Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu 1050,20 m2 taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesine göre açılan tescil davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 26.11.1988 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Arazi kadastrosu 1982 yılında yapılmış, çekişmeli taşınmaz tespit harici bırakılmıştır. Mahkemece bozma kararına uyularak hüküm kurulmuşsa da bozma kararı gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı açıklanmışsa da, davanın çözümünde taşınmazın 1982 yılında yapılan kadastro sırasında hangi nitelikle tespit harici bırakıldığı konusu önem kazanmaktadır....

    SONUÇ VE GEREKÇE: Davacı tarafından, davalı T3 dahili davalı Hazine'ye husumet yöneltilerek açılan kullanım kadastrosu tespitine itiraz istemli davada, dava konusu edilen ve mahkemece yapılan keşfe katılan teknik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen bilirkişi raporu ve krokisine göre, (A) harfi ile gösterilen 94,86 m²'lik yolda bırakılan kısım ile (B) harfi ile gösterilen 57,53 m²'lik tescil harici alanda bırakılan kısım hakkında kadastro tutanağı düzenlenmemiş olması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 25. maddesine göre, davada Kadastro Mahkemesinin görevinin bulunmadığı gerekçesiyle, Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte; kullanım kadastrosu tutanağının beyanlar hanesinde, davacı lehine kullanım şerhi verilmesi itibariyle dava konusu olmadığı anlaşılan 147 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kullanım kadastrosu tutanağı hakkında, Yargıtay 16....

    yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir." hükmüne yer verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün adına tespit ve tescil edilen 186 ada 9 parsel sayılı taşınmazına eklenmesi, ayrıca çekişmeli 221 ada 1 parsel sayılı 141,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın bir bölümünün kadim köy yolu olduğunu öne sürerek bu bölümün tescil harici bırakılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Dava, 201 ada 49 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının tapu iptali ve tescili istemiyle açılmış, yargılama sırasında dava dilekçesinde dava konusu edilen ve davacıya ait 199 ada 190 parsel sayılı taşınmaza komşu olan taşınmaz bölümünün tescil dışı bırakılan alanda kaldığı anlaşıldığından, bu kısım yönünden tescil davası olarak değerlendirilmiştir....

          Köyünde bulunan taşınmazın, davacıların murisi ... ve ölümünden sonra da davacılar tarafından aralıksız ve çekişmesiz olarak zilyet edildiğini, buna karşın yörede yapılan arazi kadastrosu sırasında taşınmazın bir kısmının kadastro harici bırakıldığını, bir kısmının ise 224 parsel numarası ile Hazine adına tescil edildiğini belirterek; sınırlarını bildirdiği kadastro harici bırakılan taşınmazın ... mirasçıları adına tescilini, Hazine adına tapuda kayıtlı olan 224 parsel numaralı taşınmazın ise tapusunun iptali ile ... mirasçıları adına tapuya tescilini talep ve dava etmiş; müdahil davacı ... vekili, 15.03.2007 tarihli dilekçesi ile davacılar ile aynı taleple davaya katılmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın evveliyatı itibari ile orman sayılan yerlerden olduğu, taşlık ve kayalık yapıda olup imar ve ihyanın tamamlanmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Bilirkişi incelemesi ile tesis kadastrosu sırasında tescil harici bırakılan alanın; 11 parsel numaralı taşınmazdaki pafta sınırı esas alınarak hava fotoğrafı ile uyumlu şekilde zemindeki kıvrımların tam ölçülmesi ile 15.11.2021 tarihli bilirkişi heyet raporundaki 111 ada 11 parsel içerisinde B harfi ile gösterilen 525,62 m² alanın tescil harici alan olarak bırakılması gerektiği, taşınmazın diğer sınırlarının yönetmelik hükümlerine uygun olduğu belirlenmiştir. Davalı Hazine vekili, istinaf dilekçesinde daha fazla alanını tescil harici bırakılması gerektiğini iddia etmiş ise de yapılan bilirkişi incelemesi ile tesis kadastrosu sırasındaki sınırların doğru ölçülmediği belirlendiğine göre, önceki miktar olan 6900 m2 ile yeni miktar olan 7,555,71 m2 arasındaki farkın tescil harici bırakılması talebi uygun değildir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olmasına rağmen iddialarının dinlenmediğini, davaya konu taşınmazın bulunduğu bölgede tapulama kadastro yapılmış olması nedeni ile kadastrosu tamamlanan yerlerde zilyetlik iddiasıyla tescil talebinin imar ve ihya olgusuna dayanması gerektiğini, dava konusu taşınmazın DHTA tescil harici bırakılan alanın bulunduğu bölgede tapulama kadastrosu yapıldığından kadastrosu tamamlanan yerlerde kayalık, taşlık, çalılık hali arazi, kullanılmaya veya tarıma elverişsiz olması gibi nedenlerle tescil harici bırakılan bir yerin sonradan TMK 713 maddesine istinaden zilyetlik iddiasıyla tescilinin talep edilmesinin ancak bu yerin imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilmesi ve 20 yıl süreyle kanunda belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesiyle mümkün olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Yargıtay H.G.K.nun 24.10.2001 gün, 2001/8-464/751 sayılı kararı ile H.G.K.nun 12.05.2004 gün 2004/8-242-292 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, genel arazi kadastrosu sırasında orman niteliğinde tespit dışı bırakılan taşınmazın öncesinin orman olduğunun kabulü ile daha sonraki tarihte yapılacak orman kadastrosunda tespit harici bırakılmasından dava tarihine kadar yirmi yıllık zilyetlikle kazanma süresinin gerçekleşmediği durumda davanın reddinin gerekeceği hükme bağlanmıştır....

              Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 146 ada 36 parsele komşu, Fen Bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 19.12.2014 tarihli rapora ekli krokide yol olarak tescil harici bırakılan (A) harfi ile mavi temalı gösterilen 3.755,38 metrekare, krokide (B) ve (C) harfleriyle dere yatağı olarak tescil harici bırakılan B=1.455,37 metrekare ve C=538,63 metrekare bölümlerin tescil harici bırakılma işleminin iptali ile 146 ada 36 parsele eklenmek suretiyle davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 17 ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddeleri uyarınca tescili istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu