Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne karşı açılan davanın husumetten reddine, davalı Hazine ve dahili davalılar Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ile Süleymanpaşa Belediyesine karşı açılan dava yönünden davanın kısmen kabulü ile (eski 623) yeni 113 ada 49 parsel numaralı uygulama parseline, 23.11.2018 havale tarihli bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan müşterek rapora ekli kroki 2'de "A" harfi ile taralı olarak gösterilen 758,38 m2'lik kısmın tescil harici alandan çıkarılarak eklenmesi suretiyle 113 ada 49 parselin yeni alanının 12.043,01 m2 olarak tesciline, "B" harfi ile taralı olarak gösterilen 12,29 m2'lik kısım ile "C" harfi ile taralı olarak gösterilen 9,185 m2'lik kısma ilişkin talepleri yönünden ise bu kısımların tescil harici alanda kalması ve davacıların tapu sınırı içinde olmaması sebebi ile bu kısımların tescil harici olarak haritasında gösterilmesine, 23.11.2018 tarihli bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan müşterek raporların tamamının gerekçeli...

    Mahkemece, her ne kadar davacı, davaya konu taşınmazın 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığını ve bu yerde zilyet olduğunu belirterek, zilyetlik durumunun beyanlar hanesine şerh verilmesini talep etmiş ise de, dava konusu edilen taşınmazın mahallinde yapılan keşif neticesinde tescil harici bırakılan yerlerden olduğu, dolayısıyla 2/B kapsamında davacının zilyetlik belirlemesi talep edebileceği yerlerden olmadığı, ayrıca, bu yerin Mersin Üniversitesine tahsis edildiği, bu durumda ise, ancak, tahsisin idari yargıda iptalinin talep edilebileceği, bu haliyle zilyetlik yoluyla kazanım koşulları da oluşmadığı gerekçesiyle davacının dava açmakta hukukî yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, taşınmazın 2/B'lik alan niteliği ile Hazine adına tescili ve beyanlar hanesine kullanıcı olarak adının yazılması istemine ilişkindir....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapulama harici bırakılan yerde imar-ihyaya dayalı olarak Medenî Kanununn 713/1. maddesi hükmüne göre açılan tescil ve imar uygulaması nedeniyle ... adına olşturulan tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 19.04.1999 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. ... İlçe, ... Kasabası, ... Köyünde genel arazi kadastrosu 1960 yılında yapılmış ve sonuçları 17.09.1961 tarihinde kesinleşmiştir. Bu çalışmalarda dava konusu yer (TH) tapulama harici alan olarak bırakılmıştır....

        Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesine göre açılan tescil davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 02.01.1988 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Arazi kadastrosu 10.01.1959 tarihinde kesinleşmiş, taşınmaz bu çalışmada orman niteliği ile tespit harici bırakılmıştır. Mahkemece bozma kararına uyularak hüküm kurulmuşsa da bozma kararı gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmışsa da, davanın çözümünde taşınmazın 1959 yılında yapılan kadastro sırasında hangi nitelikle tespit harici bırakıldığı konusu önem kazanmaktadır....

          Bozma ilamında özetle; kural olarak bozma ilamına uyulmakla lehine bozma yapılan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu ve Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak karar verilmesi gerektiği, ancak maddi hataya dayalı bozma ilamınun bu durumunu istisnası olduğu ifade edilerek kullanım kadastrosu sırasında hakkında tutanak düzenlenmeyen, başka bir ifade ile kullanım kadastrosuna tabi tutulmayan taşınmazlarla ilgili davanın dinlenebilmesi için idareye başvurularak taşınmazda kullanım kadastrosu çalışması yapılmasının sağlanması gerektiğine dikkat çekilmiş; somut olayda davanın, hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmeyen ve yol olarak haritasında gösterilen taşınmazın, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmına ilişkin olduğu anlaşıldığından Mahkemenin, idare yerine geçerek kullanım kadastrosu yapmasının mümkün bulunmadığına ve taşınmazın öncesi orman olduğuna göre davanın reddine karar verilmesi gerektiğine değinilmiştir....

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve aynı yer hakkında davalı kişinin daha önce açtığı tescil davasının ret edilip kesinleşmesiyle davalının herhangi bir hakkı bulunmadığı belirlenen taşınmazın tesciline ve davalının bu yere el atmasının önlenmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce, 3116 Sayılı Yasaya göre 4785 Sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce 1943 yılında yapılan ve 28/12/1949 yılında ilan edilerek kesinleşmesinden sonra ... Devlet Ormanı ismiyle Şubat 1952 tarih ve 19 numarada 1316 Hektar yüzölçümüyle ve yine Nisan 1962 tarih 13 numarada 779 Hektar yüzölçümüyle ve Sazlıdere Devlet Ormanı ismiyle tapuya tescil edilen orman kadastrosu ile daha sonra 3302 Sayılı Yasaya göre yapılıp 12/03/1996 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır....

              Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan dere vasfı ile kaydedilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile kadastro bilirkişisinin 03/08/2012 tarihli raporunda (C2) harfi ile gösterilen 1262,99 m²'lik alanın dere niteliğinin iptali ile tarla niteliğiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline; (C1) harfi ile gösterilen 1636,59 m²'lik bölümün ise orman niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tescili istemine yöneliktir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır....

                Öte yandan kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK'nın 713/3. maddesi uyarınca ve ilgili kamu tüzel kişileri yasal hasımdır. Somut olayda; dava tescil harici bırakılan yere yönelik olduğuna göre yanında, taşınmazın bulunduğu ilgili kamu tüzel kişiliğine de husumet yöneltilmesi zorunlu olduğu halde ilgili kamu tüzel kişiliği davada yer almamış, bir başka ifade ile davada taraf teşkili sağlanmamıştır. Hal böyle olunca taraf teşkilinin dava şartlarından olup, bu şart sağlanmadan davanın esasına girilemez gerçeği göz önüne alınarak 6360 sayılı Kanun'un 1. ve Geçici 1/13. maddesi uyarınca ......

                  anlaşılmaktaysa da; eldeki bu dava nedeniyle çekişmeli taşınmazın kullanım durumunun nizalı olduğu, yapılan kullanım kadastrosu çalışmasının kesinleşmeyeceği, davanın, kâl ve elatmanın önlenmesi yanında, kullanım kadastrosuna itiraza dönüştüğü ve eldeki davaya rağmen, tutanağın kesinleştirilmiş olmasının mahkemeyi bağlamayacağı açıktır....

                    orman kadastrosu sonucunda orman sınırı dışında kalan tapulu ve tapusuz taşınmazların 3402 sayılı Kanuna göre kadastrosu yapılır hükmünün yer aldığını, bu madde hükümlerine göre dava konusu taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakılan alan olmadığını, evvelce yapılan kadastro çalışmaları sırasında kadastro alanında olup tescil harici bırakıldığını bu nedenle ancak Hazine adına tescilinin yapılabileceğini, aksi düşünülse dahi davalı açısından zilyetlik koşullarının oluşmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına yapılan kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu