Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü 94 nolu parselin kadastro sırasında eski tapu kaydına dayalı olarak adlarına tespit olunduğunu, Orman Yönetiminin kadastro tesbitine itiraz ederek dava açtığını, Beykoz Tapulama Mahkemesinin 31.12.1973 tarih ve 1973/74 E., 1973/356 K. sayılı kararı ile davanın kabul edilerek, taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile tescil harici bırakılmasına ve orman tahdidinin müseccel olduğu bir tapu kütüğüne aktarılmasına karar verilerek kesinleştiğini, ancak; tapuda infaz işleminin yapılmamış olması ve tutanağın hala davalı görünmesi nedeniyle, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastro tespitli sırasında tescil harici bırakıldığını, taşınmazın 1986 yılında yapılan 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunu iddia ederek, öncelikle taşınmazın kadastro tespitindeki gibi kendileri adına tapuya tesciline, bu olmadığı taktirde Ek 4. madde kapsamında kadastrosunun yapılarak kullanım durumlarının tespitine karar verilmesi...

    un 16.08.2012 havale tarihli dilekçesinde kendisine ait 470 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün, tespitine esas tapu kaydının miktarından az olduğunu ve eksik kalan miktarın, taşınmazın çevresindeki tespit harici yerde kaldığını ileri sürdüğüne göre davasının kendi parseline değil çevresinde bulunan tescil harici yere ait olduğu, tutanak düzenlenmeyen taşınmazlarla ilgili olarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinin uygulanamayacağı belirtilerek, öncelikle davacı yönünden belgesiz zilyetlik yolu ile edinilen taşınmazların araştırılması ve yasal ilanların yapılması, akabinde taşınmaz başında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının katılımı ile keşif yapılarak davacı taşınmazının çevresinde bulunan tespit harici bırakılan yerde davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

      O halde mahkemece,bu taşınmaz yönünden işin esası incelenmeli, öncelikle tespit harici bırakılan yerde 20 yıllık zilyedlik süresinin başlangıcına esas teşkil etmek üzere paftaların düzenlendiği tarih araştırılmalı, buna göre tespit harici bırakılma tarihinden dava tarihine kadar 20 yıl dolmadıysa dava bu nedenle reddedilmeli, doldu ise, taşınmazın tespit harici bırakılma nedeni araştırılmalı, yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılarak, yapılmış olması halinde işe başlama, çalışma, işi bitirme, sonuçların askı ilanı ile birlikte dava konusu taşınmazı gösterir tüm çalışma evrakları ile orijinal renkli orman kadastro haritası örneği orman yönetiminden istenerek getirtilmeli, davacı tarafın dayandığı tüm tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri getirtilmeli, mahallinde keşif yapılmalı, taşınmazın kapsamı, fiili durumu, yüzölçümü belirlenmeli, yörede orman kadastrosu yapıldı ise taşınmazın orman kadastrosunda orman sınırları içine alınıp alınmadığı, yörede...

        O halde, çekişmeli taşınmazın seri usulde yapılan orman kadastrosunun bitişiğinde olmaması ve tahdidin dışında bulunması nedeniyle tescili talep edilen taşınmaza ilişkin orman kadastrosu yapılmamıştır. Yörede 1962 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu sonucunda, davalı taşınmaz 7501 parsel sayısı ile davacının murisi ... adına tesbit edilmiş, Orman Yönetiminin kadastro komisyonuna yaptığı itiraz sonucu orman niteliğiyle tesbit harici bırakılmıştır. Muris ... tarafından açılan orman niteliğiyle tesbit harici bırakılma işlemine itiraz davası da reddedilerek taşınmazın orman niteliğiyle tescil harici bırakılması işlemi 30.07.1968 tarihinde kesinleşmiştir. Yine muris tarafından 1970/48 esas sayılı dosyada yapılan yargılamanın iadesi talebi mahkemece reddedilmiş ve hüküm 10.04.1971 tarihinde kesinleşmiştir. Hal böyle olunca, orman niteliğinde olması sebebiyle tapulama harici bırakılan çekişmeli taşınmazın, Türk Medeni Kanununun 713. maddesi ve 3402 S....

          Mahkemece taşınmazın paftası getirtilmediği gibi keşif sonucu düzenlenen teknik biilirkişi raporuna ekli kroki eklenmek suretiyle taşınmazın tapulu olup olmadığı da sorulmamıştır. Mahkemece keşif sonucu düzenlenen teknik biilirkişi raporuna ekli kroki eklenmek suretiyle Kadstro Müdürlüğünden taşınmazın tescil harici bırakılıp, bırakılmadığı tescil harici bırakılan yer ise hangi nedenle hangi tarihte tescil harici bırakıldığı sorulmalıdır. Taşınmazın 766 sayılı Yasanın 2. maddesi uyarınca tespit dışı bırakılan yerlerden olması halinde, böyle yerlerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmelerinden sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılmaları mümkündür. Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır....

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve aynı yer hakkında davalı kişinin daha önce açtığı tescil davasının ret edilip kesinleşmesiyle davalının herhangi bir hakkı bulunmadığı belirlenen taşınmazın tesciline ve davalının bu yere el atmasının önlenmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce, 3116 Sayılı Yasaya göre 4785 Sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce 1943 yılında yapılan ve 28/12/1949 yılında ilan edilerek kesinleşmesinden sonra ..., Erikpınar ve Havuzpınar Devlet Ormanı ismiyle Şubat 1952 tarih ve 19 numarada 1316 Hektar yüzölçümüyle ve yine Nisan 1962 tarih 13 numarada 779 Hektar yüzölçümüyle ve ... Devlet Ormanı ismiyle tapuya tescil edilen orman kadastrosu ile daha sonra 3302 Sayılı Yasaya göre yapılıp 12/03/1996 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır....

              Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve aynı yer hakkında davalı kişinin daha önce açtığı tescil davasının ret edilip kesinleşmesiyle davalının herhangi bir hakkı bulunmadığı belirlenen taşınmazın tesciline ve davalının bu yere el atmasının önlenmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce, 3116 Sayılı Yasaya göre 4785 Sayılı Yasanın yürürlük tarihinden önce 1943 yılında yapılan ve 28/12/1949 yılında ilan edilerek kesinleşmesinden sonra ..., Erikpınar ve Havuzpınar Devlet Ormanı ismiyle Şubat 1952 tarih ve 19 numarada 1316 Hektar yüzölçümüyle ve yine Nisan 1962 tarih 13 numarada 779 Hektar yüzölçümüyle ve ... Devlet Ormanı ismiyle tapuya tescil edilen orman kadastrosu ile daha sonra 3302 Sayılı Yasaya göre yapılıp 12/03/1996 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır....

                Her nekadar, mahkemece kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın bulunduğu alan çapa bağlanmış ise de, bu yerle ilgili tespit tutanağı düzenlenmediği, 1958 yılında yapılan çalışma sırasında taşınmazın Devlet ormanı vasfı ile tespit dışı bırakıldığı, orman kadastrosunun geçip kesinleştiği 1988 tarihine kadar bu yerin orman olarak kabulünün zorunlu olduğu, 1988 tarihinde yapılan orman kadastrosu çalışmasında taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığı, bu tarihten davanın açıldığı tarihe kadar 20 yıllık zilyetlikle mülk edinme süresinin dolmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmazın yörede 1957 tarihinde yapılan genel arazi kadastrosu sırasında Devlet ormanı niteliğiyle tescil harici bırakılan yerlerden olmadığı, taşınmazın bulunduğu alanın bir kısmına kadastro sırasında 23 parsel numarası verildiği, daha sonra bunun sehven yapıldığı anlaşıldığından, parsel numarasının iptal edilerek çekişmeli taşınmazın tespit harici bırakıldığı ve yörede 1987...

                  kesinleşen orman kadastrosu sonucunda orman sınırı dışında kalan tapulu ve tapusuz taşınmazların 3402 sayılı Kanuna göre kadastrosu yapılır hükmünün yer aldığını, bu madde hükümlerine göre dava konusu taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakılan alan olmadığını, evvelce yapılan kadastro çalışmaları sırasında kadastro alanında olup tescil harici bırakıldığını bu nedenle ancak Hazine adına tescilinin yapılabileceğini, aksi düşünülse dahi davalı açısından zilyetlik koşullarının oluşmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına yapılan kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın Hazine adına tescilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    sonra kesinleşen orman kadastrosu sonucunda orman sınırı dışında kalan tapulu ve tapusuz taşınmazların 3402 sayılı Kanuna göre kadastrosu yapılır hükmünün yer aldığını, bu madde hükümlerine göre dava konusu taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakılan alan olmadığını, evvelce yapılan kadastro çalışmaları sırasında kadastro alanında olup tescil harici bırakıldığını bu nedenle ancak Hazine adına tescilinin yapılabileceğini, aksi düşünülse dahi davalı açısından zilyetlik koşullarının oluşmadığını beyan ederek dava konusu taşınmazın davalı adına yapılan kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın hazine adına tescilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu