Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile.... mirasçıları adına veraset ilamındaki payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar .... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar .... ve ...’un sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava mirasçılar arasında miras payına yönelik olarak açılmış olup, davacı veraset ilamındaki payı oranında tapu kaydının iptali ile adına tescil isteminde bulunmuştur. Miras bırakan ...’un davacı ve davalılardan başka mirasçıları da olup bu kişilerce usulünce açılmış bir dava olmadığı gibi davacı tarafça açılan davaya da katılmamışlardır....

    ada 3 parsel sayılı taşınmazın yolsuz tescil nedeni ile tapu iptali ile gerçek malikolan 6 T.C nolu müvekkil adına tesciline, dava konusu taşınmazın 3.kişilere devir ve satışının önlenmesi için tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

      Buna göre, Kanunun 9. maddesi hükümlerinin, ............. tarafından, taşınmazın 2/B alanında kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davaları bakımından uygulanması sözkonusu değildir. Dolayısıyla bu tür davalarda; yargılama sırasında, ............. davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmez veya vazgeçmeyeceğini bildirir ve tapu kütüğündeki 2/B belirtmesi de 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca terkin edilmemiş olursa, “.............nin davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmiş sayılmasına” karar verilmesi gerektiğinden, mahkemece davanın kabulü yönündeki karar yapılan Kanun değişikliği nedeniyle usûl ve kanuna aykırı olup, bozulması gerekmiştir.] denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, 6292 sayılı Kanun gereğince Maliye .............sinin davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ............. tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        Buna göre, Kanunun 9. maddesi hükümlerinin, ............. tarafından, taşınmazın 2/B alanında kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davaları bakımından uygulanması sözkonusu değildir. Dolayısıyla bu tür davalarda; yargılama sırasında, ............. davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmez veya vazgeçmeyeceğini bildirir ve tapu kütüğündeki 2/B belirtmesi de 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca terkin edilmemiş olursa, “.............nin davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmiş sayılmasına” karar verilmesi gerektiğinden, mahkemece davanın kabulü yönündeki karar yapılan Kanun değişikliği nedeniyle usûl ve kanuna aykırı olup, bozulması gerekmiştir.] denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, 6292 sayılı Kanun gereğince ........ .............sinin davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ............. tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          tapuda işlem yapabileceğinin, bu konuda açılan davalarda ve icra takiplerinde davalı kooperatifi temsil etmek üzere yetkili oldukları hususunun tespitine, kararın bu şekilde tescil ve ilanına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı kooperatif üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece davacıların çekişmeli taşınmazlarda ... olduklarına ilişkin tapu kaydı veya başka belge ibraz etmediklerini ve aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir....

              Sayılı ilamında belirtildiği üzere 2150 parselin 2.defa yapılan kadastro ile oluştuğuna göre eğer şartları varsa kadastro ile adlarına tesbit yapılan kişileri davalı olarak gösterip Tapu iptali ve tescil davası açılabileceği belirtilmiş iken bu kez senetsizden Tescile davası açması yasal olarak mümkün olmadığını, her ne kadar Niğde 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/05/2001 tarih ve 2001/71E.,2001/174K. Sayılı kararındaki dava Tapu iptali ve tescil davası mahkemede derdest bulunan Tescil davasında kesin hüküm oluşturmasa da mahkeme kararı ve dosyasındaki belirtilen ve belirlenen hususlar davanın reddi için kuvvetli deliller olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/284 E. - 2014/454 K. sayılı kararıyla, 2672 parselin tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verildiği ve kararın taraflarca temyiz edilmeksizin .../01/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın reddine karar verilmişse de; karar yasa ve usule, dosya kapsamına ve yerleşik uygulamaya uygun değildir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın taşınmazın mülkiyetinin davacıya aidiyetine ve bu surette mülkiyetin tespitine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir....

                  Mahkemece, satış yapılan kişilerce tüm taşınmaza payı oranında malik olması söz konusu olacağından hükmün infazının yapılamayacağı, ödenen satış bedelinin sebepsiz zenginleşme kuralına göre geri alınabileceği, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen ek 4 madde gereğince yapılacak kadastro çalışmasında davacının yeniden dava açmak hakkı saklı olduğu gerekçesiyle ve davacı ... tarafından açılan davanın daha önce tapusu alması ve payını devretmiş olduğundan sabit olmadığı için reddine, davacılar Ali ve Ramazan tarafından açılan davanın ise, davaya konu bölümler ifraz edilip tescil edildiği takdirde, satış sözleşmesi herhangi bir nedenle bozulmamış ise, davacının ayrı dava açma hakkı saklı kalmak üzere davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve arkadaşları vekili ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu