Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre, Kanunun 9. maddesi hükümlerinin, ........... tarafından, taşınmazın 2/B alanında kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davaları bakımından uygulanması söz konusu değildir. Dolayısıyla bu tür davalarda; yargılama sırasında, ........... davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmez veya vazgeçmeyeceğini bildirir ve tapu kütüğündeki 2/B belirtmesi de 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca terkin edilmemiş olursa, “...........nin davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmiş sayılmasına” karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca sonuçlandırılan davalarda, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılması ve taraflar leh ve aleyhine vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerekir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu 3254 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda sarı renkle gösterilen kısmının tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tapuya tesciline, aynı krokide park-1 alanı olarak gösterilen taşınmazın sarı renkle işaretlenen kısmının da aynı şekilde davacılar adına miras payları oranında tapuya tesciline, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro sırasında tescil harici bırakılıp, idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edilen ve daha sonra da imar uygulamasına giren taşınmazın, imar uygulaması sonucunda park ve yol olarak tapudan terkin edilen kısımları hakkında tescil, Hazine ve davalılar adına tapuya tescil edilen kısımları hakkında ise tapu iptali ve tescil istemiyle açılmıştır....

      Hukuk Dairesinin 07.03.2006 gün ve 2051-3037 sayılı bozma kararında özetle: "Çekişmeli ... Köyü 1621 parsel hakkındaki davanın kabulüne karar verilmişse de, taşınmazın 1944 yılında yapılan orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve 1956'daki arazi kadastrosu sırasında 1100 parsel numarası verilerek Mayıs 1946 tarih 19 numaralı tapu ile orman niteliğiyle Hazine adına tescil edildiği, gerçek kişilerce gezici arazi kadastro mahkemesinde açılan dava sonunda hükmen orman niteliğiyle tapuya tescil edildiği, 1951 yılında yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, eylemli orman olması nedeniyle 1988 yılında yapılan aplikasyon sırasında da orman sınırı içinde bırakıldığı, bu nedenlerle davanın reddi gerektiği" açıklanmış, mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, şerhin silinmesi niteliğindedir....

        Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1941 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ile 1976 yılında yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulamaları bulunmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1172 ada 46 parsel sayılı Kasımpaşayı ...Vakfından icareli arsa vasıflı taşınmazın tamamı ... adına kayıtlı iken, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/330 E. ve 1979/379 K. sayılı ilamı ile adı geçenin gaipliğine ve taşınmazın Hazine adına tesciline karar verildiğini, taşınmazın vakıf nev'iyeti terkin edilmediğinden vakıf kökenli taşınmazların mutasarrıfının mirasçısız ölmesi veya gaip olması halinde vakfına rücu etmesi gerektiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile Kasımpaşayı ...Vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmaz kadastro tespitiyle İngiltere tebaalı ... kızı ... adına kayıtlı iken, bu kişinin hayat ve memadından bilgi edinilemediği için ... 13....

            Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra aynı parselle ilgili olarak Hazine tarafından açılmış bulunan 2/B nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasına ait dosya temyize konu dava dosyası ile birleştirilmiş, Hazine ve gerçek kişinin davalarının kısmen kabulüne, taşınmazın (A) ile işaretli 4680 m2'lik bölümünün davalı gerçek kişi adına olan tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline, 2/B alanında kaldığının şerh verilmesine, (B) ile işaretli 7620 m2'lik bölüm yönünden gerçek kişinin davasının kabulü ile bu bölüm üzerindeki 2. madde şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm Hazine, Orman Yönetimi ve gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil ile şerhin iptali niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1995 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır....

              Tapu Sicil Tüzüğü’nün “Beyanlar sütununda belirtme” başlıklı 52. maddesinin 2. fıkrasında, “ (2) Tescil, değişiklik, terkin veya düzeltmeyi yolsuz duruma getiren hukukî veya teknik sebeplerin Müdürlükçe tespiti hâlinde, bu husus kütüğün beyanlar sütununda re'sen belirtilir.”, hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; dava konusu taşınmazın ... (...) adına kayıtlıyken sahte mirasçılık belgesi ile 28.06.1987 tarihinde ... isimli kişiye intikal etmiş olması nedeniyle davalı idare tarafından dava konusu taşınmaza ait tapu kaydına dava konusu şerhin konulduğu, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1987/91 Esas-201 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre kayıt maliki ...’nun mirasçıları olduğu anlaşılan ... vd. tarafından yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil davaları açıldığı anlaşılmış olup, açılan bu davalarda verilen kararların kesinleşip kesinleşmediği dosyada mevcut belgelerden anlaşılamamıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.10.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar hukukundan kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasıdır. Davacı, Hazinenin maliki olduğu 86 ada 5 parsel taşınmazın imar planında otopark olarak ayrılması nedeniyle 3194 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında kamu ortak kullanımına açık olması şartıyla davalı ... Belediyesine terkin edildiğini; ancak, davalı tarafından dava konusu 86 ada 5 parsel sayılı taşınmazın amacına aykırı kullanıldığını ileri sürerek, terkin işleminin iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDININ DÜZELTİLMESİ-TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 221 ada 6 parsel sayılı taşınmaza inşaat izni almak için Belediye'ye 1993 yılında müracaat ettiğinde, encümen kararı ile değişiklik beyannamesi gereğince bedelsiz olarak yaklaşık 600 m² yeri yol, yeşil alan ve kumsala terkin ettiğini, daha sonra aynı taşınmazla ilgili aleyhine açılan tapu iptal, terkin (1994/812 esas-147 karar) davası sonucu 2.kez kumsala terkin işlemi yapıldığını, ilk terkin işleminin gerekli yerlere haber verilememesi nedeniyle zarara uğratıldığını ileri sürerek, tapu kaydının düzeltilmesini ve tescilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile Belediye ve Hazine aleyhine açılan davanın reddine, Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Terkin ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve terkin davasının kabulüne dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 19.03.2015 gün ve 353/133 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi gereğince harç alınmasına mahal olmadığına 25.04.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu