Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece Hazine tarafından açılan elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, gerçek kişi tarafından açılan tapu iptali, tescil davasının reddine karar verilmiş, hükmü gerçek kişi karşı davacı (davalı) temyiz etmiştir. Karşı davacının dayandığı 1937 yılı 129 numaralı vergi kaydı ... sınırlarıyla çevrili olup, bu kayıt davacının da paydaşı olduğu 7500 metrekare yüzölçümündeki 74 parsele revizyon görmüştür. Değişebilir ve genişletmeye elverişli sınırları taşıyan vergi kaydı miktarı ile geçerlidir. 74 parsel sayılı taşınmaz eylemli durumda mera olarak saptanan 73 parselle çevrilidir. Böyle olunca kayıt miktar fazlasının eylemli durumda mera olan taşınmaza el atılarak kazanıldığının kabulü zorunludur. 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesi hükmünce meralar özel mülkiyete geçirilemeyeceğinden zamanaşımı uygulamasıyla kazanılamaz. Mahkemece eldeki davaların bu kurallar dikkate alınarak sonuçlandırılmasında yasaya aykırılık yoktur....

    Mahkemece Belediye Başkanlığına karşı açılan davanın husumet nedeniyle; Orman Yönetimi ve Hazineye karşı açılan davanın ise esastan reddine karar verilmiş; karar davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre orman kadastrosu yapılış; arazi kadastrosu ile birlikte ilan edilerek kesinleşmiştir. Bu çalışmaya göre taşınmaz orman tahdit sınırı içindedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Hazine tarafından açılan davada, tespit dosyalarındaki krokide gösterilen ve sürülüp ekildiği belirtilen 1673 parsel içerisindeki yerin hangi kısmının, kim tarafından ve ne zamandan beri sürülüp ekildiği açık şekilde belirlendikten sonra, bu kısımlar için ayrı ayrı süren kişiler aleyhine, eski hale getirmeden kaynaklanan tazminat isteğinde bulunulabileceği, toplu şekilde, belirlenen yerin tamamı bakımından gerçek kişiler aleyhine müştereken ve müteselsilen tazminat istenmesinin doğru olmadığı, ispat yükü üzerinde bulunan Hazinenin, gerçek kişilerin açtıkları sınırlandırmanın iptali ve tescil davasında gösterilen yerlerden hareketle, bu yerlerin Hazinenin açtığı...

        Davalılar vekili, müvekkilleri gerçek kişilere husumet yöneltilemeyeceğini, söz konusu programın 1,5 yıllık süre içinde 3-4 kez açıldığının ceza dosyasında yapılan incelemede ortaya çıktığını, müvekkilleri gerçek kişilerin değil işyerinde çalışan kişilerce programın kullanılmış olabileceğini, FSEK'in 68. maddesinde sayılan ihlallerin gerçekleşmediğini, programın ticari amaçla bulundurulmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davacının mali haklarının ihlali nedeniyle FSEK'nin 68. maddesi uyarınca rayiç bedel üzerinden tazminat hesabı yapılması gerektiği, programın rayiç bedelinin 9.498,11 TL olarak hesaplandığı ve 3katı tutarınca 28.494,33 TL telif tazminatının davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabülü ile 28.494,33 TL telif tazminatının haksız fiil tarihi olan 01.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı şirket ile diğer davalı ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı gerçek kişiler, 24.10.2000 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış oldukları davada; ... İlçesi, Gençali Köyü, ... Yaylası mevkiinde bulunan ve kök murisleri ... Bini ... ...'dan kendilerine intikal eden tapulu yerlerine, davalı Köy Tüzelkişiliği tarafından Kaymakamlık men kararı almak suretiyle elatıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesini istemişlerdir. Mahkemece, Hazine ve Orman Yönetimi davaya dahil edilmiştir. Davanın reddi yolunda kurulan hüküm davacı gerçek kişilerce temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi çalışmaları 1976 yılında yapılmış, 04.02.1977 tarihinde kesinleşmiştir....

            -TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davalı-davacı gerçek kişiye verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından tazminat davasına, davalı-davacı gerçek kişi vekili tarafından tapu iptal ve tescil davası ile yargılama giderlerine ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçelerindeki açıklamalara göre, Orman Yönetimi tarafından açılan davanın tapu iptal ve tescil ile elatmanın önlenmesi davası, gerçek kişi tarafından açılan dava ise, TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.Yörede 6831 sayılı Kanuna göre 01.09.1995 ilâ 19.10.1995 tarihleri arasında yapılıp 28.02.1996 ilâ 28.08.1996 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması vardır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, gerçek kişiler arasında miras hakkında dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil istemenine ilişkindir. Dava konusu taşınmazlar, ... Yönetimi ve Hazinenin de taraf olduğu ve ... araştırılması yapılan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/06/2007 tarihinde kesinleşen 2000/40 E. ve 2004/61 K. sayılı kararıyla özel ... niteliğiyle davalı gerçek kişiler adına tapuya tescil edilmiş olup, davacılar davalılarla aynı kök muristen geldiklerini ileri sürerek, miras hisseleri oranında tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescil istemiyle dava açmışlardır. Davada ... Yönetimi ve ... taraf olmadığı gibi, ... araştırmasını gerektiren bir durum da bulunmamaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 20.01.2017 gün ve 2017/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KİŞİLERCE AÇILAN YARGITAYA GELİŞ TARİHİ:30.11.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; TMK.' nun 724. vd.maddelerine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......

                  Ancak, bu nitelikteki taşınmazlardan ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları adına tescil edilmiş olanların tescilleri bedel talep edilmeksizin aynen devam eder. Bunlar hakkında Hazinece dava açılmaz, açılmış davalardan vazgeçilir. Hazinece bu nitelikteki taşınmazlar hakkında ilgili belediye veya kamu kurum ve kuruluşları aleyhine açılan davalar sonucunda Hazine adına tesciline veya mera, yaylak ve kışlak olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilen, kesinleşen ve henüz tapuda işlemleri yapılmamış olan taşınmazlar hakkında da aynı hüküm uygulanır. Birinci fıkrada nitelikleri belirtilen taşınmazlardan Hazine adına tescil edilmesi gerekirken gerçek ya da özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş taşınmazlara ilişkin Hazinece açılan davalardan, taşınmazların emlak ve rayiç bedellerinin toplamının yarısı üzerinden hesaplanacak bedelin ilgililerce Hazineye ödenmesi kaydıyla vazgeçilir....

                    Bu maddeye göre malik, aktif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşya üzerinde kanuni sınırları içinde dilediği gibi tasarrufta bulunma; hem de pasif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşyayı üçüncü kişilerce yapılacak saldırılara karşı koruma haklarına sahiptir. Müdahalenin men'ine ilişkin bu dava ayni bir dava olup, tecavüz devam ettiği sürece açılabilir. Davacı dava konusu şeyin maliki olduğunu ve mülkiyet hakkına davalı tarafından el atıldığını ispatla yükümlüdür. Davalı ise, davacının malik olmadığını ya da davacının mülkiyet hakkına el atmadığını, el atmanın sona erdiğini ispat edebilir. Öte yandan ecrimisil, malikinin rızası dışında taşınmazının gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle ödenen tazminattır. Malikinin rızası dışında taşınmazı eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu malı kullanan veya tasarrufunda bulunduran gerçek veya tüzel kişiler de fuzuli şagil(işgalci) denir....

                    UYAP Entegrasyonu