Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bakanlığının 18.07.2002 tarihli yazısına istinaden 26.07.2002 tarihinde terkin edildiğini, taşınmazın ..., ... ve ... tarafından 01.09.2005 tarihinde ...’ye satıldığını, onunda 14.02.2006 tarihinde müvekkiline satış yoluyla devrettiğini, bunun üzerine ...nin aleyhine açtığı tapu iptali ve tescil davası sonucu ..... Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.03.2010 tarih .../... E. - .../... K. sayılı kararıyla ... ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği ile açılmıştır. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece "......

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava konusu ... Mahallesi 2151 ada 226 ve 227 parsel sayılı 113689.94 ve 79363.06 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ifraz nedeniyle Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ... Belediyesi çekişmeli taşınmazların yaklaşık 103905.33 metrekare yüzölçümündeki bölümünün 1/1000 ölçekli uygulama imar planında park alanı olarak ayrıldığını belirterek 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 11. maddesine göre tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

        Yukarıdaki açıklamalar ve kanuni düzenlemeler ışığında somut olaya gelince, hali hazırda davalılar ... ve ... adına satış sureti ile tescilli bulunan dava konusu 166 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1940 yılından önce yapılan arazi kadastro çalışmaları esnasında dava dışı gerçek kişi adına tespit ve tescil edildiği, taşınmazın daha sonra 1942 yılında 3116 sayılı Kanun uyarınca yörede ilk defa yapılan orman kadastro çalışmalarında orman olarak sınırlandırıldığı, 1989 yılında 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılıp kesinleşen 2/B madde uygulama çalışmalarında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, Hazine tarafından, diğer davalılar ... ve ... aleyhine 09.06.1998 tarihinde açılan, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkin dava uyarınca, ......

          - 2 - Gerçekten 6292 sayılı Kanunun “2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar” başlıklı 7 maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde “Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir…” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; Hazine, tapuda gerçek kişiler adına kayıtlı olan taşınmazın 2/B madde kapsamında kaldığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğuna göre, 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesindeki düzenlemenin mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yargıtaya Geliş Tarihi:16.11.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; davalı adına tescil edilen taşınmazın kıyı kenar çizsgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle açılan tapu kaydının iptali ve terkin ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 02/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Köyü, 448 parselin 04.03.2013 tarihli fen bilirkişisi rapor ve krokisinde "a" harfi ile gösterilen 2583,709 m²lik kısmın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine kararı verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman sınırları içinde kalan taşınmaza yönelik açılmış tapu iptal ve tescil davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 29.03.2002 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır....

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/256 E. 2014/388 karar sayılı kararın incelenmesinde; davacı T4 tarafından iş bu dosyanın davacıları aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Karacabey İlçesi, Boğazköy mah. 348 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği, kararın 17/02/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....

                Davacı vekili, taşınmazın bir bölümünün adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği iddiasıyla tapu kayıtlarının iptalini istemiş, mahkemece ölü davalılar ..., ... ve ... hakkında açılan davanın reddine; diğer davalılar hakkında açılan davanın kabulüne,18.01.2006 tarihli krokide 117 parselin (D) ve (E) harfiyle işaretli toplam 208973 m² bölümünün; 39 parselin (A) harfiyle işaretli 3659 m² bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tesciline; 117 parselin (C) (58259 m²) ve 39 parselin (B) (19541 m²) bölümünün tapu kaydının eskisi gibi devamına karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/04/2021 NUMARASI : 2019/260 ESAS, 2021/218 KARAR DAVA KONUSU : Yolsuz Tescil Dayalı Tapu İptali ve Tescil KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

                  UYAP Entegrasyonu