Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri, Hazine, ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Tire Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.06.2009 gün ve 52/287 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında 102 ada 43 sayılı parselin tamamının davalı gerçek şahıslar adına verasette iştirak şeklinde tespit ve tescil edildiğini, vekil edenlerinin de payı bulunduğunu, ikiye bölmek suretiyle taşınmazı kullandıklarını, doğu tarafının davacılara kaldığını, batı tarafının ise, davalı gerçek şahıslar tarafından ekilip biçildiğini belirterek zemindeki kullanım durumuna göre tapu kaydının iptali ile vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini...

    Dava, TMK’nın 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, .....mahallesinde bulunan 234 parsel sayılı taşınmazın 550 m2 yüzölçümü ve tarla ve ahşap ev vasfı ile 1976 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında .....adına tespit ve tescil edildiği, 16/08/1993 tarihinde satışla davacıya geçtiği, Hazine tarafından açılan dava sonucu ......Mahkemesinin 2012/144 Esas- 2013/143 Karar sayılı dosyasında taşınmazın 281,87 m2 kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeni ile tapusunun iptaline karar verildiği, hükmün 15/05/2013 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği, eldeki davanın 31/12/2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Terkin Hazine ile ... aralarındaki tapu iptali ve terkin davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 30.01.2015 gün ve 501/68 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı .. vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı... vekili, tapu sicilinde davalı adına kayıtlı 1361 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmının tapu kaydının iptaliyle tescil harici bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

        İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, tapulu 2/B alanlarına ilişkin olarak 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; "tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....

          TMK' nun 1015. maddesine göre ise; “Tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır.” Tapu kütüğündeki tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki nedene dayanmıyorsa veya 4721 s. TMK' nun 1015. maddesindeki düzenlemeye gereği istemde bulunan gerçek hak sahibi değilse veyahut tescil dışı kazanma halleri söz konusu olup da, tapu kütüğüne açıklayıcı tescil yapılmamışsa gerçek hak sahipliği ile tapu sicili birbirine uymaz ve tapu sicili yolsuzlaşır. Yolsuz tescil en yalın anlatımı ile gerçek hak durumunu yansıtmayan tescildir. Geçerli bir hukuki sebepten yoksun yada sakat olan tescil baştan itibaren yolsuz tescildir. Hemen belirtmek gerekir ki; Türk hukuk sisteminde tapu kayıtlarının oluşumunda "illilik", diğer bir anlatımla "sebebe bağlılık" prensibi esas alınmıştır. Ayni haklar tescil ile doğmakla beraber (4721 s....

          Bu sorumluluk, asıl ve nesnel (objektif) bir sorumluluk olduğundan zarara uğrayan zararının ödetilmesini doğrudan Devletten isteyebilir. 5. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılan davalarda, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup bu tarihe göre tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği ve değeri belirlenmelidir....

            /Köy Fındıklıaltı Mevkii 870 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan 4599,33 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği ve hükmün 17/02/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Dava konusu taşınmazların tapusunun iptaline ilişkin kararların kesinleşme tarihine göre, niteliği belirlenip değer biçilmiştir. Dava konusu taşınmazların arazi niteliğinde olduğu ve buna göre gelir metoduna göre değer biçilmiş ve tazminata karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı istinaf sebepleri incelendiğinde; Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

            Asliye Hukuk Mahkemesinde 1988 tarihinde açılan tapu iptali ve terkin davası devam ederken, taşınmaz el değiştirdiğine göre yapılması gerekli olan işin o tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nın 186. maddesi hükmü uyarınca gerekli usuli işlemin ikmal edilmesi ve buna göre ...'ın o davada yer almasının sağlanması iken bu usulü işlem mahkemece ikmal edilmeden dava tedvir ve intaç edilerek neticelendirilmiş olup, bu şekilde açılan dava sonucunda verilip kesinleşen kararın infazı ile de kayıt maliki davacı davada yer almaksızın üzerindeki sicil kaydının iptali cihetine gidildiği,dolayısıyla, kayıt maliki ...'...

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/326 Esas, 2018/118 Karar sayılı dava dosyasında verilen Tapu İptali Ve Tescil (Kişilerce Özel Mülke Konu Olduğu İddiasıyla Açılan) talebinin reddine karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; Tapu İptali Ve Tescil (Kişilerce Özel Mülke Konu Olduğu İddiasıyla Açılan) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...Rize İl Mera Komisyonunun 11/02/2005 tarihli ve 226 sayılı tahsis kararının, 21/02/2005- 23/03/2005 tarihleri arasında askıya çıkarılıp ilan edildiği ve 24/03/2005 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 04/09/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

              uzman bilirkişiler huzuruyla yeniden yapılacak keşifte taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalıp kalmadığı yönünde orman bilirkişiden rapor alınmalı, davalı yerin kısmen veya tamamen kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığının ve arsa niteliğinde bulunduğunun belirlenmesi halinde emsal incelemesi ve kıyaslaması yöntemiyle, arazi niteliğinde olduğunun saptanması halinde ise tarımsal gelir metoduna göre dava tarihindeki gerçek değeri tespit edilerek sonucuna göre şerhin terkini, tapu kaydının iptali orman niteliği ile tescil ve tazminat istekleri yönünden bir karar verilmelidir....

                UYAP Entegrasyonu