"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 167 ada 19 parsel sayılı 1309.07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve 27.1.1994 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı ... vekili, 15.3.2006 tarihli dava dilekçesi ile tapu kaydına dayanarak tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil ... Sanayi Ticaret ve Limited Şirketi ile ... ve ..., dahili davalılar Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .......
kararına itiraz davası olmayıp mülkiyet iddiasına dayalı Tapu İptal ve Tescil davası olduğu da göz önünde bulundurularak düzeltme kararına karşı Sulh Hukuk Mahkemesinde itiraz davası açılmadığı halde kararın infaz edilmemişse sebeplerinin sorulması, 4- Düzeltme kararı infaz edilmiş ise, buna ilişkin tapu kaydının onaylı örneğinin getirtilerek dosyaya konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesi ise, davanın muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olduğu, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık, davacının davalılardan ... ile halen evli olduğu, boşanma davası açılmadan 3 yıl önce tarafların ev satın aldığını,ancak boşanma davası açıldıktan sonra davalı ...'ın mal kaçırmak kastıyla taşınmazı davalının annesi olan Mesrure Yıldırım'a sattığı iddisıyla taşınmazın satışının iptali ile davalı ... adına tesciline,bunun mümkün olmaması halinde 230.000,00 TL bedelin davalı ...'tan tahsilini istemiştir..Dava mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan bir dava olmayıp, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davasıdır. Bu durumda, en uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti davası ile kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemli birleştirilen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: Bedel tespit ve tescil davasının feragat nedeniyle reddine, konusuz kalan tazminat davası hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti, birleştirilen dosya ise kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Mahkemece, davacı talebinin tapu iptal ve tescil davasına konu olabilecekken tespit davası açıldığından ve eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılamayacağından davacının hukuki yararının bulunmadığı ve gerçek yerin tespiti talebinin idari yoldan istenebileceği gerekçesi ile dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı tarafından tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulmadığı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir....
Bu nedenle davalı vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazına gelince; Yargılama sırasında ön inceleme duruşması sonrasında kamulaştırma bedelinin tesbiti ve tescil davasının 17.01.2020 tarihinde kesinleşmesi ile davacı adına tescil hükmü kurulması nedeniyle yolsuz tescil hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davası konusuz kalmıştır. Bu nedenle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. Maddesi uyarınca nisbi vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; temyize konu Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1....
dayalı tapu iptal ve tescil davasında Aile Mahkemelerinin görevli olduğu ancak 6098 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesine dayanılarak muvazaa sebebiyle açılan davalarda uyuşmazlığın çözüm yerinin genel mahkemeler olduğu, yani bu talebi inceleme görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerinde olduğu, bu husus gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının aile konutu şerhi konulması ve aile konutu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil davası yönünden istinaf talebinin kısmen kabulüne, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil talebi yönünden istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının tümden kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil talebi yönünden Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan bu dava yönünden görevsizlik kararı verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, aile konutu şerhi konulması davası ve aile konutundan kaynaklı tapu iptali tescil davası...
Dava konusu taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil davası bulunması halinde bu davaların sonunda pay ve paydaş durumu değişebileceğinden ortaklığın giderilmesi davasının sonucu da etkilenecektir. Bu nedenle, açılan tapu iptali ve tescil davaları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165/1. maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılması gerekir. Somut olaya gelince; davacılar tarafından davalı ... aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/154E-2016/87 K sayılı dosyasında, eldeki ortaklığın giderilmesi davasına konu olan taşınmazlar için tapu iptali ve tescil davası açılmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de dosya henüz kesinleşmemiştir. Bu dosyada verilecek karar pay ve paydaş durumunu değiştirebileceğinden, ......
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 243 sayılı parseldeki 30/100 payın davalı yüklenici şirket adına mahkeme hükmü ile tescil edildiği, yüklenici üzerindeki bu payın Şişli 5.İcra Müdürlüğünün 2007/11408 sayılı dosyasında yapılan takip neticesinde cebri icra yoluyla üçüncü bir kişiye satışının yapıldığı, ancak yüklenicinin ihalenin feshi davası açtığı, bu davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 705. maddesinin 2.fıkrası hükmü gereğince cebri icra ile mülkiyet tescilden önce de kazanılır. Kaydın halen davalı yüklenici şirket adına olması önemsizdir. Kısaca, yüklenicinin açtığı ihalenin feshi davası aleyhine sonuçlanırsa mülkiyeti cebri ihale ile kazanan kişi elde etmiş olacağından yükleniciye isabet eden paydan bir kısmının davacı adına tescili mümkün olmaz. Bu nedenle mahkemece halen derdest olduğu anlaşılan ihalenin feshi davası bekletici sorun sayılarak sonucu beklenmeli, elde edilecek duruma göre bir hüküm kurulmalıdır....