WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

evi terk ettiğini, yatakları ayırdığını ve çocuklar dahil tüm aile bireyleri ile küstüğünü ileri sürerek tarafların boşanmalarına, velayetlerinin anneye bırakılmasına, küçükler için 500,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE artış oranında artırılmasına, faiziyle 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, karşı dava ise; TMK.'nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet eşyası talebine ilişkindir....

bitimi işten eve geldiğinde sürekli olarak telefonu ile meşgul olduğunu, çocuklarıyla ilgilenmediğini, davalının 06/04/2017 tarihinde birlikte yaşadığı kadını müşterek konua getirdiğini, ortak hayatın eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığını, davacının kusurlu davranışı bulunmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuklar Yusuf ve Berat'ın velayetinin davacı müvekkiline verilmesini, müşterek çocuklar için 700er TL, davacı için aylık 1000 TL tedbir nafakasına, 60.000 TL maddi, 60.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanm-Tedbir Nafakasının Kaldırılması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına-kısmen onanmasına dair Dairemizin 05.04.2017 gün ve 25143-3838 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle davacı erkek tarafından boşanma davası ile birlikte ... 7....

    Davalı cevap dilekçesinde özetle; eşini sevdiğini, davacının iddialarının doğru olmadığını, boşanmak istemediğini, sağlık problemleri nedeni ile geçici olarak işi bıraktığını, eşine haber vererek dışarıya gitmesinin sebebinin bir iş yeri açmak, çalışmak ve ailesini geçindirmek olduğunu, evi terk etmediğini, evi asıl terk edenin davacı olduğunu, darp veya hakaret gibi eylemlerde bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; tarafların TMK.nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilerek, baba ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına, davacı için aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk, müşterek çocuk için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine 10.000 TL manevi tazminata, davacı kadının maddi tazminat talebi hakkında iddianın genişletilmesi niteliğinde bulunduğu gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

    boşanmaya karar verilmesi halinde 1.000TL tedbir ve yoksulluk, 30.000TL maddi tazminat ve 30.000TL manevi tazminatın davacıdan tahsili talebinde bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadının "hakaret ve küfür, kadının reşit kızının sürekli olarak müşterek hanede kalmasına sessiz kalma, müşterek haneyi terk" vakıalarına dayanan kusurlu davranışlarının bulunduğunun tespiti ile tam kusurlu bulunduğuna, davalı kadının süresinde cevap dilekçesi vermemesi nedeniyle davacı erkeğe kusur yüklenemeyeceğine ilişkin tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin boşanma davasının kabulü ve kusur tespitine ilişkin istinaf başvurusun esastan reddine, davalı kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin istinaf başvurusu konusunda ise, ilk derece mahkemesi tarafından davalı vekili tarafından cevap verme süresinden sonra talep edilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat...

    boşanmaya karar verilmesi halinde 1.000TL tedbir ve yoksulluk, 30.000TL maddi tazminat ve 30.000TL manevi tazminatın davacıdan tahsili talebinde bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadının "hakaret ve küfür, kadının reşit kızının sürekli olarak müşterek hanede kalmasına sessiz kalma, müşterek haneyi terk" vakıalarına dayanan kusurlu davranışlarının bulunduğunun tespiti ile tam kusurlu bulunduğuna, davalı kadının süresinde cevap dilekçesi vermemesi nedeniyle davacı erkeğe kusur yüklenemeyeceğine ilişkin tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin boşanma davasının kabulü ve kusur tespitine ilişkin istinaf başvurusun esastan reddine, davalı kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine ilişkin istinaf başvurusu konusunda ise, ilk derece mahkemesi tarafından davalı vekili tarafından cevap verme süresinden sonra talep edilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Ticareti usulüne aykırı terk etmek HÜKÜM : Beraat Ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509 ve 513 Esas sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, İİK.nun 337/a maddesinde düzenlenen “ticareti usulüne aykırı terk etmek” suçunun ticaret şirketleri müdür ve yetkililerince de işlenmesinin mümkün olduğu cihetle; ticaret şirketi yetkilisi olan sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi, bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerekmesi nedeniyle, re'sen terk çalışması nedeniyle öncelikle borçlu şirketin kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden mükellefiyetinin terk ettirilip ettirilmediği sorulup, şikayetin süresinde olup olmadığı tespit edilip, belirlenen adreslerinde ticareti terk edip etmediği yönünde...

      B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının emekli olması nedeniyle iş akdini feshettiğinden ihbar tazminatına hak kazanamayacağını kıdem tazminatının ise ödediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacının 06.11.2015 tarihli dilekçesi ile davasını atiye terk ettiğini beyan ettiğini, davalı vekilinin de davacının davasını atiye terk etmesini kabul ettiği gerekçesiyle davanın atiye terk nedeniyle davacının takibinin geri bırakılmasına (atiye terk edilmesine) bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Davacı asil 06.11.2015 tarihinde havaleli dilekçesi ile davasını "atiye terk ettiğini" bildirmiştir. Davalı vekili 20.11.2015 tarihinde havaleli dilekçesi ile davacının atiye terk beyanını kabul ettiklerini belirterek, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini istemiştir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/701 KARAR NO : 2022/393 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : POLATLI AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/03/2020 NUMARASI : 2019/243 ESAS - 2020/183 KARAR DAVA KONUSU : Boşanm KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 30 yıldır evli olup dört çocuklarının olduğunu, müvekkilinin evlilik birliğinin başlangıcından itibaren davalının şiddet, hakaret ve aşağılamalarına maruz kaldığını, her fırsatta müvekkilini istemediğini, evden gitmesini istediğini, boşanmak istediğini dile getirdiğini, en son iki hafta önce müvekkiline ailesinden kalan taşınmazı satılmasını istediğini, müvekkilinin kabul etmemesi sebebiyle ortak çocuk Fırat'ın...

        UYAP Entegrasyonu