WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemiz bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede; Dairemizin 08.11.2022 tarihli ve 2022/6468 Esas, 2022/8951 Karar sayılı bozma kararına karşı Bölge Adliye Mahkemesince; davalı kadının evlilik birliği kurulduktan sonra dolandırıcılık ve hırsızlık eylemlerinde bulunduğu hususunun kanıtlanmadığı, evlilikten önceki yaşantısına dayanılarak boşanma davası açılamayacağı, koşulları varsa evliliğin iptali davası açılabileceği, evi terk etmenin de tek başına boşanma sebebi olmadığı, davalı kadının evlilik birliği içinde kusurlu bir davranışının ispatlanmadığı, bu nedenle davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddinin gerektiği gerekçesi ile direnme kararı verilmişse de; davalı kadının evlendikten beş gün sonra evi terk ettiği, duruşmada dinlenen tanıkların davalı kadının ailesinin yaşadığı yere...

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından terk sebebine dayalı açılan boşanma davasında davacı erkeğin ölümü nedeniyle evlilik birliğinin sona ermesi üzerine, davalı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olup olmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 164 üncü maddesi, 181 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi. 3....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, tarafların 30/05/1990 tarihinde evlendikleri, tarafların müşterek üç çocuklarının buluduğu, davacı birleşen davacının asıl davada davalının evi terk ettiği gerekçesiyle önlem nafakası talep ettiği, birleşen davada ise davalının evden davacının ablasının gelini olan Sakine Sarıoğlu ile kaçtığından maddi ve manevi olarak yıprandığından dolayı 50.000 maddi, 50.000 manevi tazminat talep ettiği, davalı ise asıl ve birleşen davada verdiği cevap dilekçelerinde evini terk ettiği ve terk ederken de yanında baldızının gelini olduğu hususunu doğruladığı fakat baldızının gelini ile aralarında duygusal bir ilişkinin olmadığı, evliliklerinin bitmesinde davacının inatçı ve geçimsiz biri olmasının sebep olduğu, kusurun davacıda olması sebebiyle birleşen boşanma davasının reddine, kendisinin şuan kirada Karabükte ikamet etmesi, davacının kendilerine ait müşterek evde oturması sebebiyle, davacının köyde geçiminin daha kolay olması sebebiyle nafaka maddi...

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Terk Nedeniyle Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.30.04.2019 (Salı)...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terk Nedeniyle Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ihtar kararıyla davalının çağrıldığı konutun "ortak konut" olmadığının, bu sebeple davalının dönmemekte haklı olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.10.12.2012. (Pzt.)...

          Daha önceki geri çevirme kararında da belirttiğimiz üzere; dosya içinde yer alan davalıya ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletname de bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK m.74). Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi gereğince boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içeren vekaletnamesini sunması için davalı erkek vekiline süre verilmiş ancak vekil müvekkili ile görüşemediğini bildirmiştir....

          Türk Hukuku’nda boşanmanın malî sonuçları açısından kusur ve nedensellik bağı kavramları önem arz etmektedir, zira boşanma nedeniyle tazminat ödenmesine karar verilebilmesi için; bir eşin “kusurlu davranışları” ile diğer eşte “tazminatlar yönünden zarar oluşumu” arasında “nedensellik bağı” olmasını gerektirir. Daha açık bir ifadeyle eşte oluşan zarar olgusu; boşanmaya sebep olan olaylarda gerçekleştiği kabul edilen kusurlu davranışlar nedeniyle oluşmalıdır. Hâkim; olayların alışılan akışına ve yaşam deneyimlerine göre, kusurlu eşin boşanmaya sebebiyet veren eylemlerinin, diğer eşte ağır zarar yaratması arasında uygun nedensellik bağını kurduğu takdirde tazminat ödenmesine karar verebilir. 16....

            şiddet uygulayan, sık sık evden ayrılacağını ve erkeği terk edeceğini söyleyen, evdeki tüm eşyaları erkeğin haberi olmadan taşıyarak evi terk eden davacı-karşı davalı kadının ise ağır kusurlu olduğu, gelişen bu olaylar karşısında, evliliğin devamında taraflar bakımından yarar kalmadığı ve davacı-karşı davalı kadının davası yönünden 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası, erkeğin davası yönünden ise 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası koşullarının gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, kadının boşanma davasının da kabulüne karar vermek gerekirken hatalı kusur tespitine bağlı olarak kadının boşanma davasının reddi yönünde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davacı-karşı davalının reddedilen boşanma davasına ve kusur tespitine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmek suretiyle hükmün düzeltilmesine karar verilmiştir....

              Davalı davacı kadın tarafınca kendi davasında verilen boşanma kararının istinafa konu edilmemesi nedeni ile ilk derece mahkemesince kadının davasında verilen boşanmaya ilişkin hükmün, erkeğin ölüm tarihi olan 06.12.2021 tarihinden önce kesinleştiği, bu nedenle evlilik birliğinin ölüm ile değil boşanma hükmü ile sona erdiği belirlenmiştir....

              nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu