GEREKÇE: Dava, terekeye temsilci atanması davasıdır. Aynı mahkemede görülen 2018/15 esas sayılı davanın tereke tespiti, tereke defteri açılması ve terekeye temsilci atanması davası olup her iki dosyanın tarafları, konusu aynı olup birlikte görülmesi usul ekonomisine uygundur. Bir davada aynı maddi vakıalara dayanılarak ileri sürülen isteklerin birlikte incelenmesinde, sağlıklı bir hukuki değerlendirme yapılabilmesi bakımından hukuki yarar bulunduğu kuşkusuzdur. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 166. maddesinin 1. fıkrasında; "Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar." hükmü düzenlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/140 Esas sayılı dosyanın takip edilmediği ve müteahhit firmaya tapular devredildiği takdirde tüm mirasçıların telafisi imkansız zarara uğrayacağının açıkça ortada olduğunu, mirasçı T6'ın ya da tümü ile taraflar ile bağımsız bir kişinin terekeye temsilci olarak atanması gerektiğini, ilk derece mahkemesince verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince verilen kararın gerekçesinde temsilci adayı olarak bildirilen Av. T13'ın temsilci olarak atanmayı kabul ettiğini beyan ettiği, tarafların tamamı açısından daha uygun olan Durali Bilgin'in temsilci olarak atandığı belirtilerek, hüküm kısmında ise T5 terekeye temsilci olarak atanmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır....
in terekesine temsilci atanması için 05.12.2012 tarihinde iki aylık kesin süre verilmiştir. Davacı tarafça murisin mirasçılık belgesinin alınması için Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne 15.09.2011 tarihinde dava açılmış, mahkemece mirasçılık belgesi kesin sürenin bitiminden sonra 08.03.2013 tarihinde verilmiştir. Mirasçılık belgesi alınmadan terekeye temsilci atanamayacağından davacıya terekeye temsilci atanması için tekrar kesin süre verilmesi gerekirken, verilen kesin süreye rağmen muris Hacı Hüseyin Aydeniz'in terekesine temsilci atanmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın talep halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/608 E. sayılı dava dosyasında terekeye temsilci atanması isteminde bulunulmadığı, Karşıyaka 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/17 E. sayılı dava dosyasında da taşınmazdaki ortaklığın giderilmesinin talep edildiği ve taraf teşkilinin sağlanmış olduğu, Karşıyaka 2....
Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12/09/2004 tarihinde verilen dilekçeyle tereke temsilcisi atanması talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28/10/2004 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından talep edilmiştir. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf talebinin usulden reddine dair verilen kararın bir kısım mirasçılar ve tereke temsilcisi ... tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Bir kısım mirasçılardan ..., ..., ..., ... ve ..., terekeye temsilci olarak davayı başından beri takip eden mirasçılardan ...'nin terekeye temsilci olarak atanmasını, 11.11.2014 ile 17.07.2020 tarihleri arasında terekede taşınmaz kalmadığını ve tereke temsilcisi ...'...
Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları takip etmek üzere Medeni Kanunumuz paylaşmaya kadar miras ortaklığına bir temsilci atanması olanağı sağlamıştır. (TMK.md.640 ) Mirasçılardan biri veya bir kaçının isteği üzerine Hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir. Muris ... 20.12.2013 tarihinde vefat etmiş olup terekesi henüz taksim edilmemiştir. Terekenin idaresi hususunda mirasçılar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. O halde mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere terekeye temsilci atanması gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamış, bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2017/611 E. numarasını alarak davanın yeniden görülmeye başlandığını, istinaf kararında belirtilen eksiklik olarak gösterilen "...davada taraf olmayan diğer mirasçıların davaya müdahalesinin sağlanması veya davaya muvafakatlerini bildirmeleri yada terekeye temsilci atanması hususunda davacı tarafa süre verilmesi gerekirken..." hükmünü esas alan yerel mahkemenin terekeye temsilci atanması hususunda taraflarına süre verdiğini, bu dava ile terekeye temsilci atanması hususundaki taleplerinin ise reddine karar verildiğini, tarafların kardeş olduğu, yani Kozan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/611 E. numaralı dosyasında görülen davanın mirasçılar arasında olduğu hususunun mahkemenin ve istinaf mahkemesinin de bilgisi dahilinde iken taraflarına verilen süre nedeniyle bu davanın açıldığını, nitekim Kozan 2....
Tüm mirasçıların davaya katılmaları veya muvafakat vermeleri sağlanmadan ya da terekeye temsilci atanmadan davacının tek başına genel mahkemede dava açıp bu davayı sürdürme yetkisi bulunmamaktadır. Mahkemece, davacı tarafa öncelikli olarak muris ...'ın terekesine temsilci atanması için süre verilmeli, verilen süre içinde miras şirketine temsilci atanması için dava açılmaz ise mirasçıların tek başına dava açma hakları olmadığı ve davada taraf teşkili sağlanmadığı göz önünde bulundurularak, davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu 853 parsel sayılı taşınmazın ... payı ...oğlu.....'a, ..payı davalı adına kayıtlıdır. Davacı, davayı murisi ... oğlu...'ın mülkiyetine dayanarak açtığından pay elbirliği mülkiyeti niteliğindedir. Bu nedenle, diğer mirasçıların muvafakatlarının sağlanması ya da terekeye temsilci atanması sağlanarak taraf teşkilinin tamamlanması gerekir. "...oğlu ...'a" ait mirasçılık belgesinden mirasçıları arasında yer aldığı anlaşılan İlhami Yönden'in davaya muvafakatinin sağlanmadığı görülmektedir. Davacının payına dayanarak dava açtığı, "... oğlu ..'...
da İstanbul ilinde ikamet etmekte olduğunu, 3. bir kişinin terekeye temsilci olarak atanmasına karar verilmesini talep ve beyan etmişlerdir....