Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
İlçesi Yenimahalle 1194 ada 302 parsel, 2. kat, 12 no'lu bağımsız bölüm taşınmazını davalı kurum tarafından açılan rucüen tazminat davasını sonuçsuz bırakmak amacıyla yapıldığı kanaatine varıldığı ve davacıların murislerinin vefatında terekesinin borca batık olduğu iddiasını ispat edemedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. TMK'nın 605/2 maddesi gereğince "ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır." Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2)....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müteveffa Rıfkı Karadeniz'in müvekkil bankanın Çiftehavuzlar şubesinden üç adet kredi kulladığını ve kullandığı kredilerin borçlarını ödemeden öldüğünü, davacıların müteveffa Rıfkı Karadeniz'in yasal mirasçıları olup süresinde reddi miras yapmadıklarını ve mirası kabul ettiklerini, bu konuda da ihtilaf olmadığını, davalıların borç miktarına da itirazları olmadığını, borcun ödenmemesi nedeni ile yasal mirasçılara karşı icra takibi yapıldığını ve borçluların itiraz ile takibi durdurduklarını, takibin devamını sağlamak için taraflarınca itirazın iptali davası açıldığını, yasal mirasçı - borçluların sigortanın sorumlu olduğunu ve terekenin borca batık olduğunu cevaben bildirdiğini, davanın ölüm tarihi itibarı ile terekenin tespiti olduğunu, ölüm tarihinden bir yıl önceye kadar mirasçılara devredilmiş taşınmaz ve araç kaydı var ise tespitini ve terekeye dahil edilmesini talep ettiklerini, borçlu müteveffanın müvekkiline beyan ettiği adreste mirasçılarıın...
TMK'nın 605/2 maddesinde yer alan "ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır." hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkindir. Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen; Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Bu hükümler dikkate alınarak muris ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14/10/2015 gününde verilen dilekçe ile TMK 620.maddesi gereğince terekenin resmi defterinin tutulması ve terekeye temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 23/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Davalı Hayat Varlık Yönetim vekili cevap dilekçesinde özetle; mirasın hükmen reddinde terekenin borca batık olduğunun tespitinin gerektiğini, terekenin pasifinin aktifinden fazla olmasının terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterdiğini, bu amaçla murisin tüm malvarlığı ve borçlarının eksiksiz olarak araştırılarak terekenin borca batık olup olmadığının tespitinin gerektiğini, murisin mal varlığının bulunup bulunmadığının araştırılarak tüm mal varlığı ve borç miktarı gözönünde bulundurularak aktif ile pasifin tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiğini, terekenin ölüm tarihi itibariyle belirlenmesi özellikle aktifte murisin ölümünden sonra tasarrufta bulunup bulunmadığının ve mirasçıların temellük kastıyla hareket edip etmedikleri açısından önem arzettiğini, öncelikle davanın usulden mahkeme aski kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Defterinin Tutulması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; * onanmasına dair Dairemizin * 7.6.2007 gün ve * 15896-9616 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Hüküm, terekenin mühürlenmesi ve defter tutulmasına ilişkin olup, sulh mahkemesince verilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/lll – 1 ve 2 maddeleri gereğince, aynı yasanın 8. maddesinde gösterilen davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı, karar düzeltme yoluna gidilemez.Dava, 440/lll-2. maddede ayrık tutulan davalardan da değildir. Bu itibarla inceleme olanağı bulunmayan karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 21.04.2008 (pzt.)...
Dosya arasında mevcut nüfus kayıtlarına göre muris Kazım Adsan'ın 09/04/2010 tarihinde ölümüyle geriye mirasçıları olarak davacı ve dava dışı mirasçıların kaldığı anlaşılmıştır. Dava, TMK'nın 605/2. maddesinde yer alan ''ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır'' hükmüne dayanılarak açılan, mirasın hükmen reddi (terekenin borca batık olduğunun tespiti) istemine ilişkindir. Bu maddeye dayanan istemler süreye tabi olmayıp mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Dava murisin alacaklılarına karşı açılır ve murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle murisin tüm mal varlığı terekesinin aktifini, tüm borçları ise terekesinin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczinin ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunun açık delilidir....
Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczinin ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunun açık delilidir. Bu davada yetkili mahkeme, alacaklıların davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Ayrıca TMK.nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davanın özelliği gereği terekeden alacaklı olanların tümüne karşı açılması gerekmektedir (28/12/1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK). Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md)....
Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması ödemeden aczin ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunun açık delilidir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen, Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde, tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez....