WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca davayı açan vekilin TMK'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur.(Emsal: Yargıtay 14....

, ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturduğunu, terekenin pasifinin aktifinden fazla olmasının terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterdiğini ancak bu dosyada murisin borca batık olduğuna dair herhangi bir durum söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/29 tereke nolu dosyasında açılan terekenin tespiti ve korunması istemli davanın, reddi miras hükümlerinin sonuçlarını doğurmayacağını, davacı ve diğer mirasçılar yönünden mirasın reddi süresinin dolduğunu ve mirasçılar tarafından mirasın reddi davasının açılmadığını, mahkemece sırf terekenin tespiti talebinde bulunulduğu gerekçe gösterilerek davanın kabul edilmesinin isabetsiz olduğunu, kararın kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2- Davacı vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davalı tarafın istinaf başvurusunun reddi gerektiğini, ancak ilk derece mahkemesince takibin iptali yerine durdurulmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, yine mahkemece mükerrerlik itirazlarının da değerlendirilmediğini, kararın kaldırılarak takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

YANIT: Davacılar avukatı tarafından, istinaf dilekçesine karşı herhangi bir yanıt sunulmadığı UYAP ve dosya kapsamından anlaşılmıştır. DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, TMK'nın 605/2. maddesinde yer alan mirasın hükmen reddi (terekenin borca batık olduğunun tespiti) isteğine ilişkindir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının da bir önemi bulunmamaktadır....

a verdiği vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacı vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bu hususun gözardı edilmesi de yerinde değildir. Kabule göre de mahkemece, davanın niteliği gereği davalı-alacaklının murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve harçtan davalının değil davacının sorumlu tutulması ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekir. Hükmün bu şekilde bozulması gerekirken maddi hata nedeniyle onanmasına karar verildiği anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 03.11.2015 tarih, 2015/2697-9646 E. K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

    Dosya kapsamından, mahkemece terekenin borca batık olup olmadığına ilişkin tüm delillerin toplanmadığı anlaşılmaktadır. TMK'nın 605. maddesi uyarınca "ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkca belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır" denilmektedir. Şu halde; mahkemece murisin vefat ettiği tarih itibariyle menkul ve gayrımenkullerinin bulunup bulunmadığının tespiti için ilgili tapu sicil müdürlüğüne, emekli maaşının tespiti için SGK'ya, vergi mükellefliğinin tespiti için vergi dairesine, üzerine kayıtlı aracın olup olmadığının tespiti için Emniyet Müdürlüğüne, bankalara, belediyelere vb. kurum ve kuruluşlara yazı yazılarak terekenin borca batık olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

      Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b....

        Dahili davalı Gelir İdaresi Başkanlığı cevap dilekçesinde özetle; gerekli araştırmanın yapılarak terekenin borca batık olduğunun ve mirasçıların mirasın devrine yönelik iradelerinin bulunmadığının tespiti gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....

        Ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Yasal mirasçılar, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işleri yapmamış olmaları veya terekeyi sahiplenmemiş bulunmaları halinde terekenin ölüm tarihinde borca batık olduğu yönünde tespit kararı verilmesini isteyebilirler. Terekeyi sahiplenmiş olan veya sahiplenme anlamına gelen işleri yapan mirasçıların, bundan sonra terekenin borca batık olduğunu ileri sürmeleri Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olur. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumaz. Somut olayda; Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 05.04.2006 tarih, 6528 sayı, 326- 327. sayfasında yer alan bilgiye göre, murisin ......

          Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. 2. "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte, farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır. 3....

            UYAP Entegrasyonu