Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, ... müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. Somut olayda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. Somut olayda, murisin üzerine kayıtlı gayrimenkul ve araç bulunup bulunmadığı araştırılırken ölüm tarihinin esas alınmadan UYAP üzerinden sorgulama yapılması, murisin ölüm tarihi itibariyle bankalarda mevduat hesabının bulunup bulunmadığının incelenmemesi doğru görülmemiştir....
Bu amaçla murise ait tüm malvarlığının eksiksiz olarak araştırılması, borçlarının eksiksiz tespiti ve sonucunda terekenin borca batık olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Ayrıca Türk Medeni Kanunun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2 bendi gereğince vekaletnamenin, vekilin mirasın reddi yetkisini içermesi zorunludur. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
Dava, TMK'nın 605/2. maddesinde yer alan ''ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır'' hükmüne dayanılarak açılan, mirasın hükmen reddi (terekenin borca batık olduğunun tespiti) istemine ilişkindir. Bu maddeye dayanan istemler süreye tabi olmayıp mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Dava murisin alacaklılarına karşı açılır ve murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle murisin tüm mal varlığı terekesinin aktifini, tüm borçları ise terekesinin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczinin ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunun açık delilidir. Davanın özelliği gereği terekeden alacaklı olanların tümüne karşı açılması gerekmektedir. (28.12.1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK).Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer....
Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir....
ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine ilişkin talebin kabulüne...'' dair karar verilmiştir....
Dava, TMK'nun 605/2. maddesinde yer alan ''ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır'' hükmüne dayanılarak açılan, mirasın hükmen reddi (terekenin borca batık olduğunun tespiti) istemine ilişkindir. Bu maddeye dayanan istemler süreye tabi olmayıp mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Dava murisin alacaklılarına karşı açılır ve murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle murisin tüm mal varlığı terekesinin aktifini, tüm borçları ise terekesinin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczinin ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunun açık delilidir. Davanın özelliği gereği terekeden alacaklı olanların tümüne karşı açılması gerekmektedir. (28/12/1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK).Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/13 Tereke Esas sayılı dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinden T4'ın eşi, diğer müvekkillerinin babası olan T10'ın 24/01/2014 tarihinde vefat ettiğini, müteveffanın ölümünden sonra ailesine yapılan şifai müracatlarda ve arkadaşlarından edinilen bilgilere göre gerek piyasa borçları ve gerekse vergi borçlarının olduğu duyumunu aldıklarını, müteveffanın ayrıca şahsi mal varlığının olduğunu, ancak müvekkillerinin müteveffanın şahsi mal varlığının borçlarına yetip yetmeyeceği endişesi içinde olduklarını, bunun için TMK 619 ve devamı hükümlerince bir aylık süre içinde terekenin defterinin resmi olarak tutulması ve bu defter sonuçlarına göre mirası kabul veya ret etme beyanları verebilmelerini teminen mahkemeye başvurmak zorunda kaldıklarını açıklayarak, mütevefa T10'ın terekesinin TMK 619 ve devamı hükümlerine göre defterinin tutulmasına, müvekkillerinin defter tutma işlemi sonunda mirası kabul ve ret ettiği yolunda beyanda bulunmalarına...
Somut olayda; mahkemece murisin malvarlığının bulunup bulunmadığının ölüm tarihi esas alınarak bankalar, vergi daireleri ve belediyeler nezdinde araştırılmaksızın karar verilmiş olması; b) Terekenin borcunun tespiti amacıyla terekede alacaklı olanların alacak miktarı belirlenmeden terekenin borca batık olduğuna karar verilmiş olması; c) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekirken; terekenin borca batık olduğunun tespiti halinde "TMK’nın 605/2. maddesi hükmü gereğince muris ... ...'ın terekesinin borca batık olduğunun ve mirasçılarının mirası hükmen reddettiklerinin tespitine” şeklinde hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....
Hükmü, davalı ve birleştirilen dava davalısı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili temyiz etmiştir. 4.2.TEMYİZ NEDENLERİ 4.2.1. Davalı ve birleştirilen dava davalısı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili temyiz dilekçesinde, mirasın reddi için gereken yasal hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, terekenin aktif ve pasifinin ve terekenin davacı tarafından benimsenip benimsenmediğinin yeterince araştırılmadığını belirterek hükmün bozulmasını istemiştir. 5.YARGITAY KARARI 5.1.Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. 5.2.Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasında, ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 madde)....