"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 11/04/2014 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili Türk Medeni Kanununun 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Davalının istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir (TMK m. 640). Bu nedenle kararın temyiz kabiliyeti olmadığından temyiz isteklerinin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki terekenin tespiti, resmi defterinin tutulması ve terekeye temsilci atanması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Terekenin tespiti, resmi defterinin tutulması ve terekeye temsilci atanması isteğine ilişkin açılan dava nedeniyle, Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1302 Esas sayılı dosyasından verilen 04/02/2016 tarihli kararı ile tereke tespiti ve defterinin tutulması talepleri yönünden dosyanın tefriki ile mahkemenin görevsizliğine ve yargılamaya sadece terekeye temsilci atanması davası yönünden devamına karar verildiği ve tefrik edilen dosyanın Karşıyaka 1....
Ç. mirasçılarının terekenin resmi defterinin tutulması ve mirasın reddi talebinde bulunmuş iseler de bu durumun ihtiyati haciz talebine engel olmadığını, alacağın muaccel olduğunu, teminata da bağlanmadığını, kat ihtarına rağmen borçlarını ödemeyen borçluların mallarını kaçırma hazırlığı içerisinde olduklarını ileri sürerek, alacağı karşılayacak şekilde borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini talep etmiştir. Mahkemece iddia ve dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, H....
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 04.03.2015 gününde bulunan ihbarla terekenin teslimi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, terekenin ...'e teslimine dair verilen 08.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi mirasçı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nin 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Davalının istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir (TMK m. 640)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekenin Resmen Yönetilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.11.2012 (Pzt.)...
Mahkemece, TMK'nın 589. maddesi hükmü çerçevesinde davacının dava dilekçesinde beyan ettiği ve tereke malı olduğunu iddia ettiği tüm mal varlığının araştırılarak, terekenin tespiti ve gerektiği takdirde koruma önlemlerinin alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Vergi Dairesine müzekkere yazılarak murise ait borç olup olmadığını ve murisin malvarlığının tespiti ve terekenin defterinin tutulmasını, müvekkillerinin murisi olan T4 terekesinin tespit edilmesi ve tereke defterinin tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Talep eden tarafından, 19/10/2010 gününde verilen dilekçe ile terekenin teslimi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi mirasçı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nin 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Bu nedenle kararın temyiz kabiliyeti olmadığından temyiz isteğinin reddi gerekmiştir....
Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez. Mirasçılar, terekenin tespitine rağmen, birbirlerine yahut üçüncü kişilere karşı tespit edilmiş veya edilmemiş (deftere yazılmış veya yazılmamış) olanları ihtilaf konusu yapabilirler. "Koruma önlemi" olarak tutulan defter (terekenin yazımı), sonradan gündeme gelebilecek mirasın bölüştürülmesine yahut başka bir özel hukuk ilişkisine de esas olmaz. Sonradan başka bilgilerin çıkması ve bu kapsamda mevcut kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde defter içeriği her zaman değiştirilebilir....
Davacı vekili, küçükler ... ve ...’ın anne ve babasının aynı olayda vefat ettiğini, adı geçen küçüklere müvekkilinin vasi olarak tayin edildiğini, küçüklerin annesinin mirasının bilinmesine rağmen babaları ...’ın mal varlığının ne durumda olduğunun bilinmediğini, 3 aylık hak düşürücü süre içinde muris ...’ın mirasının reddedilmesinin mümkün olamayacağından çocukların hak ve menfaatlerinin korunması için 02.04.2012 tarihinde murislerden ...’ın terekesinin tespiti ve defterinin tutulması talebiyle Kadıköy 2....