WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından 16.12.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin resmen yönetilmesi ve tasfiyesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tasfiyenin kapatılmasına dair verilen 16.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 06.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Buna göre alacaklının tercih hakkını kullanarak, takibi mirasçılar hakkında mı yoksa terekeye karşı mı devam ettireceğini icra dairesine bildirmesi ve buna göre takibi sürdürmesi gerekmektedir. Diğer borçlu mirasçı Naciye Ayşe Aygen tarafından açılan ve İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/33 Tereke sayılı dosyasında görülen terekenin tespiti, defter tutulması ve miras ortaklığına temsilci atanmasına ilişkin dava nedeniyle, TMK’nun 625. maddesi gereğince haklarında takip yapılamayacağını ileri sürerek takibin durdurulmasının talep edildiği anlaşılmaktadır. TMK'nın 619. maddesinde; ”Mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı, terekenin resmi defterinin tutulmasını isteyebilir…” TMK'nun 625. maddesinde ise; "Resmî defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu süre içinde zamanaşımı işlemez. Acele hâller dışında, davalara devam edilemiyeceği gibi, yeni dava da açılamaz." hükmü yer almaktadır....

    Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "Terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632- 635) gerçekleştirilmek durumundadır. ........Somut olayda; mahkemece muris Sabahittin Ateş’in 17.05.2014'te vefat ettiği, geriye mirasçı olarak eşi Aysel Ateş, çocukları Mehmet Ateş ve Sezer Ateş’in kaldığı, en yakın yasal mirasçıların Mersin 4....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 08.07.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nın 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabul değildir. Bu nedenle kararın temyiz kabiliyeti olmadığından temyiz isteğinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 08.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Talep eden vekili tarafından, 31/08/2009 gününde verilen dilekçe ile terekenin resmi tasfiyesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; dosyanın Çubuk Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/316 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine dair verilen 04/06/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep eden vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nun 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Tarafların istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir (TMK m. 640)....

        Mahkemece, terekede tasfiye edilecek malvarlığı bulunmadığından terekenin tasfiyesi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. ... 10.06.2008'de ölmüş, en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından miras reddolunmuştur. TMK'nun 612. maddesi "en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır....

          Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632- 635) gerçekleştirilmek durumundadır. Muris T4 06/11/2018 tarihinde tarihinde ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından TMK'nın 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak mirası reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür. İİK'nın 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (m. 208- 256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır....

          Terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi ile ilgili TMK'nın 589 ve devamı maddeleri gereğince alınması gereken önlemlere ilişkin verilen kararlar nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi kabil değildir. Mahkemece yapılan işlem terekenin muhafazası ve hak sahiplerine intikal etmesini temin için alınması gereken tedbirlere ilişkindir (TMK m. 589). Bu nedenle kararın temyiz kabiliyeti olmadığından temyiz isteğinin reddi gerekmiştir. Ayrıca Hazine vekilinin davada taraf sıfatı bulunmadığından hükmü temyiz etmekte hukuki yararı yoktur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 25.01.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            Bilindiği gibi; Miras, murisin ölümüyle açılır ve kural olarak kendiliğinden bir bütün olarak mirasçılara geçer. Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. TMK’nın 589.maddesinde açıklanan bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulanan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. TMK’nın 590 ile 2003/5960 sayılı TMK’nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük’ün 33/1.maddelerinde belirtilen sebeplerden birinin gerçekleşmesi halinde, sulh hakimi tereke mal ve haklarının yazımı için terekenin defterinin tutulmasına karar verir. Koruma amaçlı defter tutmada, kaydedilen tereke unsurlarının değerlerinin yazılması zorunlu değildir, zira amaç terekenin değerini belirlemek değil terekeyi saptamaktır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekenin Resmi Defterinin Tutulması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; düzeltilerek onanmasına dair Dairemizin 20.10.2010 gün ve 14867-17182 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Hüküm, sulh hukuk mahkemesinden verilen terekenin resmi defterinin tutulmasına ilişkindir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/lll – 1 ve 2 maddeleri gereğince, aynı yasanın 8. maddesinde gösterilen davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı, karar düzeltme yoluna gidilemez.Dava, 440/lll-2. maddede ayrık tutulan davalardan da değildir. Bu itibarla inceleme olanağı bulunmayan karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açılanan sebeple karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi.16.02.2011(Çrş)...

              UYAP Entegrasyonu