Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632- 635) gerçekleştirilmek durumundadır. Muris T3 ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından TMK'nın 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak mirası reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" usulüdür. İcra ve İflas Kanununun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (m. 208- 256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır....

Usulüne uygun tasfiye talebi ile birlikte mirasçıların malvarlığına karışmayan terekenin aktif kısmı ile pasifi karşılanmakta ve geriye bir bakiye kalırsa bu bakiye mirasçılara intikal etmektedir. Mirasın resmi tasfiyesi; talebe bağlı resmi tasfiye ve kanundan doğan resmi tasfiye olmak üzere iki şekilde düzenlenmiştir. Talebe bağlı resmi tasfiye de, kendilerine resmi tasfiye talebinde bulunma yetkisi verilmiş kişilerce herhangi bir talepte bulunulmadıkça resmi tasfiye söz konusu olmayacaktır. Kanundan doğan resmi tasfiyede ise, herhangi bir talepte bulunulmamış olsa bile, kanunda öngörülen durumlardan birisinin varlığı halinde kanundan dolayı resmi tasfiye söz konusu olmaktadır. Somut olaydaki tasfiye şekli, talebe bağlı resmi tasfiye niteliğinde olup, TMK m. 632- 633’te düzenlenmiştir. Bu maddelere göre resmi tasfiye talebinde bulunma yetkisine sahip olan kişiler, mirasçılar ve miras bırakanın alacaklılarıdır....

Sulh Hukuk Mahkemesince en yakın mirasçılarının tamamının mirası reddetmeleri sebebiyle herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gitmesi gerekir. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "Terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "Terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632- 635) gerçekleştirilmek durumundadır. ........Somut olayda; mahkemece muris Sabahittin Ateş’in 17.05.2014'te vefat ettiği, geriye mirasçı olarak eşi Aysel Ateş, çocukları Mehmet Ateş ve Sezer Ateş’in kaldığı, en yakın yasal mirasçıların Mersin 4....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Terekenin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle terekenin daha önce resmi defteri düzenlenmediğine göre, terekedeki hak ve borçlar tasfiye memurluğunca tespit edileceğinden, kararın gerekçesinde "murisin terekesinde bir motorsikletin bulunduğunun" belirtilmiş olmasının sonuca etkili olmadığına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi.20.10.2010(Çrş)...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVALILAR DAVA TÜRÜ :Terekenin Resmen Tasfiyesi KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 11.04.2011 gün ve 4212 - 6336 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Hüküm, terekenin resmi tasfiyesine ilişkin olup, sulh mahkemesince verilmiştir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/lll – 1 ve 2 maddeleri gereğince, aynı yasanın 8. maddesinde gösterilen davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı, karar düzeltme yoluna gidilemez.Dava, 440/lll-2. maddede ayrık tutulan davalardan da değildir. Bu itibarla inceleme olanağı bulunmayan karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açılanan sebeple karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 21.09.2011 (Çar.)...

      Sulh Hukuk Mahkemesi ise en yakın mirasçıların tamamı tarafından reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi usulüdür. Esasen terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi için ayrıca dava açılmasına gerek de bulunmamaktadır. Terekenin tasfiyesinde yararı bulunan alacaklının talebi tereke işleriyle görevli sulh mahkemesini harekete geçirme amaçlı ihbar niteliğindedir. Tereke iflas hükümlerine göre tasfiyeye tabi hale geldiğine göre; mahkeme o yerdeki tereke işleriyle görevli sulh mahkemesi değilse isteğin bir görevsizlik kararıyla tereke işleriyle görevli sulh mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir. Mahkemece, Ahkamı Şahsiye işlerine bakmakla görevli ise işin esasının incelenerek yukarıda belirtilen hükümler de gözetilerek tasfiyenin tamamlanması, bu konuda görevli değil ise Ahkamı Şahsiye işlerine bakmakla görevli mahkemeye dosyanın gönderilmesi gerekir....

        Bu nedenlerle terekenin iflas hükümlerine (İİK md.180) göre tasfiyesi gerekirken, isteğin süre yönünden reddi doğru bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

          K. sayılı kararında terekenin resmi tasfiyesine karar verildiğinden yeniden terekenin resmi tasfiyesine karar verilmesine gerek olmadığı, tereke temsilcisinin de terekenin resmi tasfiyesine karar veren mahkemece atanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 612. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddini tespit ve tescil edip başka mirasçı bulunmadığını gören mahkemenin terekeyi iflas hükümlerine göre re'sen tasfiye etmesi gerekir. Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye ise süreye bağlı değildir. Sulh hukuk mahkemesince, en yakın mirasçıların mirası reddettiklerinin belirlenmesi halinde, herhangi bir başvuruya gerek olmadan kendiliğinden resmi tasfiye yoluna gidilmesi gerekir. Davacının talebi, terekeyi resen tasfiye edecek mahkemeyi harekete geçirmeye yöneliktir. Mahkemece, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın ... 4....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, terekenin resmi tasfiyesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 21/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              DELİLLER VE GEREKÇE/ Dava, terekenin resmi tasfiyesi sırasında düzenlenen sıra cetveline itiraza ilişkindir. 4721 Sayılı TMK m. 612'nin ''En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras Sulh Hukuk Mahkemesi'nce iflas hükümlerine göre tasfiye edilir.'' şeklindeki hükmü, m. 636'nın "Mevcudu borçlarını ödemeye yetmeyen terekenin tasfiyesi, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre yapılır." şeklindeki hükmü ile 10.08.2003 tarih ve 25195 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Medeni Kanunu'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük'ün 52. maddesinin "Resmi deftere göre terekenin mevcudunun borçlarını ödemeye yetmediği anlaşılır veya başlangıçta mevcudun borcu karşılayacağı kanaati ile olağan usulle tasfiyeye başlanıp sonradan mevcudun borçları ödemeye yetmediği sonucuna varılırsa, sulh hakimi durumu derhal alacaklılara bildirir ve iflas usulü ile tasfiyeye karar vererek bu tasfiyeyi yapmak için bir veya birkaç memur atar....

                UYAP Entegrasyonu