Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölümü mirasın geçmesinin sonuçları, 1. ayırım koruma önlemleri başlığı adı altında 589. madde de genel olarak alınması gereken korunma önlemleri, 590. maddesinde defter tutma, 591. maddede mühürleme, 592. maddesinde de terekenin resmen yönetilmesi hükümleri düzenlenmiştir. Aslında, söz konusu 1.ayırımın başlığı olarak kullanılan " koruma önlemleri " Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun teknik olarak düzenlediği HMK 'nın 389. ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbirlerle karıştırılmaması gerekmektedir. Medeni Kanunda 589 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan koruma önlemleri, mirasın doğru bir şekilde intikalini sağlayıcı bazı önlemlerdir. Bunlar terekenin mühürlenmesi, tereke mevcudunun deftere geçirilmesi, mirasın resmen idaresi gibi muhafaza tedbirleridir. Ölenin son ikametgahı sulh hakimi, terekenin korunması ve hak sahiplerine intikaline sağlamak için gerekli tedbirleri doğrudan doğruya (kendiliğinden) yapmaya mecburdur....

Davanın kabulü halinde dava konusu taşınmaz üzerinde miras ortaklığının tasfiyesi ile davacı eş yararına ayni hak tanınacağından bu davalar nispi harca tabidir. Taşınmazın değerinin tespiti ile davacıya nispi harcın tamamlanması için süre ( Harçlar Kanunu m. 30 - 32 ) verilmesi, harcın tamamlanması durumunda ise dava konusu taşınmazın karara en yakın tarih itibarıyla sürüm değerinin belirlenmesi, davacı eşin terekenin tamamı üzerinde miras hakkının karşılığı da belirlendikten sonra, diğer mirasçıların varsa miras hakkının karşılığı olan paranın, mahkemece belirlenecek uygun bir süre içinde mahkeme veznesine depo ettirilmesi, neticede taşınmazın davacı eş adına tescili ile depo edilen paranın diğer mirasçılara hisseleri oranında ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi (Tereke Hâkimliği) Terekenin tasfiyesi istemi hakkında, Marmaris Sulh Hukuk ve Köyceğiz Sulh Hukuk (Tereke Hâkimliği) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R İstem, ...'nin terekesinin tasfiyesine ilişkindir. Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesince, müteveffanın MERNİS kayıtlarına göre son yerleşim yeri adresinin ".../..." ve yetkili mahkemenin Köyceğiz Sulh Hukuk (Tereke Hâkimliği) Mahkemesi olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir....

      Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir. Davalılar vekili savunmasında; terekenin borca batık olduğunu, mirasın hükmen reddi hükümlerinin uygulanması gerektiğini savunmuş, mahkemece terekenin borca batık olduğu, murisin aciz içinde olduğu mirasın hükmen reddi şartlarının var olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verildiği görülmüştür....

      O halde mahkemece, mirası reddeden davalıların mirasçıları tespit edilip, bu kişiler davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra, davanın esası incelenerek varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması, davalının mirası reddeden mirasçıları dışında mirasçısının bulunmadığının yani TMK'nun 605 vd. maddeleri uyarınca zorunlu hasım olan davalının en yakın mirasçılarının tamamının mirası reddettiğinin tespiti halinde ise, terekenin iflas hükümlerine göre çözümlenmesi gerekli olduğundan, görevli ve yetkili Sulh Hukuk Mahkemesine durum bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesi sağlanmalı, anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunmalıdır. Zira mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedildiğinin anlaşılması ile res'en yapılması gereken işlemlerdendir....

      Dava, ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesi davasında taraflar arasında imzalanan protokole aykırılık nedeniyle davacı tarafından başlatılan icra takibine, davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır....

        Mirasın külli halefiyet gereği kendililiğinden iktisabında terekenin pasifinin fazla olma olasılığı halinde bu halefiyetin doğuracağı sıkıntıları ortadan kaldırabilmenin yolu terekenin resmi defterinin tutulmasını talep etmektir. Miras bırakanın ölümden sonra geride kalan mirası reddetmeye hakkı olan her mirasçı mirası red, kayıtsız şartsız kabul veya terekenin resmi tasfiyesini talep edeceği yerde terekenin resmi defterinin tutulmasını isteyebilir. Resmi deftere göre kabul edilen miras, mirasçıya sadece deftere yazılmış borçlarla geçer. Mirası tutulan deftere göre kabul eden mirasçı miras bırakanın deftere yazılmış olan borçlarından hem tereke malları hemde kendi mallarıyla kişisel olarak sorumludur. Alacaklarını süresi içinde yazdırmayan alacaklılara karşı mirasçı kendi kişisel mallarıyla sorumlu olmadığı gibi terekeden kendisine geçen mallarla da sorumlu tutulamaz. Defter tutma mirasın reddine ilişkin usule uyulmak suretiyle bir ay içinde sulh hakiminden istenir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Terekenin Borca Batık Olduğunun Tespiti K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Terekenin Borca Batık Olduğunun Tespiti DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 03.03.2016 KARAR Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğü giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.)...

            İcra Müdürlüğünün 2017/18825 takip sayılı dosyası ile de 11.056,48 TL asıl alacak ve 981,45 TL işlemiş faiz olmak üzere 12.037,93 TL yönünden de icra takibi başlatıldığı, bu sebeple davacının dava açmakta menfaati olduğu ve murisin terekesinin borca batık olduğu bildirilerek davacının murisinin terekenin borca batık olduğunun tespiti ile murisin mirasının hükmen reddine yönelik davacının davasının kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı her ne kadar müteveffanın terekesinin TMK.nun 612. maddesi hükmüne göre resmen tasfiye edilmesini talep etmiş ise de hali hazırda terekenin resmen tasfiyesi amacıyla müvekkil kurum tarafından Büyükçekmece 2....

            UYAP Entegrasyonu