Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2020 NUMARASI : 2019/75 ESAS, 2020/22 KARAR DAVA KONUSU : Tereke (Resmen Yönetilme Ve Tasfiye İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, mirasçılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; Muris T7 alacaklı olduklarını, muris T7 02/05/2018 tarihinde vefat ettiğini, murisin ölümünden sonra alacaklarını mirasçılardan talep ettiği ancak murisin mirasçılarından talep edilen alacağın davalılar tarafından mirası reddettiğini bu nedenle terekenin resmi tasfiyesini talep ettiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dava 4721 Sayılı T.M.K'nun 612. maddesi kapsamında terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi davasıdır....

TMK'nun 612. maddesi "en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini" öngörmektedir. Buradaki "en yakın mirasçılar" kavramıyla anlatılmak istenen, mirasbırakanın ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır. Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; "terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi" ve "terekenin resmen tasfiyesi" farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (632-635) gerçekleştirilmek durumundadır. Mirasbırakan ...'nın 30.03.2011 tarihinde ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından ...'...

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/371 Esas 2021/413 Karar ve 12.03.2021 tarihli kararı ile mirası red ettiklerinin öğrenildiğini, icra takibinin hukuken işlem kabiliyetinin kalmadığını, müteveffanın en yakın zümresinin mirası reddettiğinden, mirasın kendiliğinden diğer zümreye geçemeyeceğini, böyle durumlarda mirasın iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğinin aşikar olduğunu belirterek müvekkilinin alacağını tahsil edebilmesi için terekenin iflas hükümleri kapsamında tasfiye edilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın muris T3 ()'in en yakın mirasçılarının mirası reddettikleri ve reddin tescil edildiği mahkemenin Küçükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından 4721 sayılı TMK'nın 612. Maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın yetkili ve görevli Küçükçekmece 3. Sulh hukuk mahkemesi'ne gönderilmesine, karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Malatya 3....

    SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/12/2020 NUMARASI : 2020/2 2020/2 DAVA KONUSU : Tereke (Resmen Yönetilme Ve Tasfiye İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki terekenin resim tasfiyesi davasında Adana 7. Sulh Hukuk Mahkemesi ile Adana 6. Sulh Hukuk Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının merci tayini yoluyla giderilmesi Adana 6.Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Muris T4 alacaklı olduklarını, muris T4 22/03/2019 tarihinde vefat ettiğini, murisin ölümünden sonra alacaklarını mirasçılardan talep ettiği ancak murisin mirasçılarından talep edilen alacağın davalılar tarafından mirası reddettiğini bu nedenle terekenin resmi tasfiyesini talep ettiği anlaşılmıştır. Adana 7.Sulh Hukuk Mahkemesinin 11/12/2020 tarih 2020/2 Esas 2020/2 Karar sayılı tereke dosyası kararı ile; murisin en yakın mirasçıları tarafından reddedilen mirasın TMK 612....

    Bu tahsis nedeniyle mirasçıların mirasbırakanın borçlarından dolayı sorumlulukları kanun gereği ortadan kalkmakta (TMK. m.632/3) miras bırakanın alacaklıları, alacaklarını sadece terekeden elde edebilmekte ve mirasçıların şahsına gidememektedirler. Usulüne uygun tasfiye talebi ile birlikte mirasçıların malvarlığına karışmayan terekenin aktif kısmı ile pasifi karşılanmakta ve geriye bir bakiye kalırsa bu bakiye mirasçılara intikal etmektedir. Mirasın resmi tasfiyesi; talebe bağlı resmi tasfiye ve kanundan doğan resmi tasfiye olmak üzere iki şekilde düzenlenmiştir. Talebe bağlı resmi tasfiye de, kendilerine resmi tasfiye talebinde bulunma yetkisi verilmiş kişilerce herhangi bir talepte bulunulmadıkça resmi tasfiye söz konusu olmayacaktır. Kanundan doğan resmi tasfiyede ise, herhangi bir talepte bulunulmamış olsa bile, kanunda öngörülen durumlardan birisinin varlığı halinde kanundan dolayı resmi tasfiye söz konusu olmaktadır....

    Terekenin resmi tasfiyesi, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632- 635) gerçekleştirilmek durumundadır. Mahkemece yapılacak iş murisin terekesini tespit ederek, murisin terekesinin TMK'nun 632 ve devamı maddelerince düzenlenen resmi tasfiye işlemi kıyasen uygulanmak suretiyle tasfiye işlemleri gerçekleştirmek; Resmen tasfiyesi işlemlerine başlanılmasına, tasfiye memuru atanarak, tereke defterinin düzenlenmesinin sağlanması ve aynı zamanda yapılacak ilanla murisin alacaklılarından ve borçlularından belirtilen süre içinde alacaklılarını ve borçlularını bildirmelerinin istenmesi, mahkeme denetiminde tasfiye memurunca murisin miras payının resmen tasfiyesine, payının resmen tasfiyesi işlemlerinin yürütülmesine karar verilmesi gerekir....

    Nitekim, mahkemece, terekenin tespiti, korunması ve yönetilmesi isteklerine ilişkin davada Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiştir. Terekenin resmen yönetilmesini gerektiren hallere ilişkin olarak; TMK 592’de gösterilen hallerde, kanun koyucu terekenin resmen yönetimini öngörmüştür. Resmen yönetimden maksat, terekenin paylaştırmaya kadar mirasçılar veya onların ortak temsilcisi tarafından değil, doğrudan doğruya sulh hâkimi tarafından atanan veya kanunun belirttiği bir kişi tarafından idare edilmesidir. Bu gösterilen hallerde mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hâkimi, bir koruma önlemi olarak tereke mallarının resmen yönetilmesine resen karar vermek zorundadır. Kanunda belirtilen sebepler yokken hâkimin resmen yönetilmeye karar vermesi mümkün değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, 27/12/2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin resmen tasfiyesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29/05/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, terekenin resmen tasfiyesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, mirasbırakan ...’tan ... 1. İcra Müdürlüğünün 2008/4320 Esas sayılı ve ... 2. İcra müdürlüğünün 2008/4531 Esas sayılı dosyaları ile alacaklı olduklarını, mirasbırakanın en yakın mirasçılarının mirası reddettiklerini, alacaklarını tahsil edemediklerini, terekenin resmi tasfiyesinin yapılmasını istemiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1096 KARAR NO : 2023/1232 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALAÇAM SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/01/2023 NUMARASI : 2022/1 E 2023/1 K DAVA KONUSU : Tereke (Resmen Yönetilme Ve Tasfiye İstemli) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili 04/01/2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil T. T1 İle müteveffa Hasan Canbaz arasında akdedilmiş olan Bireysel Kredi Sözleşmesi ve Kredili Mevduat Hesabı (KHM) ilişkisi neticesinde müteveffanın müvekkil T.T1'ye borcunun bulunduğunu, borçlunun vefat ettiğini, Mahkememizin 2021/369 Esas 2021/350 Karar sayılı ilamıyla miraçlarının müteveffadan intikal eden mirası kayıtsız şartsız reddettiklerinin tespit ve tesciline karar verildiğini, bu nedenlerle, müteveffanın mirasçısının en yakın mirasçıları tarafından reddedilmesi nedeni ile mirasının 4721 sayılı TMK'nın 612....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15/09/2008 gününde verilen dilekçe ile mirası reddin iptali ve terekenin resmen tasfiyesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/09/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, mirasın reddinin iptali ve terekenin resmen tasfiyesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin davalının mirasbırakanından alacaklı olduğunu, davalıların ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/287 Esas ve 2008/473 Karar sayılı dosyası ile mirasın reddettiklerini, mirasın reddi işleminin iptalini ve terekenin resmen tasfiyesi istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir....

        UYAP Entegrasyonu