Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir. Somut olayda mahkemece yapılan incelemelerde, murise ait taşınmazlarda keşif yapılarak murisin ölüm tarihi itibariyle taşınmazların bedellerinin tespiti ile bu miktarın terekenin aktifine eklemek suretiyle terekenin borca batık olup olmadığının belirlenmeden hüküm kurulduğu görülmüştür. Ayrıca, davacıların Av. ...'...

    Somut olayda, 05/12/2015 tarihinde ölen muris Naşit Onay'ın davalılara borcunun bulunması nedeniyle mirasın terekenin borca batık olduğunun ve mirasın hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmiş ise de, murisin ölüm tarihi itibariyla gerekli ve yeterli araştırmaların yapılmadığı anlaşılmaktadır....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/407 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı T28 cevap dilekçesi vermemiştir. Dahili davalı T35 vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu dosyanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkisizlikle reddi gerektiğini, mirascıların miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olduğunu, mirasın reddi üç ay içinde sulh mahkemesinin yazılı veya sözlü beyanla olması gerektiği oysa davacıların böyle bir beyanını olmadığını, öte yandan murisin borca batık olduğu iddiasının araştırılmasını, terekenin borca batık olduğnun resmen tespit edilmesi gerektiğini, murisin ölüm tarihinde terekenin borca batık olup olmadığının ve mirasçılarının mirası kabullenmeye yönelik bir iradelerinin bulunup bulunmadığının araştırılması ve davanın reddini talep ve beyan etmiştir....

    Dava, TMK.nun 605/2. maddesinde yer alan ''ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır'' hükmüne dayanılarak açılan, mirasın hükmen reddi (terekenin borca batık olduğunun tespiti) istemine ilişkindir. Bu maddeye dayanan istemler süreye tabi olmayıp mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Dava murisin alacaklılarına karşı açılır ve murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle murisin tüm mal varlığı terekesinin aktifini, tüm borçları ise terekesinin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczinin ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunun açık delilidir. Davanın özelliği gereği terekeden alacaklı olanların tümüne karşı açılması gerekmektedir. (28.12.1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK).Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer....

    Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. (Bknz. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/7818 Esas, 2017/9582 Karar sayılı ilamı) Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.(Bknz. Yargıtay 14....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, yasal dayanağını 4721 sayılı TMK' nın 589. ve 590. maddeleri ile Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzükün 33. maddesinden alan terekenin tespiti talebine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nın 589. maddesinde; "Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hâkimi, istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler, özellikle kanunda belirtilen hâllerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. Önlemlerle ilgili giderler, ileride terekeden alınmak üzere, başvuran kişi tarafından; önleme hâkimin re'sen karar verdiği hâllerde Devlet tarafından karşılanır....

    Dava, TMK.nun 589. maddesi gereği terekenin tedbir mahiyetinde tespiti, tereke önlemlerinin alınması istemine ilişkindir. Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK.nun 589/1- 2 maddesi). Önlem alma isteğinin yetki yahut başka bir sebeple reddedilmesi tereke mallarının kaybına sebep olabileceği gibi hak sahiplerine intikal etmemesi sonucunu da doğurur. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez....

    TMK'nın 612. maddesi ''En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras Sulh Hukuk Mahkemesi'nce iflas hükümlerine göre tasfiye edilir.'' hükmünü, bu maddenin atıfta bulunduğu TMK'nın 636. maddesi "Mevcudu borçlarını ödemeye yetmeyen terekenin tasfiyesi, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre yapılır." hükmünü, 10.08.2003 tarih ve 25195 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Medeni Kanunu'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük'ün 52. maddesi, "Resmi deftere göre terekenin mevcudunun borçlarını ödemeye yetmediği anlaşılır veya başlangıçta mevcudun borcu karşılayacağı kanaati ile olağan usulle tasfiyeye başlanıp sonradan mevcudun borçları ödemeye yetmediği sonucuna varılırsa, sulh hakimi durumu derhal alacaklılara bildirir ve iflas usulü ile tasfiyeye karar vererek bu tasfiyeyi yapmak için bir veya birkaç memur atar. Bu tasfiye, İcra ve İflas Kanunu'nun iflasa ilişkin hükümlerine göre yapılır." hükmünü içermektedir....

    terekesinden el çekilmesine karar verildiği ve bu şekilde gerekli ilanların yapılarak tasfiye edilen terekenin kapatılmasına karar verildiği, Mahkemece bu durumda; Çorum 2....

    Murisin ölümü ile tereke bütün aktif ve pasifi ile mirasçılarına geçer. Murisin vergi, prim vb. borçları da terekenin pasifi içerisinde olup terekeye dahildir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez....

    UYAP Entegrasyonu