ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2020 NUMARASI : 2020/238 ESAS, 2020/285 KARAR DAVA KONUSU : Terekeden idare nedeni ile miras payına ilişkin alacak KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Mahkemece murisin eşi davacının evde kızları ile birlikte oturduğu, payına oturduğu yere ödeme gerektiği kadar kira parası düştüğü, bu para yerine de bu yerde oturduğundan davalıdan talep edebileceği dava konusu bir alacak olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 18.11.2003 tarihli protokolde gelirin ne şekilde taksim edileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Bu halde terekeden elde edilen kira gelirinin miras paylarına göre mirasçılara verilmesi gerektiği gibi, davacının oturduğu ev terekeye dahil mal ise diğer hissedarlar açıkça men iradelerini açıklamadıkları sürece davacıdan bu yerde oturduğu için ecrimisil istenemeyeceği gibi toplanan kira bedelinden de bu yönden mahsup talebinde bulunmaları mümkün değildir. Mahkemece bu yönler ışığında uyuşmazlık çözümlenmeli iken yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....
Yalnızca miras paylaşımı sırasında miras bırakanın bir mirasçıdaki alacağı için uygulanabilmektedir. Halbuki katkı payı ve katılma alacağı murisin borcu olup, ödünç verilmiş bir alacağının olduğundan söz edilemez. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/.... maddesi uyarınca, diğer eş ...’ın ....08.2007 tarihinde ölümü ile sona ermiştir. Katkı payı ve katılma alacağının, terekenin borcu olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Ancak bu alacak hakkı terekeden öncelikle ödenmesi gereken bir alacak hakkıdır. Bu bakımdan istek olsun ya da olmasın sağ kalan davacı eşe ait miras payının katılma alacağından düşürülmesi; katılma alacağına hakim olan ilkeler ile miras hukukuna hakim olan ilkelere aykırı düşer. O halde, öncelikle davacının katkı payı ve katılma alacağının terekenin öncelikli borcu olarak terekeden ödenmesi, ondan sonra mirasçıların kalan net terekeyi aralarında miras payları oranında paylaşmaları gerekecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BERGAMA KADASTRO MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2010 NUMARASI : 1998/50-2010/2 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma İlamında özetle; "Uyuşmazlık davalı tarafın kök miras bırakanı Hüseyin 1953 yılında ölümü ile mirasçılarının terekeyi yöntemine uygun şekilde taksim edip etmediği, taksim edilmiş ise dava konusu taşınmazın mirasçılarından Zihni ve Mehmet payına isabet edip etmediği noktasında toplandığı, taksim konusunda yapılan araştırma yetersiz olduğu gibi davalı tanıklarının hepsinin dinlenmediği bu nedenle yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinden Hüseyin ölümünden sonra terekesinin ne zaman paylaşıldığı, paylaşmaya tüm mirasçıların katılıp katılmadığı, terekeden mirasçılara hangi taşınmaz ya da taşınmazların isabet ettiğinin sorulup saptanması, terekeden...
İtirazı komisyonca reddedilen davacı ... dava konusu taşınmazların ortak miras bırakanları İbrahim Demirel'den kaldığını ve paylaşılmadığını öne sürerek miras payına yönelik olarak dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, dava ve temyiz konusu taşınmazların davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava ve temyiz konusu taşınmazların ortak miras bırakan İbrahim'den kaldığı, mirasçıları arasında yapılan paylaşma sonucu davalı ...'in payına düştüğü, davacının terekeden gelen bir hakkının bulunmadığı, mahkemece yapılan keşif, uygulama ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Bu nedenler ve hüküm yerinde gösterilen diğer gerekçelere göre mahkemece oluşturulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı ...'...
Miras (tereke) hakları bakımından; 1- Terekeden doğan hak şahsi hak niteliğinde bir nisbi alacak hakkı olmayıp, miras hukukundan kaynaklanan bir ayni haktır. Yani bir ayni paylaşımdır. 2- Mirasçılar tereke borçlarından müteselsilen sorumludur. (TMK.m.641/1), 3- Terekenin tasfiyesine konu mallar murisin hem kişisel malları ve hem de edinilmiş mallarıdır. 4- Terekenin net miktarının (net terekenin) bulunması için öncelikle tasfiyede sağlanan eşin katılma alacağının çıkarılması gerekmektedir. Böylece terekenin tasfiyesinden düşecek paydan önce, eş mal rejiminin tasfiyesinden düşecek paya sahip olacaktır. 5- Miras, miras bırakanın ölümü ile açılır....
ten kaldığı, mirasçıları arasında 1986 yılında yapılan paylaşma sonucu oğlu .......ın payına düştüğü ...........'ın ölümü ile de mirasçıları olan davacı ... ve çocuklarına kaldığı, davalının terekeden gelen bir hakkının bulunmadığı, mahkemece yapılan keşif, uygulama ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Bu nedenler ve hüküm yerinde gösterilen diğer gerekçelere göre mahkemece oluşturulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı ...'ın yerinde gösterilmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 3.15 TL harcın davalıdan alınmasına, 28.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Gereği görüşüldü: Dava ve temyize konu 107 Ada 37 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı ...’a ait olduğu, adı geçenin ölüm gününden sonra mirasçıları arasında yapılan yöntemine uygun paylaşmada dava ve temyize konu taşınmazın davalı tarafın miras payına isabet ettiği, davacı tarafa’da miras payı karşılığında dava dışı 107 ada 70, 71, 72, 73 ve 75 parsel sayılı taşınmaz malların isabet ettiği, mahkemece yapılan keşif, uygulama, toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Hal böyle olunca davacı tarafın dava ve temyize konu taşınmaz üzerinde terekeden miras yolu ile gelen haklarının kalmadığının kabulü gerekir. Mahkemece bu olgular dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 0.90 YTL harcın hükmü temyiz edenlerden alınmasına, 13.02.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Gereği görüşüldü: Dava ve temyize konu 104 ada 95 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı ...’a ait olduğu, adı geçenin ölüm gününden sonra mirasçıları arasında yapılan yöntemine uygun paylaşmada dava ve temyize konu taşınmazın davalı tarafın miras payına isabet ettiği, davacı tarafa da miras payı karşılığında dava dışı 107 ada 70, 71, 72, 73 ve 75 parsel sayılı taşınmaz malların isabet ettiği, mahkemece yapılan keşif, uygulama, toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Hal böyle olunca davacı tarafın dava ve temyize konu taşınmaz üzerinde terekeden miras yolu ile gelen haklarının kalmadığının kabulü gerekir. Mahkemece bu olgular dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, peşin alınan ilam harcının mahsubu ile geriye kalan 0.90 YTL harcın hükmü temyiz edenlerden alınmasına,13.2.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Gereği görüşüldü: Dava ve temyize konu 105 Ada 73 ve 78 parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı ...’a ait olduğu, adı geçenin ölüm gününden sonra mirasçıları arasında yapılan yöntemine uygun paylaşmada dava ve temyize konu taşınmazın davalı tarafın miras payına isabet ettiği, davacı tarafa’da miras payı karşılığında dava dışı 107 ada 70, 71, 72, 73 ve 75 parsel sayılı taşınmaz malların isabet ettiği, mahkemece yapılan keşif, uygulama, toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Hal böyle olunca davacı tarafın dava ve temyize konu taşınmaz üzerinde terekeden miras yolu ile gelen haklarının kalmadığının kabulü gerekir. Mahkemece bu olgular dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 0.90 YTL harcın hükmü temyiz edenlerden alınmasına, 13.02.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....