WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke hukukuna ilişkin olarak açılan davada Refahiye Sulh Hukuk, Gölova Sulh Hukuk ile Üsküdar 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tereke hukukuna ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümlerine yer verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke hukukuna ilişkin olarak açılan davada Çaycuma Sulh Hukuk ile Zonguldak 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tereke hukukuna ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümlerine yer verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2023/328 Esas, 2023/347 Karar 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Her ne kadar Gülnar Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/6 Tereke, 2022/6 Karar sayılı dosyasında yapılan kolluk araştırması ile müteveffanın yerleşim yeri adresinin Antalya ili olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş ise de dosya kapsamında yapılan incelemede, bahsi geçen tereke dosyasının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle tereke dosyasının aslının veya onaylı örneğinin dosya arasına konulduktan ve müteveffanın ölmeden önceki son yerleşim adresinin tespiti amacıyla nüfus kayıtlarının temin edilerek yetkisizlik kararlarına konu ve dosyada bulunan tüm adreslerde kolluk marifetiyle adres tespiti araştırması yaptırıldıktan sonra yargı yeri belirlenmesi amacıyla dosyanın gönderilmesi gerekmektedir....

        Tereke tespiti, delil tespiti niteliğinde olduğundan, bu davaya ancak, tereke alacaklısı olunması halinde müdahil olunması mümkün olup, başka şekilde asli veya feri müdahalede bulunulması da söz konusu olamaz. Somut olayda; takip alacaklısı, tereke alacaklısı olmayıp tereke mirasçısının alacaklısıdır. Yetki belgesi verilen dava, tedbir niteliğinde tespitten ibaret olup, alacak davası değildir. Terekenin üçüncü kişi olarak kabulüne de olanak yoktur. İİK'nın 120/1. maddesine göre, ancak alacak davası açma, açılan davayı takip ya da icra takip yetkisi verilebileceğinden, icra müdürlüğünce terekenin tespiti davasına müdahaleye imkan sağlayacak şekilde yetki belgesi verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Nitekim yetki belgesine dayalı olarak terekenin tespiti davasına yapılan müdahale mahkemece kabul görmemiştir. Diğer taraftan, yetki belgesi verilebilmesi için takibin usulüne uygun yapılması ve kesinleşmiş olması gerekir....

        Bir başka ifade ile davalının davadaki muhatabı yargılamaya iştirak eden mirasçı olmayıp, tereke temsilcisidir, yani davacı taraf tereke ve onu temsil eden tereke mümessilidir. Somut olaya gelince; davalı taraf davanın reddini istemekle davayı takip etme yönündeki iradesini sürdürdüğüne göre, davada temsil sıfatı bulunmayan mirasçılardan ... vekili tarafından 26.10.2011 tarihli oturumda, " murisin ( davacının ) temlik tarihinde hukuki ehliyetsizlik içinde olduğuna dair iddialarının araştırılması talebinden vazgeçtikleri" yönündeki beyanının hüküm ifade etmeyeceği açıktır. Bilindiği üzere, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.4.1990 gün ve 1990/1-152-1990/236 sayılı kararında da vurgulandığı üzere davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur....

          Maddesi gereğince) terekeye temsilci adayı bildirmeleri hukuken mümkün olmamasına rağmen, baroya tereke temsilcisi adayı bildirmesi için yazı yazılması ve bildirilen adayın tereke temsilcisi olarak belirlenmesi, T7, T1 T2'in (terekenin %55'sine sahip olan mirasçıların) tereke temsilcisi adayı bildirmesine rağmen, bu aday yerine başka bir kişinin aday olarak belirlenmesi, Hatay 2. İdare Mahkemesi'nin 2019/294 E sayılı dava dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken, bu yöndeki talebimizin reddine karar verilmiş olması, tarafımıza vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, bu yönde talebimizin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün kaldırılmasına ve müvekkilimin bildirdiği tereke adayının tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 640/3.maddesi uyarınca miras ortaklığına temsilci atanması şartlarına ve şahsına itiraz istemine ilişkindir....

          Hukuk Dairesince, davacı ... terekesine temsilci atanmasıyla bir kısım mirasçıların davada takip yetkisinin kalmadığı, kararı istinaf etme haklarının da bulunmadığı, davada sıfatı kalmayan mirasçılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun dinlenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 352. maddesi uyarınca davacı mirasçılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin anılan kararına karşı tereke temsilcisi, davacı bir kısım mirasçılar vekili ve katılma yolu ile davalı ... vekili tarafından temyiz isteğinde bulunulmuştur. 3.3.2. Hemen belirtilmelidir ki; eldeki davada taraf teşkilinin sağlandığı, tereke temsilcisi atanmasına gerek ve yer olmadığı halde tereke temsilcisinin gereksiz yere atandığı anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK’nın 366. maddesi atfıyla 352/1-ç fıkrası gereğince tereke temsilcisinin temyiz dilekçesinin sıfat yokluğundan reddine. 3.3.3....

            Sulh Hukuk Hakimliği'nin 1983/8 tereke(esas)-1984/8 tereke (karar)" sayılı dava dosyasının tamamının (gerekirse arşiv kayıtları üzerinde inceleme yapılarak) temin edilerek gönderilmesi, Dava konusu muris ...'e ait ... Noterliği'nin 26.12.1975 tarih ve 16343 yevmiye numaralı vasiyetnamenin dosya içerisine konulması, -Gerekçeli kararın mirasçılar ... ile ...'ya usulüne uygun tebliği sağlanarak temyiz süresi beklenmesi, Bu eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için, dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Müdahil Hazine vekili, kamu alacaklarının öncelikli olduğunu belirterek tereke tasfiyesinde öncelikli olarak alacak kaydının yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile tereke tasfiye memurlarının hazırladığı rapor uyarınca terekede kalan bedelin alacaklı davacıya ve davalı Hazine arasında eşit olarak paylaştırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ayrı ayrı temyiz etmiştir. Yargılama sırasında tasfiye memurlarınca verilen talimat sonucunda Hazine tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen 5.000,00 TL'nin Hazineye iadesi gerekirken bu bedelin tereke mevcuduna eklenmesi ve tasfiyeye tabi tutulması doğru görülmemiş ayrıca Hazine'nin kamu alacağına ilişkin haczin 23.03.2007 tarihinde kesinleşmiş olması ve davacı alacaklının kira alacağının bu tarihten sonra muaccel olması ile kamu alacağının öncelikli olduğu gözetilmeden tereke mevcudunun Hazine ile davacı arasında bölüştürülmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                Türk Medenî Kanununun 589. maddesinde "Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hâkimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır." Aynı Kanunun 19/1. maddesi uyarınca da; “Yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir." Tüm dosya kapsamından, müteveffanın cezaevine girmeden evvel; “5570 Sokak, No:25, Kadıkale-Merkez/İZMİR” adresinde ikamet ettiği dosya kapsamından anlaşıldığına göre, bu halde, uyuşmazlığın Tereke Mahkemesi sıfatıyla İzmir 11. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İzmir 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu