Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir....
Somut olayda, her ne kadar davacı ( istemde bulunan) T1 müteveffa T2 miras bırakanı olup, terekenin tespiti istemi, mahkemenin 2017/20 Tereke esas 2018/19 tereke karar sayılı dosyasında da aynı istem ile yargılama yapıldığı ve kararın kesinleştiğinden bahisle kesin hüküm nedeniyle istemin reddine karar verilmiş ise de, yukarıdaki Yargıtay ilamı dikkate alındığında, tereke tespiti davalarının delil tespiti niteliğinde olduğu gözönünde bulundurulduğunda, ilk derece mahkemesinin gerekçesinin hatalı olup, bu davalarda kesin hüküm nedeniyle davanın reddedilemeyeceği, ancak diğer mirasçının mirasbırakan hakkındaki tereke tespiti hakkındaki kararın ( 2017/20 Tereke esas 2018/19 tereke karar sayılı) delil olarak gözetilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenle kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. 22.07.2020 tarihli ve 7251 Sayılı Yasa ile Değişik HMK'nın 353/(1)-a-6. maddesinde; "Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tereke tespiti ve tereke defterinin tutulması, ... tarafından açılan tereke tespiti ve tereke defterinin tutulması davasının yetkisizliğine dair ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 08.02.2013 gün ve 47/10 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve aşağıda dökümü yazılı 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, 12.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava tereke tespitine ( TMK.md.589) ilişkindir. Sulh Hakiminin tedbir olarak tereke tespitine dair verdiği karar, nihai karar niteliğinde olmayıp tedbir niteliğinde olduğundan temyizi kabil değildir.Bu bakımdan tereke tespitine yönelik temyizin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Tereke tespit kararının temyizi kabil olmadığından temyiz talebinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi.12.06.2008...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Almus Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 03/04/2023 tarih 2023/5 Tereke, 2023/2 Karar sayılı ilamıyla davanın usulden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davacı vekili dilekçesiyle; davanın hasımsız tereke tespiti ve terekeye temsilci atanması davası olduğunu, mahkemece temsilci atanma talebi yönünden talebin tefrik edilip, tereke tespiti yönünden ise davanın usulden reddedildiğini, kararın hatalı olduğunu, davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek yerel mahkemece verilen hükmün kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : TMK. HMK. Yargıtay İlamı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, terekeye temsilci atanması ve tereke tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece; terekeye temsilci atanmasına yönelik talep tefrik edilmiş, tereke tespitine ilişkin talep ise aktif dava ehliyeti yönünden reddedilmiştir....
Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır....
Tereke Hakimliği DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tekenin tespiti ile terekenin kaçırılmasının önlenmesi açısından gerekli önlemlerin alınması talebine ilişkindir (TMK.md.589). Mahkemece tereke tespit edilmiş ve terekeden el çekilmesine karar verilmiştir. Bu karar kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından temyiz talebinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz talebinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi.15.05.2013(Çrş.)...
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi (Tereke Mah. Sıf.) Tereke hukukuna ilişkin davada Bursa Terke ve Mudanya Sulh Hukuk Mahkemelerince (Tereke Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tereke teslimine ilişkindir. Bursa Tereke Mahkemesince müteveffanın vefatından önce “....” adresinde ikamet ettiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Mudanya Sulh Hukuk Mahkemesi (Tereke Mahkemesi sıfatıyla) tarafından ise kolluk araştırmasına göre müteveffanın vefat etmeden önce “...” adresinde ikamet ettiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Önlem alma isteğinin yetki yahut başka bir sebeple reddedilmesi tereke mallarının kaybına sebep olabileceği gibi hak sahiplerine intikal etmemesi sonucunu da doğurur. Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez. Mirasçılar, terekenin tespitine rağmen, birbirlerine yahut üçüncü kişilere karşı tespit edilmiş veya edilmemiş (deftere yazılmış veya yazılmamış) olanları ihtilaf konusu yapabilirler....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava tereke tespitine (TMK. md. 589) ilişkindir. Sulh hakiminin tedbir olarak tereke tesipitine dair verdiği karar, nihai karar niteliğinde olmayıp tedbir niteliğinde olduğundan temyizi kabil değildir. Bu bakımdan tereke tespitine yönelik temyizin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.05.06.2013 (Çar.)...