-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 23.00 TL. bakiye onama harcının temyiz eden tereke temsilcisinden alınmasına, 22/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tereke adına açılacak davalarda bütün mirasçıların birlikte dava açması veya tamamının davaya muvafakat etmesi yahut terekeye temsilci atanması suretiyle davaya devam edilmesi zorunludur. Davada taraf olanlar dışındaki mirasçıların dahili dava yoluyla davaya dahil edilerek bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması mümkün değildir. Ancak 21.11.2012 tarihli celsedeki ara kararda verilen kesin süre içerisinde dahili dava yoluyla taraf teşkilinin sağlanabileceği belirtildiğine bu şekilde davacı tarafın yanıltıldığının anlaşılmasına göre kesin sürenin usulüne uygun olduğundan söz edilemez. Hal böyle olunca davacı tarafa terekeye temsilci atanması için süre verilmeli, verilen süre içerisinde terekeye temsilci atanmadığı takdirde davanın reddine karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle davacı ve katılan davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde hükmü temyiz eden davacı ... ve katılan davacı ...'...
Mahkemece, davacı vekilinin, mirasbırakan .... mirasçılarının muvafakatlarının sağlanması veya terekeye temsilci atanmak üzere dava açılması ve açılan davanın dosya numarasının bildirilmesi için verilen kesin süreye rağmen bildirimde bulunmadığı gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, "… davacı tarafından 16.102012 tarihinde (mahkemece verilen kesin süre içerisinde) Sivas 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1344 esasında kayıtlı terekeye temsilci atanması isteğiyle davanın açıldığı ve halen derdest olduğu görülmektedir. O halde; mahkemece verilen kesin süre içerisinde, davacı vekilince terekeye temsilci atanması için dava açıldığına göre, davanın sonucu beklenerek tereke temsilcisi huzuru ile işin esasının incelenmesi için karar bozulmalıdır..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
(S. oğlu )'in tereke temsilcisi olarak atandığı, gerekçeli karar kendisine tebliğ edilen tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, kararın davacı ... vasisi vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın tereke temsilcisi ...'e tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacı vasisi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda mahkemece davacıya, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması için süre verilmiş, davacı vekilinin ortakların fiziken muvafakatının alınmasının mümkün olmadığını, terekeye temsilci atanması için tarafına süre verilmesini talep etmesi üzerine de davacıya TMK 640/2 maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması için sulh hukuk mahkemesine talepte bulunmak ve dava açıldığına ilişkin harçlandırma formunu sunmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiş, aksi halde taraf teşkili sağlanamayacağından davanın usulden reddedileceği ihtar edilmiş, verilen süre içerisinde davacı Ürgüp Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/32 esas sayılı dosyasında tereke temsilcisi atanması için dava ikame etmiş olmasına rağmen, terekeye temsilci atanmasına ilişkin davadan feragat ederek, mirasçıların eldeki davada davaya dahil edilmesini talep etmiştir. Mahkemece de bu talep yerinde görülmemiş ve davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Başka bir söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve bununla bağlantılı olarak da hükmü temyiz ... miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olduğundan, tereke temsilcisi atanmış, gerekçeli karar tereke temsilcisi vekiline 15.09.2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, tereke temsilcisi tarafından temyiz isteminde bulunulmamıştır. KARAR Açıklanan sebeplerle; Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle miras ortaklığı temsilcisinin (TMK. m. 640) özel kayyım niteliğinde olmasına; terekeye ait malların yönetiminde mirasçılar arasında uyuşmazlık bulunması halinde Türk Medeni Kanununun 427. madde gereğince yönetim kayyımı gibi hareket etmek üzere tereke temsilcisi atanabileceğinin; somut uyuşmazlıkta Eynesil Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/101 esasında görülen mirasbırakan muvazaasına dayalı tapu iptal/tescil davasına, konu taşınmazın ise terekeye dahil olmadığı, mirasbırakan tarafından sağlığında mirasçılardan birine temlik edilen taşınmaza ilişkin olduğu ve bu davanın mirasçılar arasında görülmesi sonucu taşınmazın terekeye dönmesi söz konusu olmayacağından mirascıların birlikte hareket etmesini gerektiren bir durumun bulunmadığının; böylece Türk Medeni Kanununun 640/3. maddesi gereğince terekeye temsilci atanması gerekmediğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve...
olmaması nedeniyle hatalı olarak zapta geçtiğini, tarafımızdan dosyaya sunmuş olduğumuz 03/09/2019 tarihli dilekçemizde Meryem YÜKSEK'e ulaşamadıklarını ve terekeye temsilci atanması için taraflarına yetki verilmesini açıkça beyan ettiklerini, Rize Sulh Hukuk Mahkemesinde devam etmekte olan terekeye temsilci atanması davalarında da Meryem YÜKSEK'E henüz ulaşılamadığını " iddia ederek kararı istinaf etmişlerdir....
Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09.09.2015 tarihli ve 2013/279 Esas 2015/220 Karar sayılı hükmün temyiz dilekçesinin reddine ilişkin olan 04.10.2018 tarihli 17025-12160 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar ve tereke temsilcisi tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın tereke temsilcisi tarafından takip edilmediği gerekçesi ile açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hükmü temyiz eden davacıların temyiz dilekçesi miras şirketini temsilen tereke temsilcisi atandığı bu nedenle davayı takip yetkileri kalmadığından bahisle reddedilmiştir. Gerçekten de, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda davacıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....
Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. 3.3. Değerlendirme 3.3.1....