Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; davanın muris muvazaası hukuki sebebine dayalı terekeye iade istekli tapu iptal ve tescil davası olduğu, yargılama sırasında tüm mirasçıların oluru alınamadığından terekeye temsilci olarak ...’ün atandığı, temsilcinin 05.06.2021 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu itibarla, tereke temsilcisi atanmakla davayı takip yetkisi tereke temsilcisine geçtiği ve tereke temsilcisi istinaf aşamasında öldüğünden, terekeye yeni temsilci tayini için davacılar vekiline süre ve imkan verilerek, temsilci tayin edildikten sonra Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulünce yeni temsilciye tebliğ edildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Daireye gönderilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, belirtilen işlemin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1....

    Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır. Mirasçılar arasında uyuşmazlık olsa da olmasa da terekeye temsilci atanması istenebilir. Terekenin büyüklüğü, dağınıklığı gibi sebeplerin varlığında terekeye temsilci atanır. Terekeye temsilci atanmasını (yasal veya atanmış) mirasçılar isteyebilir (HGK 15.02.1989 tarih, 1989/9- 1989/95). Yetkili mahkeme miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Tereke temsilcisi kayyım gibidir. Tereke temsilcisi olarak mirasçılardan biri atanabileceği gibi üçüncü kişi de temsilci atanabilir....

    -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup ehliyetsizlik yönünden tüm mirasçılar adına, muris muvazaası yönünden ise pay oranında talepte bulunulmuş, ehliyetsizlik iddiası yönünden tereke temsilcisi olarak ... atanmış ve yargılama sonucunda; muris muvazaası iddiasına dayalı davanın eldeki davadan tefriki ile ehliyetsizlik iddiasına dayalı olarak terekeye iade talebi ile açılan davanın tereke temsilcisi tarafından takip edilmediği, davalılar vekilinin de tereke temsilcisinin yokluğundan davaya devam edilmesini açıkca talep etmediği dikkate alınarak HMK 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, tereke temsilcisi ...'...

      Tereke Hâkimliği Taraflar arasındaki mirasın paylaştırılması istemine ilişkin davada ... 3. Sulh Hukuk ve ... Tereke Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, miras ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi, talebin mirasın paylaştırılması istemine yönelik olup tereke hakimliğinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... Tereke Mahkemesi tarafından ise, davanın ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin olup tereke hâkimliğinin görevi dahilinde bulunmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 640/2. maddesinde “Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler” hükmü yer almaktadır....

        Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının muris vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı olarak eldeki davayı açtığı ve tüm mirasçılar adına tapu iptali ve terekeye iade mümkün olmazsa tazminat talebinde bulunduğu, bu nedenle Mudurnu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/168 E. 2018/81 Karar sayılı kararı ile mirasbırakan Hüsamettin Ertuğrul’un terekesine Av.Derya Dinçel’in temsilci olarak atandığı,istinaf başvurusunun reddine dair kararın tereke temsilcisi Av.Derya Dinçel’e tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....

          -KARAR- Dava, tapu iptali ve terekeye iade isteğine ilişkin olup, dava tereke temsilcisi tarafından yürütülmüş, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar tereke temsilcisine tebliğ edilmesine karşın, kararı temyiz etmemiş, karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifade ile davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Tüm bu açıklamalar karşısında davayı takip yetkisi sona eren davacı mirasçıların temyiz dilekçesinin REDDİNE, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            DAVA TÜRÜ :Tereke Defterinin Tutulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm duruşmalı olarak temyiz edilmişse de masraf yatırılmadığından duruşma isteği reddedilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA oybirliğiyle karar verildi.07.06.2007...

              Tereke tespiti davasının açılmasındaki gaye mahkemenin red kararına dayanak oluşturan belgelerin ve menkullerin tespiti olup dava ile elde edilmek istenen amaca aykırı olarak yapılan tespit hukuka aykırı olup karara karşı istinaf yoluna başvuruyoruz. 3.)Tereke tespiti davamız ile talep edilen tedbir talebinin dayanağı HMK 589 vd devamı hükümlerine göre tedbir talep edilmiş olup yerleşim yeri hakimi talep olmaksızın dahi gerekli tedbirleri almakla yükümlü yasal dayanağı bulunmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine ile de müvekkillerimin hak kayıplara sebebiyet verilemesi de istinaf nedenimizdir. 4.)Davalının murisin terekesinde bulunan maddi /manevi değerli olan menkullerin yerinin gösterilmesinin istenmeden yapılan tereke tespiti istinaf nedenimizdir... ...Menemen Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/7 Tereke sayılı dosyasının 24.11.2020 tarihli kararının bozulmasına..." karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

              Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi uygulanacaksa bir aylık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK) uygulanacaksa üç aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tespiti gerekir. (TMK m.565) Miras bırakanın TMK'nin 564. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedelenen kastının varlığından söz edilemez....

                nun terekelerine temsilci atanması isteğiyle açtıkları davaların kabul edildiği ve davacının her iki terekeye temsilci atandığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, eldeki dava mirasçılar tarafından açılmış bir dava olmayıp, tereke temsilcisi tarafından tereke adına açılmıştır. Öte yandan tereke temsilcisi atanmasına ilişkin davaların açılma sebebinin, terekeye dahil olan taşınmazların davalı tarafından kullanılmasından kaynaklandığı görülmektedir. Hâl böyle olunca; davanın tereke adına açıldığı gözetilerek, davalının miras payına isabet eden kısım mahsup edilmeksizin karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı tereke temsilcisinin temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir....

                  UYAP Entegrasyonu