Davalılar vekili, davalıların murise ait terekenin resmi defterinin tutulması için dava açtıklarını, resmi defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için takip yapılamayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/4 sayılı tereke dosyası ile, davalıların 15/07/2010 tarihinde tereke defterinin tutulması yönünde talepte bulundukları, mahkemece tereke defteri tutularak, mirasçıların mirası reddettiklerinin tespit ve tesciline karar verildiğinden davanın husumet yokluğundan reddine, davacı tereke defterinin tutulması sonucunda mirasın hükmen reddine karar verilip verilmeyeceğini bilemeyeceğinden, dava açmakta kötüniyetli olmadığından kötüniyet tazminatına, vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
(Tereke) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tereke Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava dilekçesinde açıkca Türk Medeni Kanununun 589-590 ve müteakip maddeleri gereğince murisin terekesinin tespiti, defterininin tutulması ve icap eden muhafaza tedbirlerinin alınması talep edilmiştir. Terekenin tedbir niteliğinde tesbit ve defterinin tutulması ile ilgili Sulh Hakiminin verdiği kararlar kesin olup, temyizi mümkün bulunmamasına göre temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir SONUÇ: Gösterilen sebeple temyiz dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi.25.01.2007 ( Perş.)...
TMK’nın 590 ile 2003/5960 sayılı TMK’nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük’ün 33/1.maddelerinde belirtilen sebeplerden birinin gerçekleşmesi halinde, sulh hakimi tereke mal ve haklarının yazımı için terekenin defterinin tutulmasına karar verir. Koruma amaçlı defter tutmada, kaydedilen tereke unsurlarının değerlerinin yazılması zorunlu değildir, zira amaç terekenin değerini belirlemek değil terekeyi saptamaktır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * terekenin resmen idaresi ve tereke defterinin tutulması koşullarının gerçekleşmediğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 26.05.2008 (pzt.)...
Davalılar vekili, tespiti ile korunma önlemi alınması istenen saç teli, albüm ve not defterinin terekenin mevcudunun tespitinde dikkate alınamayacağını açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, miras bırakana ait olduğu iddia olunan saç teli, aile albümü ve not defterinin hatıra niteliğinde olduğu gözetilerek koruma isteğinin reddine, uyuşmazlık konusu para ile ilgili davacının miras sebebi ile istihkak davası açmakta muhtariyetine karar verilmiştir. Hüküm yasal süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava, TMK'nun 589 maddesi gereğince terekenin tespiti ve korunması isteğine ilişkindir....
Yine TMK'nun 625. maddesinde "Resmî defter tutulması devam ettiği sürece mirasbırakanın borçları için icra takibi yapılamaz. Bu süre içinde zamanaşımı işlemez. Acele hâller dışında, davalara devam edilemiyeceği gibi, yeni dava da açılamaz." şeklinde düzenleme mevcuttur. Tereke defterinin tutularak tespiti sonucunda mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden TMK'nun 625. maddesi gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece mirasbırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağı düzenlenmiştir. Bu husus mirasçı borçlular tarafından İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabilir....
Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir....
İlanda belirtilen sürenin dolmasıyla defterin tutulması sona erer ve defter bu tarihten başlayarak tanınacak en az bir aylık süre içinde ilgililerce incelenebilir. Defteri inceleme süresi bittikten sonra her mirasçı Mahkemece bir ay içinde beyanda bulunmaya çağırılır. Mirasçılardan her biri tanınan süre içinde mirası reddettiğini veya resmi tasfiye istediğini yada deftere göre veya kayıtsız şartsız kabul ettiğini beyan edebilir. Somut olayda; mahkemece tereke mevcudunun araştırılmadığı, yasal zorunluluğa rağmen tereke defterinin tutulmadığı görülmektedir. UYAP üzerinden alınan TAKBİS raporuna göre murisin adına kayıtlı 11 taşınmaz olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, tereke aktifinin tespiti amacıyla muris ...’nın ölüm tarihi olan 26.10.2014 itibariyle tapuda gayrimenkul kaydının, bankalarda mevduat hesabının ve trafik sicilinde araç kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili tapu, banka ve emniyet müdürlüklerine yazı yazılmalıdır....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2023 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2023/8 TEREKE DAVA KONUSU : Tereke KARAR : İstanbul 23....
Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. TMK’nın 589. maddesinde açıklanan bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulanan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. TMK’nın 590 ile 2003/5960 sayılı TMK’nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük’ün 33/1.maddelerinde belirtilen sebeplerden birinin gerçekleşmesi halinde, sulh hakimi tereke mal ve haklarının yazımı için terekenin defterinin tutulmasına karar verir. Koruma amaçlı defter tutmada, kaydedilen tereke unsurlarının değerlerinin yazılması zorunlu değildir, zira amaç terekenin değerini belirlemek değil terekeyi saptamaktır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir....