WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı T16 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Terekeye temsilci atanması için açılan davanın tereke temsilcisi atanmasının isteyen mirasçılar tarafından diğer mirasçılara açılması gerektiğini, böylece tüm mirasçıların davaya davacı veya davalı sıfatıyla katılmasının sağlanacağını, özellikle atanacak tereke temsilcisinin tüm mirasçıları temsil edeceği için bütün mirasçıların atama işlemine dahil edilmesinin gerektiğini, kendisinin T7 ile husumet yaşadığını, terekeye ve terekedeki hakkına temsilci olarak atanmasını istemediğini davaya cevap dilekçesinde belirttiğini, ancak mahkemenin bunu dikkate almadığını, mümkünse kardeşi T17'in terekeye temsilci olarak atanmasını, bunun olmadığı durumda üçüncü bir kişinin atanmasına karar verilmesini ve ilk derece mahkemesinin kabul kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER VE DELLİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE ULAŞILAN KANAAT Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir....

ın diğer mirasçılarına tebliği ile içlerinden herhangi birisinin hükmü temyiz etmesi halinde temyiz etmeyen diğer mirasçıların temyize muvafakat edip etmedikleri hususunda yazılı açıklamalarının alınması, temyize muvafakat etmemeleri durumunda hükmü temyiz eden mirasçıya terekeye temsilci tayin ettirmesi için süre verilmesi ve sonucuna göre terekeye temsilci tayin edilmesi durumunda gerekçeli karar temyiz dilekçesi ve işbu geri çevirme kararının tereke temsilcisine tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, temsilcinin kararı temyiz etmesi halinde temyiz dilekçesinin kimlik tespiti de yapılarak dosya içerisine konulması için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.12.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve defterinin tutulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin tespiti ve defterinin tutulması istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin murisi ...'ın 26.11.2013 tarihinde öldüğünü, mirasbırakanın terekesinin tespit edilerek bu hususta defter tutulmasını dava ve talep etmiştir. Davacı vekili, 30.05.2014 havale tarihli dilekçesiyle terekenin defterinin tutulması talebinden vazgeçtiğini beyan etmiştir. Davalılar vekili, duruşmadaki beyanında davaya bir diyecekleri olmadığını beyan etmiştir....

      Mahkemece, iflas dairesi oluşturularak terekenin defterinin tutulması ve murisin kayden ve irsen taşınmaz maliki olup olmadığının usulünce araştırılması, borçlarının tespit edilmesi, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verilerek seçilecek yönteme göre işlemlerin yapılması; terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (m. 217), bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (m. 217) gerekirken, anılan hususlar yerine getirilmeksizin eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 14.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki 2019/167 esas sayılı dosyanın yargılamasını yapan mahkemece verilen süre içerisinde yeni bir terekeye temsilci davası açılmasına lüzum olmaksızın zikri geçen terekeye temsilci davasından bahsedilerek bilgilendirildiğini, terekeye temsilci dosyasının her iki dosya bakımından sahih ve cari olması gerektiğini, terekeye temsilci dosyasında 2....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar istinaf dilekçesi ile; Yerel mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu, Terekeye temsilci atanmasını gerektirir bir durumun bulunmadığını, Temsilci atama kararında avukatlık ücreti takdirindeki isabetsizlik, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına rağmen aleyhimizde avukatlık ücreti takdir edilmesi çelişkisine düşülmesi davacının eşinin vekili sıfatıyla daha önce biz davalılardan T5 aleyhinde açılan davada görev yapan avukatın tereke temsilcisi olarak atanmış olması, terekeye temsilci atanacak avukatın (daha önce takip ettiği dava sebebiyle) tarafsız olamayacağını her ne kadar bizlerden T5 aleyhinde Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava dosyasının yargılaması terekeye temsilci tayinine bağlı tutulmuş ve bundan dolayı murisleri T6 terekesine temsilci tayin ettirmek için davacı tarafın başvuru yapmak zorunda kaldığını, tapu iptali ve tescil davasına konu ihtilaf yönünden terekeye temsilci tayin ettirilmesinin gereksiz ve yanlış olduğunu,"tereke adına...

        Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı terekeye iade talepli tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece temlikin mal kaçırmak amaçlı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince terekeye temsilci atanması ile davacının davayı takip yetkisinin kalmadığı gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 352. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/433 Esas 2016/744 Karar sayılı ilamı ile mirasbırakan ...'in terekesini temsil etmek üzere ...'ın tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır....

          Bu itibarla, tereke temsilcisinin yargılama aşamasında vefat etmesiyle vekalet ilişkisi sona erdiğinden terekeye yeni temsilci tayin edilip edilmediği ve edilmiş olması halinde tereke temsilcisi sıfatıyla, adı geçen vekile vekalet verilip verilmediği araştırıldıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Daireye gönderilmesi gerekir. KARAR Açıklanan sebeplerle; Belirtilen işlemlerin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez. Mirasçılar, terekenin tespitine rağmen, birbirlerine yahut 3. kişilere karşı tespit edilmiş veya edilmemiş (deftere yazılmış veya yazılmamış) olanları ihtilaf konusu yapabilirler. "Koruma önlemi" olarak tutulan defter (terekenin yazımı), sonradan gündeme gelebilecek mirasın bölüştürülmesine yahut başka bir özel hukuk ilişkisine de esas olmaz. Bu bakımdan 4721 s....

            beklemeden yapılan işlem nedeniyle terekenin zarara uğrayabileceği, terekeden kiralanan boş ve kiraya vermeye elverişli olmayan taşınmazların kiraya verildikten sonra ihaleyi alan kişi tarafından boş olmadığı ve kullanamayacağını anladığında terekeye maddi ve manevi tazminat davası açabileceği, mahkemece verilen kararın terekeyi zarara uğratma ihtimali nedeniyle reddi hâkim talebinde bulunduğu, mahkemede görev yapan diğer hakimler zamanında tereke temsilcilerinin yaptıkları bütün iş ve işlemler nedeniyle hâkimden izin aldıkları, ancak mahkeme hâkiminin göreve atandığından bu yana tereke temsilcilerinin yaptıkları hiçbir hukukî işlem için mahkemeden izin almadıkları, tereke temsilcilerinin şahsı aleyhine tereke hakimliğinden izin almadan 100.000,00....

              UYAP Entegrasyonu