Bilindiği üzere; terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifadeyle davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Somut olayda, Mahkeme kararının tereke temsilcisine tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, tereke temsilcisi olan (davacı)....'nin tereke temsilcisi sıfatıyla davacılar vekiline vermiş olduğu bir vekaletname de bulunmadığı, kararın ise davacılar vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Oysa; davacı mirasçıların davada takip yetkilerinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları bulunmamaktadır....
Koruma önlemi olarak terekenin tespiti işlemi, kural olarak bir süreye bağlı olmayıp, bu önlemin alınması olanaksız veya yararsız hale gelmedikçe veya tereke paylaşılmadığı sürece istenebilir. Çünkü, koruma önlemi olarak terekenin tespiti işleminin maddi hukuk bakımından haklara ve borçlara bir etkisi bulunmamaktadır. Bu işlem, tespiti yapılan malvarlığı unsurlarının terekeye ait olduğu, tespit edilmeyenlerin de terekeye ait olmadığına delil teşkil etmez. Mirasçıların, tespit olunanlara "onay" vermeleri veya benimsemeleri, onları tespiti yapılmamış olan borçlara ilişkin sorumluluktan kurtarmayacağı gibi, tespit edilmemiş olan tereke alacakları için de talepte bulunamayacakları anlamına gelmez. Mirasçılar, terekenin tespitine rağmen, birbirlerine yahut 3. kişilere karşı tespit edilmiş veya edilmemiş (deftere yazılmış veya yazılmamış) olanları ihtilaf konusu yapabilirler....
Sayılı davada taşınmazların terekeye iade davasında tüm mirasçıların davaya muvafakatlarının sağlanmasının mümkün olmadığı, Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/495 E. Sayılı davasının 28/03/2018 günlü duruşmasında davanın takibi konusunda terekeye temsilci tayini için dava açmak üzere süre verildiği , davacının mirasçılar T7, T1 T2'in terekenin %55'sine sahip olup bildirdikleri tereke temsilcisi adayının atanmasını talep ettiği , davalının Hatay Barosuna kayıtlı Av. Özkan Doksöz'ün tereke temsilcisi atanmasını talep ettiği , mahkemece Hatay Barosu avukatlarından avukat T6 terekeye temsilci olarak atandığı ,davacının terekeye temsilci atanmasına dayanak olan Hatay Barosu Başkanlığının 03.05.2019 günlü işleminin iptali için açılan Hatay 2....
Hal böyle olunca terekeye iade estindiği gözetilerek öncelikle davada yer almayan mirasçıların olurlarının alınması ya da Türk Medeni Kanununun 640.maddesi uyarınca terekeye atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi, ondan sonra işin esası bakımından gerekli araştırma ve soruşturmanın yapılması ve böylece miras bırakanın temlikteki gerçek iradesinin ne olduğunun açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.'' gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyulduktan sonra iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen ikinci karara karşı davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairece; ''... dava terekeye iade talepli açılmış olup terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisinin ortadan kalkacağı açıktır....
Tereke defterinin tutularak tespiti sonucunda mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden TMK'nin 625. maddesi gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağı düzenlenmiştir. Bu husus mirasçı borçlular tarafından İİK'nin 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabilir....
Madde gereğince tereke malvarlığı korunması, kira bedellerinin tereke adına alınması ve terekeye ait taşınmazların kiraya verilmesi işlemlerinin yapılması amacıyla tereke temsilcisi atanmasını talep ettiği gibi tereke mallarının davalılar tarafından yararlanılmasının engellenmesi amacıyla da temsilci tayin edilmesini talep etmiştir. TMK 640/3 madde gereğince mirasçılardan birinin istemi üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilecektir. TMK 'nun 422. Madde uyarınca vasinin sıfatına karşı yapılan itirazlar ve vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Ancak somut uyuşmazlıkta atanan tereke temsilcisinin şahsına yönelik bir itiraz olmadığından denetim makamı görevli olmayıp itirazları inceleme görevi dairemize aittir. TMK 509....
Oysaki, mahkemece iflas dairesi oluşturularak terekenin defterinin tutulması ve murisin kayden ve irsen taşınmaz maliki olup olmadığının usulünce araştırılması (somut olayda muris adına kayıtlı 2 adet taşınmaz ve 2 adet araç olduğu görülmüştür), borçlarının tespit edilmesi, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verilerek seçilecek yönteme göre işlemlerin yapılması; terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (md.217), bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (md.217) gerekirken anılan hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ve usulüne uygun olmayan biçimde ilan yapılarak, neticesinde terekenin resmen tasfiyesine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.05.2013 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi tereke temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile muris ...'ın terekesine Av. ...'nın temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hükmü, tereke temsilcisi temyiz etmiştir. Terekeyi yönetmekle görevlendirilen kimseye sulh mahkemesi tarafından terekeden karşılanmak üzere uygun bir ücret ödenmesine karar verilebilir (TMK m. 592/4). Ancak ücret ödenmesi için tereke yöneticisinin istemi gerekir. İstem olmadan kendiliğinden ücret verilemez....
Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12/09/2004 tarihinde verilen dilekçeyle tereke temsilcisi atanması talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28/10/2004 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından talep edilmiştir. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf talebinin usulden reddine dair verilen kararın bir kısım mirasçılar ve tereke temsilcisi ... tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Bir kısım mirasçılardan ..., ..., ..., ... ve ..., terekeye temsilci olarak davayı başından beri takip eden mirasçılardan ...'nin terekeye temsilci olarak atanmasını, 11.11.2014 ile 17.07.2020 tarihleri arasında terekede taşınmaz kalmadığını ve tereke temsilcisi ...'...
Terekeye temsilci atanmasından sonra tereke ortağının ya da ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkar. Bir başka ifadeyle davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesi kararı tereke temsilcisi ...’ya tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacı ve davaya aşamada muvafakat eden ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Oysa; davacı mirasçıların davada takip yetkilerinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakları da bulunmamaktadır. SONUÇ: Tereke temsilcisi kararı temyiz etmediğine göre, davada sıfatı kalmayan davacı vekili tarafından yapılan temyiz itirazının dinlenmesine de olanak bulunmadığından temyiz dilekçesinin REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 18/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....