WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; mahkemece tereke mevcudunun araştırılmadığı, yasal zorunluluğa rağmen tereke defterinin tutulmadığı görülmektedir. UYAP üzerinden alınan TAKBİS raporuna göre murisin adına kayıtlı 11 taşınmaz olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, tereke aktifinin tespiti amacıyla muris ...’nın ölüm tarihi olan 26.10.2014 itibariyle tapuda gayrimenkul kaydının, bankalarda mevduat hesabının ve trafik sicilinde araç kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili tapu, banka ve emniyet müdürlüklerine yazı yazılmalıdır. Tespit edilen gayrimenkul ve araç için konusunda uzman bilirkişiler refakatiyle keşif yapılarak değerleri tespit edilerek tereke defterine kaydedilmelidir. Davacının 15.12.2015 tarihli dilekçesinde belirttiği ... 12. İcra Dairesinin 2009/1928 ve 1930, ... 6. İcra Dairesinin 2008/375 ve ... 8....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Denetim kayyımı atanmasına itiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Büyükçekmece 2 Sulh Hukuk Mahkemesi 2021/ 237 esas sayılı dosyasında tereke temsilcisi atamış ve tüm taşınmazlara tedbir koyulmuş olduğunu, bu sebeple taşınmazlar yönünden tereke mahkemesi görevi üstlendiğine göre Ticaret Mahkemesinin dava konusu olmayan bir hususta denetim kayyumu atamasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca İstinaf dairesinin bozma kararında sadece taşınmazların devrinin önlenmesi ve aynının sınırlandırmasına yönelik denetim kayyumu atama yap denilmesine rağmen mahkeme demirbaşların satılmasının önlenmesi olarak denetim kayyumunun yetkilerini genişletmesinin hukuka aykırı olduğunu, ...'nin şarta bağlı talepde bulunduğunu, ...'...

      Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/54 Esas, 2013/317 Karar sayılı ilamı ile tereke temsilcisi olarak davacılardan ... atanmış ve aşamada 04.07.2013 tarihinde ölmüş olup davaya katılmayan ortaklar bulunduğu gözetildiğinde yeni bir tereke temsilcisi aracılığıyla davanın sürdürülmesi gerektiği açıktır. Hal böyle olunca, miras şirketine Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığıyla davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir. Davalının değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların inclenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/ 256 D. iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 127.011 TL ve tespit giderlerinin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar , davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tereke temsilcilerinin husumet ehliyeti bulunmadığı ayrıca dahili dava dilekçesi ile de hasım arttırılamayacağı belirtilerek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu kiralanan taşınmazlar Muhittin Atıl Terekesi'ne ait olup terekeye temsilci atandığı ve ilgili taşınmazlara ilişkin kira sözleşmelerinin tereke temsilcileri tarafından düzenlendiği,dosyada mübrez kesinleşmiş mahkeme kararlarından da görüldüğü üzere de dava tarihi itibariyle Muhittin Atıl tereke temsilcilerinin ... ve ... olduğu anlaşılmaktadır....

          Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/16 tereke sayılı dosyasından alacaklı olarak talepleri üzerine ecrimisil bedellerinin takibi ve tahsili için dava açmak ve sonuçlandırmak üzere taraflarına verilen 08/02/2016 tarihli yetki belgesi ile açıldığını, Küçükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/16 tereke sayılı dosyası ile tasfiyesi yapılan terekenin sahibinin muris Nebati Türedi olduğunu, Nebati Türedi'nin 24/03/2010 tarihinde vefat ettiğini, bahsi geçen davada öncelikle yapılan tereke tespitinde murise ait Tekirdağ ili, Kumbağ beldesi, Yel değirmeni mevkii, 848 parselde kayıtlı Barış Tatil sitesi E blok 2 nolu taşınmaz olduğunun tespit edildiğini, tespit aşamasından sonra terekenin tasfiyesi kapsamında taşınmazın satışına karar verildiğini, terekenin tasfiyesi kapsamında satışı yapılan taşınmazı Tekirdağ 2. Sulh Hukuk Mahkeemsi Satış Memurluğunun 2013/36 tal.dosysından açılan ihalede 09/07/2014 tarihinde tereke alacaklısı T1 tarafından satın alındığını, Tekirdağ 2....

          Tereke borçlarından dolayı müteselsilen sorumluluk ancak mirasçılık sıfatı olmayan alacaklılar için geçerlidir. Murisin alacaklıları arasında mirasçısı da bulunuyor ise söz konusu mirasçının muristen olan alacağı için diğer mirasçıların müteselsil sorumluluğu bulunmamaktadır. Buna göre tereke alacaklısı mirasçının bu alacağı, terekenin paylaşımı sırasında hesaba katılarak ve mirasçıların paylarından mahsup edilmek veya tereke mallarından tahsil edilmesi gerekir. Alacağın tereke mallarından tahsili mümkün olmazsa, diğer mirasçılar sadece miras payları oranında sorumlu olurlar. Burada müteselsil borçlulardan birinin şahsında alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi durumu söz konusu olur. Bu durum külli halefiyet prensibi sayesinde alacaklının borçluya mirasçı olması ile gerçekleşmektedir. Böyle bir durumda diğer borçlular birleşme şahsında gerçekleşen borçlunun iç ilişkide payına düşen miktar oranında borçtan kurtulurlar....

            -KARAR- Çekişmeye konu dosya arasında bulunan mirasbırakanla ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/12 Tereke sayılı dosyası arasında yeralan ... Şubesi'nin, Mahkemeye hitaben yazdığı 05.12.2008 tarihli yazıda mirasbırakan; '' ...'nun şubemiz nezdinde 37702042/5001 Nolu Hesabına 100.000.-YTL 2. kez ihtiyati tedbir konulmuştur'' şeklinde bilgi vermiş olması karşısında; Sözkonusu yazının bir suretinin ... Şubesi'ne gönderilerek, yazıda belirtilen (100.000.-TL) paranın ne olduğu, kime ödendiği hususlarının sorularak buna ilişkin hesap hareketleri ve ödemeye ilişkin belgelerin istenerek evrak arasına eklenmesi, Geri çevirmeye konu hususların eksiksiz yerine getirilip getirilmediği mahkeme hakimince denetledikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"   K A R A R               Dava, ihtiyati tedbir talepli olarak Kurum İşleminin İptali istemine ilişkindir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; davacı vekili tarafından 17/02/2016 tarihli 18/02/2016 mahkeme havale tarihli feragat dilekçesiyle temyizden feragat edilmiş olup; vekaletnamede davacı vekilinin temyiz talebinden feragate de yetkili kılındığı anlaşıldığından davacı vekilinin temyiz talebinin feragat nedeniyle REDDİNE, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece, muris ...’nın terekesi tespit edilmekle terekeden el çekilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir....

                  Davacı vekili 04/06/2021 tarihli tedbir talepli dilekçesinde; daha önceki tedbir taleplerinin reddedildiğini, dava sonunda kira ilişkilerinin sabit olacağını, otopark olarak işletilen kiralananın tahliyesinin maduriyete neden olacağını belirterek gayrimenkulün tahliyesini önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince daha önce reddedilen tedbir talebine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, davacı vekilinin 04/06/2021 havale tarihli dilekçesi ile yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, yeniden yapılan inceleme sonucunda davaya konu uyuşmazlığı esastan çözer nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyecek olup, istinaf ilamından sonra da ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirir şekilde somut olayda ihtiyati tedbir koşullarında herhangi bir değişiklik bulunmadığı gerekçesiyle yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir....

                  UYAP Entegrasyonu