İlk derece mahkemesi tarafından 28.03.2021 tarihli tensip ara kararı ile; davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin davacının esasını çözer mahiyette olması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir red kararının usul ve kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir. Anayasa'nın 141/3.maddesi ve 6100 sayılı HMK.nın 297.maddesi uyarınca mahkeme kararları gerekçeli olmak zorundadır. Ancak Dairemize istinaf incelemesi için gönderilen 28.03.2021 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın yasal gerekçe içermediği görülmüştür....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...Esas sayılı dosyası sonucunda verilen karar doğrultusunda 15/06/2021 tarihli genel kurulunun tedbiren durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne yazılan müzekkereye cevap var ... Esas, ... Karar sayılı dava dosyasının Uyap sistemi üzerinden incelenmesinde; davacı ... tarafından davalı... Ltd. Şti. aleyhine davalı şirketin 15/06/2021 tarihli genel kurul kararlarının butlanı veya iptali talebine ilişkin açılan davanın esastan reddine 02/09/2021 tarihinde karar verildiği, tedbir talebi hakkında verilmiş karar bulunmadığı anlaşılmıştır. İstanbul ...Sulh Hukuk Mahkemesi'ne yazılan müzekkereye cevap var; yazılarak...Tereke, ...Karar sayılı tereke dosyasının Uyap sistemi üzerinden incelenmesinde; davacı ... tarafından miras bırakan ...'a ilişkin tereke dosyasının İstanbul ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ......
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/05/2020 NUMARASI : 2020/25 TEREKE 2020/34 KARAR DAVA KONUSU : Tereke KARAR : İstanbul 13....
Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Somut olayda, mirasın hükmen reddine ilişkin davanın, mirasbırakanın alacaklılarına husumet yöneltilmeden sonuçlandırılmış olması doğru görülmemiştir. Kabule göre de, bilindiği üzere; TMK’ nın 610/2. maddesinde “…Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan, ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı, mirası reddedemez…” hükmü yer almaktadır. Madde metninden de anlaşıldığı üzere; yasa koyucu mirasçılardan birinin tereke işlerine gereğinden fazla karışmasının mirası örtülü kabul anlamına geleceğini ve tıpkı açık kabulde olduğu gibi, ret hakkının bu mirasçı bakımından sona ereceğini düzenlemiştir....
Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. TMK’nin 610/2. maddesinde “…Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan, ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı, mirası reddedemez…” hükmü yer almaktadır. Madde metninden de anlaşıldığı üzere; yasa koyucu mirasçılardan birinin tereke işlerine gereğinden fazla karışmasının mirası örtülü kabul anlamına geleceğini ve tıpkı açık kabulde olduğu gibi, ret hakkının bu mirasçı bakımından sona ereceğini düzenlemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Sulh Hakiminin tedbir olarak terekeyi tesbit edip, defterini tutmasına dair yaptığı işlemler nihai hüküm niteliğinde olmayıp temyize tabi bulunmadığından aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Yargılama harçlarının tahsili kamu düzenine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti-Kayyım Tayini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, tereke tespiti ve terekeye kayyım tayininine ilişkin olup, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının tereke tespitine ilişkin isteği Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde düzenlenen; terekenin tedbir mahiyetinde tespiti ve tedbirlerin alınmasına yöneliktir. Mahkemece bu yönde istek kabul edilerek hüküm kurulmuştur....
Bilindiği üzere TMK.nun 589. maddesi gereğince mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya res'en tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve varsa vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir (TMK.nun 589/1- 2 maddesi). Önlem (tedbir) alma isteğinin yetki yahut başka bir sebeple reddedilmesi tereke mallarının kaybına sebep olabileceği gibi hak sahiplerine intikal etmemesi sonucunu da doğurur. Diğer yandan Anayasa’nın 141. maddesi ( 6100 sayılı HMK'nun 297. (Mülga HUMK'nun 381, 388 ve 389.) ve 27.maddeleri ) gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Hüküm açık ve teddüte yer vermeyecek nitelikte olmalıdır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece tedbir istenen taşınmazların uyuşmazlık ve dava konusu olmadığı belirtilmiş ise de ihtiyati tedbir istenen taşınmaz ve taşıtların doğrudan tereke malı olduğunu ve davanın kabulüne karar verilmesi halinde müvekkilinin bunlar üzerinden 1/3 oranında hissedar olacağını, tereke mallarına tedbir konulmaması durumunda bu malların elden çıkarılırsa davanın haklılığı ispatlansa dahi müvekkilinin mağdur olacağını, ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak tereke malları olan ve mirasbırakan Ayla Nuran adına kayıtlı tüm taşınmaz ve motorlu taşıtların üçüncü kişilere devrini önleyen tedbir konulmasını, mahkeme farklı kanaatte ise davalıdır şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tereke Tespiti Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; *dilekçenin reddine dair Dairemizin *12.06.2008 gün ve *10289-8521 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü Hüküm, *tereke tespitine (TMK. 589. md.) ilişkin olup, sulh mahkemesince verilmiştir. Terekenin tedbir tespitine yönelik hükmün temyizi kabil olmadığı gibi Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/lll – 1 ve 2 maddeleri gereğince, aynı yasanın 8. maddesinde gösterilen davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı, karar düzeltme yoluna gidilemez.Dava, 440/lll-2. maddede ayrık tutulan davalardan da değildir. Bu itibarla inceleme olanağı bulunmayan karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 22.12.2008 (Pzt.)...