WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, terekenin tespiti ve terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 12.02.2016 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21/2.maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanunun 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26/09/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Hâl böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine TMK.nin 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu ve ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 07.03.2018 tarih, 2017/748 Esas, 2018/240 Karar sayılı kararıyla mirasbırakan ... ’ün terekesine ...’in temsilci olarak atandığı, davanın reddine dair gerekçeli kararın tereke temsilcisine 25.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, karara karşı davacılar vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır....

      Hâl böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine TMK.nin 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu ve Elbistan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 27.03.2018 tarih, 2017/497 Esas, 2018/261 Karar sayılı kararıyla mirasbırakan ...’in terekesine ...’ın temsilci olarak atandığı, davanın reddine dair gerekçeli kararın tereke temsilcisine 27.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır....

        Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının muris vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı olarak eldeki davayı açtığı ve tüm mirasçılar adına tapu iptali ve terekeye iade mümkün olmazsa tazminat talebinde bulunduğu, bu nedenle Mudurnu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/168 E. 2018/81 Karar sayılı kararı ile mirasbırakan Hüsamettin Ertuğrul’un terekesine Av.Derya Dinçel’in temsilci olarak atandığı,istinaf başvurusunun reddine dair kararın tereke temsilcisi Av.Derya Dinçel’e tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....

          Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/03/2014 NUMARASI : 2013/1586-2014/426 Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.12.2013 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Miras ortaklığı temsilcisi özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) içinde uygulanır. TMK'nın 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazlar ve vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur....

            Hal böyle olunca; mahkemece davacıya miras bırakanı ... terekesi adına mı tescil istediği yoksa sadece kendi miras payının adına tescilini mi istediği hususu açıkça sorularak davacının bu yöndeki talebi kesin olarak belirlenmeli, davacının miras bırakanı ... terekesi adına tescil talebinde bulunduğunu bildirmesi halinde dosya içinde terekeye mümessil tayinine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı gözetilerek davacının tek başına genel mahkemede tapu iptali ve tescil davası açıp bu davayı sürdürme yetkisi bulunmadığından, davacıya, terekeye temsilci atanması veya dava dışı diğer ... mirasçılarının muvaffakatlerinin alınması yoluyla dava şartının sağlanması için mehil verilmesi, bu şartın sağlanması halinde davanın esasına girilmesi, davacının kendi payı ile sınırlı olarak tescil isteminde bulunduğunu bildirmesi halinde elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK'nın 702. maddesinde...

              Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/09/2014 NUMARASI : 2014/340-2014/920 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.03.2014 gününde verilen dilekçe ile terekeye temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı C.. B.. ve M.. B.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, muris A.. B..'in vefatı üzerine Ankara 10. Asliye Ticaret Hukuk Mahkemesi'nde görülmekte olan 2013/609E ve 2013/662E sayılı davaların takibi için TMK’nın 640/3. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve Ş.. T..'in terekeye temsilci atanmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalılardan C.. B.. ve M.....

                Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır." hükmünü içermektedir. Tereke (miras ortaklığı) TMK'nin 701 ve devam eden maddeleri uyarınca elbirliği (iştirak) mülkiyetine tâbidir. Elbirliği mülkiyeti, yasa veya yasada gösterilen sözleşmeler uyarınca, aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olmaları durumudur. 6100 sayılı HMK’nin 308 ve devamı maddelerinde düzenlenen davayı kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur....

                  Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK'nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Mirasçılardan birinin terekeye karşı 3. kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine olanak yoktur. Bu durumda davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir....

                    Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp, haklarının terekenin tamamını kapsadığı, TMK'nın 702. maddesine göre topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği açıktır. Mirasçılardan birinin terekeye karşı 3. kişi konumunda olan birisi aleyhine kendi payı hakkında açtığı dava, diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılması (icazet vermesi) veya terekeye temsilci atanması suretiyle devam edilmesine olanak yoktur. Bu durumda davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu