Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK'nun 640. maddesine göre "Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır. Mirasçılar arasında uyuşmazlık olsa da olmasa da terekeye temsilci atanması istenebilir. Terekenin büyüklüğü, dağınıklığı gibi sebeplerin varlığında terekeye temsilci atanır. Terekeye temsilci atanmasını (yasal veya atanmış) mirasçılar isteyebilir (HGK 15.02.1989 tarih, 1989/9- 1989/95). Yetkili mahkeme miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesidir....

Mirasçılar arasında uyuşmazlık olsa da olmasa da terekeye temsilci atanması istenebilir. Terekenin büyüklüğü, dağınıklığı gibi sebeplerin varlığında terekeye temsilci atanır. Terekeye temsilci atanmasını (yasal veya atanmış) mirasçılar isteyebilir (HGK 15.2.1989 tr 1989/9- 1989/95). Yetkili mahkeme miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Tereke temsilcisi kayyım gibidir. Tereke temsilcisi olarak mirasçılardan biri atanabileceği gibi üçüncü kişi de temsilci atanabilir. Ancak, mirasçılar arasında çıkar çatışması varsa mirasçılardan biri terekeye temsilci atanmamalıdır. Yukarıdaki bilgiler ışığında somut olayda, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/382 Esas sayılı dava nedeni ile terekenin idaresi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacının ... 3....

    İş Mahkemesinin 2021/54 E sayılı dosyasında davacıya terekeye temsilci tayini için yetki ve süre verildiği, ilgili mahkeme kararının istinaf dairesince bozulduğu ve o davanın görülebilmesi için bu yetki belgesi uyarınca terekeye temsilci atanması istenmiş ise de terekenin tasfiyesi yoluna gidilmiş olduğu, o halde mahkemece terekeye yeniden bir tasfiye memuru atanması gerektiği, görülen alacak davasının bu tasfiye memuruna yöneltilmesi gerektiği, alacağın varlığı ve pasif dava ehliyeti gibi hukuksal sorunların iş mahkemesinde devam eden yargılamada dikkate alınacağı ve bu şekilde talep incelenerek terekeye bir tasfiye memuru atanması gerekirken, talebin reddine karar verilmesi isabetsiz olmakla davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle hükmün HMK'nın 353(1)a-6 maddesi gereği kaldırılmasına karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki terekenin tespiti, resmi defterinin tutulması ve terekeye temsilci atanması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Terekenin tespiti, resmi defterinin tutulması ve terekeye temsilci atanması isteğine ilişkin açılan dava nedeniyle, Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1302 Esas sayılı dosyasından verilen 04/02/2016 tarihli kararı ile tereke tespiti ve defterinin tutulması talepleri yönünden dosyanın tefriki ile mahkemenin görevsizliğine ve yargılamaya sadece terekeye temsilci atanması davası yönünden devamına karar verildiği ve tefrik edilen dosyanın Karşıyaka 1....

      Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır. Mirasçılar arasında uyuşmazlık olsa da olmasa da terekeye temsilci atanması istenebilir. Terekenin büyüklüğü, dağınıklığı gibi sebeplerin varlığında terekeye temsilci atanır. Terekeye temsilci atanmasını (yasal veya atanmış) mirasçılar isteyebilir (HGK 15.02.1989 tarih, 1989/9- 1989/95). Yetkili mahkeme miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Tereke temsilcisi kayyım gibidir. Tereke temsilcisi olarak mirasçılardan biri atanabileceği gibi üçüncü kişi de temsilci atanabilir....

      ve T6 ait Türkiye'de şubesi bulunan banka hesaplarına terekeye geri döndürme ihtimalinin ortadan kalkma tehlikesi bulunduğundan tedbir konulmasına, TAKASBANK ve Merkezi Kayıt Kuruluşu'na müzekkere yazılarak muris, T5 ve T6 hisselerine tedbir konulmasına ve tedavülünün yasaklandığının bildirilmesine, Türkiye'de şubesi bulunan tüm bankalara Müzekkere yazılarak murise ait tüm hesaplara tedbir konulmasına ve tüm hesap özetlerinin açıklamalı şekilde istenmesine,toplanacak diğer delillere göre Terekenin korunmasına yönelik olarak Mahkemece uygun görülecek diğer tedbirlerin alınmasına, Terekenin tespitine, İşbu terekenin tespiti süresince Terekeye Temsilci atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Muris yerleşim yerinde ölmüş ise murisin son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesi tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri almak zorundadır. Muris yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise, o yerin sulh hukuk mahkemesi hakimi murisin ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli önlemleri alır. Bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi murisin yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesine göndererek bu ölümü gecikmeksizin bildirir. Önlem alma isteğinin yetki yahut başka bir sebeple reddedilmesi tereke mallarının kaybına sebep olabileceği gibi hak sahiplerine intikal etmeme sonucunu da doğurur. Terekenin tespiti, koruma önlemlerinin alınması ve terekeye temsilci atanması isteğine ilişkin taleplerin duruşma açılmadan inceleneceğine ilişkin yasal bir hüküm yoktur....

        Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları takip etmek üzere paylaşmaya kadar miras ortaklığına temsilci atanması olanağı sağlanmıştır (TMK m. 640). Mirasçılardan biri veya birkaçının isteği üzerine Hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir. Somut olayda da, terekenin idaresi konusunda mirasçılar arasında uyuşmazlık bulunduğundan terekenin, paylaşmaya kadar geçerli olmak kaydıyla, tereke temsilcisi aracılığıyla temsili zorunlu olup terekenin bakım giderlerine tüm mirasçıların katılmaması nedeniyle, terekeye temsilci atanmasında hukuki yarar vardır....

          Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan davada, davalı sıfatı ile yer aldıkları, davacının istemi, söz konusu davada Hacer Tural terekesinin temsil edilmesi olduğu, terekeye ilişkin mirasçılar arasında görülmekte olan çekişmeli davalarda, terekeye temsilci atanmasında hukuki yarar bulunmadığı, zira davalılar ve davacılar aynı terekenin mirasçısı oldukları için, terekeye temsilci atanması halinde her iki taraf yönünden de menfaat çatışması meydana geleceği, dava şartının oluşmadığı ve usul ekonomisi ilkesi gözetilerek, murisin mirasçılarının davaya dahil edilmesine gerek duyulmadığı bildirilerek davanın HMK 114/1- h ve 115/2. maddesi uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın hatalı olup hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemenin kararına gerekçe olarak sunduğu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6....

          Bunların değerlerinin tespiti yaptırılmamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf istemlerinin HMK 353/(1)-a-6. maddesi gereğince kabulü gerekir. Ayrıca terekeye temsilci atanması davası genel esas üzerinden yürüyen bir dava iken terekenin tespiti ve resmi defterin tutulması davası tereke esası üzerinden yürüyen bir dava olup, tereke dosyası ile genel esastan yürüyen davalanın da birleştirilmesi uygun nitelikte bir karar değildir. Terekenin tespiti ve resmi defter tutulması ve terekeye temsilci atanması davaları ayrı ayrı yürümelidir. Murisin eşi kısıtlandığı için TMK 590. madde gereğince terekenin resmi defterinin tutulması gerekir. Öte yandan mahkemenin kabulüne kararda birleşen dosyanın taraflarının başlık da ayrıca gösterilmemesi de hatalı niteliktedir. Talep de mevcut olmakla murise ait talep edilen gayrimenkulün mahkeme tarafından mühürlenmesi gerekir. Davalılardan Gönül Leblecioğlu kısıtlıdır ve vasisi Sezer Ayyıldız'dır ve vasi vekil olarak Av....

          UYAP Entegrasyonu