un tereke temsilcisi olarak atandığı ve Mahkemece davanın reddine ilişkin kararın tereke temsilcisine usulüne uygun tebliğ edildiği, kararın davacılar ve tereke temsilcisi vekili tarafından istinaf edildiği, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, bu karara karşı davacılar ve tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan incelemede; tereke temsilcisinin aynı zamanda davacılar vekili olan Avukat ...'ı vekil tayin ettiğine ilişkin vekaletnamenin, dava dosyası içerisinde ve UYAP ile oluşturulan elektronik ortamda bulunmadığı belirlenmiştir. Bu itibarla; 1. Tereke temsilcisi ... tarafından tereke temsilcisi sıfatıyla Av. ...'ın vekil tayin edildiğine ilişkin vekaletname var ise temin edilip evraka eklenmesi, 2. Bahsi geçen vekaletname yok ise Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Karar, davacı vekili ve tereke temsilcisi tarafından süresinde duruşma istemli olarak temyiz edilip, bilahare duruşma talebinden vazgeçildiği anlaşılmakla, Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalı ... adına ölünceye kadar bakım akdi ile temlik edilen taşınmazların mal kaçırma kastıyla ve muvazaalı olarak devredildiğinin kanıtlanamaması nedeni ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacı tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8,20 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacı ve tereke temsilcisinden ayrı ayrı alınmasına, 10/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir. Davacı vekili terekenin tespiti yanında TMK'nın 640. maddesi uyarınca 04.08.2012 tarihinde vefat eden muris ...'un miras şirketine temsilci atanmasını istemiştir. Mahkemece, davacı vekilinin terekeye temsilci tayin edilmesi istemine dair 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesi gereğince bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekili ve davalı mirasçılardan ...'...
Muris Aydın Toraman' ın terekesi mahkememizin 2015/33 Tereke 2016/10 Karar sayılı dosyası ile tespit edilerek tereke mirasçı T4 a teslim edilmiştir. Mahkememizin belirtilen bu hükmü kesin olarak verilmiştir. Her ne kadar HMK 388' de çekişmesiz yargı işleri hakkında verilen kararların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği belirtilmiş olsa da, mahkememize yapılan her başvuruda olduğu gibi terekenin tespiti dosyalarında da talepte bulunanın hukuki yararının bulunması zorunludur. İşbu dosyada terekenin tespiti talebinde bulunan mirasçı T2 ve T1 ilgili taleplerini mahkememizin 2015/33 Tereke 2016/10 Karar sayılı dosyasında ileri sürme imkanları bulunmakta iken ilgili dosyada yargılama devam ederken işbu dosyadaki taleplerini ileri sürmemiş ve mahkememizin 2015/33 Tereke 2016/10 Karar sayılı dosyası hakkında karar verilmiştir....
Dava tereke tespiti isteminden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkacağı gerekçesiyle davayı takip yetkisi sona eren davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin usulden reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davayı açan mirasçı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davayı açan mirasçı temyiz dilekçesinde, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı terekeye iade istemli tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2....
DAVA TARİHİ : 20.04.2018 KARAR : Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, tereke temsilcisinin istinaf talebinin kabulü ile yeniden hükmün kurulmasına TEMYİZ EDENLER : Davacı vekili, davalı vekili İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2018/326 E., 2019/978 K. Taraflar arasındaki ön alım hakkında dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili ve tereke temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, tereke temsilcisinin istinaf talebinin kabulü ile yeniden hükmün kurulmasına karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi tereke konulu davasında dosyada vesayet makamı vasfıyla TMK'nın 491/.... maddesi gereğince dosyada tereke malını mirasçıya, murisin son ölüm yer mahkemesi olarak teslim edilip kapatması gerekirken, mahkememizce 10/10/2017 tarihinde kısıtlının ölümü nedeni ile kapanan vesayetin sübutu, vasinin görevine son verildiğinin ve hatta vasinin ibrası, son raporunun onanmasına karar verilen 2014/935-1086 E.K. sayılı dosyaya gönderilmesinin anlamsız olduğu, esasen mahkememizce kapanan vesayet dosyasında murisin terekesinin tesliminden ibaret ihbarla açılan tereke teslimi dosyasında TMK'nın 589. maddesi gereğince yetkili ... ... Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri sulh hâkimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır." denilmektedir....
Tereke esaslı dosya üzerinden murisin sahibi bulunduğu şirketleri dahil tüm tereke malvarlığı unsurları araştırıldığı, resmi defter tutulduğu ve TMK md.589, 592/2 ve 593. maddeleri uyarınca tüm terekenin mahkeme tarafından yönetildiği, tereke mahkemesinin sonuçlanması ve kesinleşmesi ile müteveffa ... ...'in yasal mirasçısı olan müvekkili davacılar tarafından ... Otelcilik Turizm Ticaret A.Ş.'nin paylarının intikali ve intikal vergisinin ödenmesi için Vergi Dairesi ve Notere başvurulmuşsa da hem Vergi Dairesi hem de Noterlik, şirket defterlerin ibrazını talep ettiği, tereke mahkemesince müteveffanın sahibi olduğu şirketlere kayyım olarak atanan tereke idare memurları tarafından mahkemeye teslim edilen şirket defterlerine ilişkin mahkeme tarafından tutulan tutanak kontrol edildiğinde, dava konusu ... Otelcilik Turizm Ticaret A.Ş.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tereke hukukuna ilişkin davada Bursa 3. Sulh Hukuk ve Bursa Tereke Hakimliklerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, miras ortaklığına temsilci atanması istemine ilişkindir. Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesince, işbölümü gereğince tereke hakimliğinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Bursa Tereke Hakimliği ise, miras ortaklığına temsilci atanması davalarının sulh hukuk mahkemelerinin görevi dahilinde kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Dava, mirasçılar adına açılan tapu iptal ve tescil davasında mahkemece verilen süre gereğince, miras ortaklığına temsilci atanması talebine ilişkindir. Bu durumda açıkça tereke hukukundan kaynaklanan uyuşmazlığın Tereke Hakimliğince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....