Tereke temsilcinin temyiz itirazına gelince; Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 15.20'şer TL bakiye onama harçlarının temyiz eden davacılardan ve tereke temsilcisinden alınmasına, 22.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Karar, tereke temsilcisi vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 10.00 TL. bakiye onama harcının temyiz eden tereke temsilcisinden alınmasına, 21/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yer verilen mevzuat hükümleri gözetildiğinde, İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararının tereke temsilcisine usulüne uygun tebliğ edildiği söylenemez. Tebliğ mazbatası üzerinde muhatap ...’nın adreste bulunmama sebebinin kimden öğrenildiğine açıkça yer verilmediği, sadece evrakın köy muhtarına teslim edildiği hususunun komşusuna bildirildiği, yine evrak üzerine komşunun imzadan kaçındığı yazılmış ise de, tereddüt yaratacak şekilde ‘’ imza ‘’ bölümünün bir kişi tarafından imzalandığı tespit edilmiştir. Öte yandan, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karar usulüne uygun tereke temsilcisine tebliğ edilmiş ve temsilci tarafından temyize başvurulmamış ise de, temsilcinin haberdar olduğu kararın sıfat yokluğuna ilişkin bir karar olduğu, işin esasına yönelik İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararından usulünce haberdar olmadığı ortadadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tereke Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, tereke tespit ve teslim isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 23.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bismil Tereke Mahkemesi MÜTEVEFFA : ... Tereke hukukuna ilişkin olarak açılan davada Karadeniz Ereğli 2. Tereke ile Bismil Tereke Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, tereke hukukuna ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya resen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümlerine yer verilmiştir.....
Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş terekeye ait olduğu bildirilen mal varlığı unsurlarını tespit edip deftere geçirmek, bunlardan muhafazası mümkün olmayanlar varsa satıp paraya çevrilmesini sağlamak ve menkuller için de para, döviz vb. varsa bunları tereke malvarlığı olarak bankaya yatırmak; altın vb. ziynet eşyaları varsa bunları tereke mahkemesi kasasına alıp kaydetmek; diğer eşyaları ise ilgilisine veya üçüncü bir kişiye yediemin sıfatıyla teslim etmek ve böylece tespit edilen eşyaları kararda göstermekten ibarettir. Mirasçıların tamamının oluru alınmak suretiyle tereke malvarlığı unsurlarının bir kısmının veya tamamının bir mirasçıya teslimi de mümkündür. Mirasçıların tamamının oluru alınmadan terekenin paylaştırılması sonucunu doğuracak şekilde karar verilemez....
ve hissesine İstanbul'da pek çok büyük hacimli terekeyi idare ettiği tereke memurundan naklen bilinen Av....
Asıl ve birleştirilen davada davacı temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının gerekçesi olan karar ile eldeki davanın konusunun aynı olmadığını, ölü kişi lehine yapılan sahte vasiyetnamenin geçerli sayılamayacağını, tereke temsilcisinin taraf ehliyeti bulunduğunu ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Asıl davada davalı tereke temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarına ilaveten tereke aleyhine açılan davalarda husumetin tereke temsilcisine yöneltileceğini, tereke temsilcisinin eldeki davada pasif husumet ehliyetinin bulunduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl ve birleştirilen davada vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-i, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/4 Tereke sayılı dosyasıyla emanete alınan eşyaları mirasçılardan ...'ın da olur vermesiyle, diğer mirasçı ...'ye imzalı belgeyle teslim edilmiştir. Tereke dosyasından teslim alınan eşyalar incelendiğinde 665 TL para, 100 Suudi Arabian Riyali ve (1) adet Nokia 1280 markalı cep telefonun mevcut olduğu, diğer eşyaların manevi değeri olan ve ekonomik değeri olmayan eşyalardan olduğu anlaşılmaktadır. Nokia 1280 markalı cep telefonu çok eski bir model olup, teslim tarihi itibariyle değeri 50-100 TL arasındadır. Ekonomik değeri son derece az olan bazı tereke değerlerinin mirasçı tarafından mal edinilmiş olması, mirası ret hakkının düşmesine sebep olmaz....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2022 NUMARASI : 2022/13 2022/17 DAVA KONUSU : Tereke (Resmi Defter Tutulması İstemli) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından sunulan 06/09/2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; muris Yeldoğan Taymez'in 22/08/2022 tarihinde vefat ettiğini, murisin aktif ve pasif tereke mevcudunun tespit edilmesini talep etmiş ve dava dilekçesinin ekinde ölüm belgesini sunduğu görülmüştür. Davaya bakan İstanbul Anadolu 24. Sulh Hukuk Mahkemesi Mahkemesi davaya, Kocaeli Sulh Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiğinden bahisle yetkisizlik kararı vermiş, bu karar davacı vekilince süresinde istinaf edilmiştir....