Dosyanın incelenmesinden, davacı ...’ın yargılama sırasında öldüğü, bozma kararı üzerine davacının terekesine mirasçısı ...’ın tereke temsilcisi olarak atandığı, davaya tereke temsilcisi ile devam olunduğu anlaşılmıştır. 6.3.2. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve (IV/6.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre hükmüne uyulan (IV/2) no.lu paragraftaki bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, (IV/3.) no.lu paragrafta gösterilen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır....
Dosyanın incelenmesinden, davacı ...’ın yargılama sırasında öldüğü, bozma kararı üzerine davacının terekesine mirasçısı ...’ın tereke temsilcisi olarak atandığı, davaya tereke temsilcisi ile devam olunduğu anlaşılmıştır. 6.3.2. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve (IV/6.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre hükmüne uyulan (IV/2) no.lu paragraftaki bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak, (IV/3.) no.lu paragrafta gösterilen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır....
Somut olayda; Miras bırakan T1 terekesine T5 tereke temsilcisi olarak atanmış, duruşmalara katılmış, gerekçeli karar ve ek karar tereke temsilcisine tebliğ edilmesine rağmen tereke temsilcisi bu kararı istinaf etmemiştir. Mirasbırakan T1 terekesine T5 tereke temsilcisi olarak atanmış, olmakla davayı açan T1 davayı takip yetkisi kalmamıştır. Tüm bu açıklamalar karşısında mahkemece davayı takip yetkisi sona eren davacının istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ın tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçer. Somut olayda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar tereke temsilcisi ...'a tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisi kararı temyiz etmemiş, ancak karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki, davacı mirasçıların davada takip yetkisinin kalmaması nedeniyle kararı temyiz etme hakkı da bulunmamaktadır....
Mirasçılar arasında uyuşmazlık olsa da olmasa da terekeye temsilci atanması istenebilir. Terekenin büyüklüğü, dağınıklığı gibi sebeplerin varlığında terekeye temsilci atanır. Terekeye temsilci atanmasını (yasal veya atanmış) mirasçılar isteyebilir (HGK 15.02.1989 tarih, 1989/9- 1989/95). Yetkili mahkeme miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Tereke temsilcisi kayyım gibidir. Tereke temsilcisi olarak mirasçılardan biri atanabileceği gibi üçüncü kişi de temsilci atanabilir. Ancak, mirasçılar arasında çıkar çatışması varsa mirasçılardan biri terekeye temsilci atanmamalıdır. Mirasçılardan birinin istemi üzerine terekeye temsilci atanması isteklerinde yetkili mahkeme mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesi olup, (TMK.nun 640, 576, Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük m.54) kesin yetkidir. Mahkemece res'en gözetilmesi zorunludur....
Kilis Sulh Hukuk Mahkemesinin 20/09/2018 tarihli ve 2018/358 E., 2018/734 K. sayılı ilamı ile mirasbırakanın terekesini temsil etmek üzere ...’ın tereke temsilcisi olarak atanmasına karar verilmiş, tereke temsilcisi huzurunda dava görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş, mirasçılardan davacı ...’nun ve ...’in istinafına katılma yoluyla davalılar ... ve arkadaşlarının istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Türk Medeni Kanununun 422. maddesi uyarınca tereke temsilcisinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine aittir (TMK. md. 397). Öte yandan Türk Medeni Kanununun 483. maddesinde vasinin görevden alınması düzenlenmiş olup; bu hüküm tereke temsilcisi hakkında da uygulanacaktır. Türk Medeni Kanununun 488. maddesinde vesayet makamı kararlarına karşı on gün içerisinde denetim makamına itiraz edilebileceği hükme bağlanmıştır. Öyle ise yeni atanan tereke temsilcisinin şahsına yapılan itirazların öncelikle vesayet makamı tarafından incelenmesi, vesayet makamı tarafından kabul edilmemesi halinde bu hususun ve eski tereke temsilcisinin görevden alınmasına ilişkin itirazların denetim makamınca incelenmesi gerekir....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin veya bu sıfatla vekil kıldığı avukatın huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır. Bir başka söyleyişle, mirasçıların davayı takip yetkisi sona ermekte ve buna bağlantılı olarak da hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçmektedir. Dava, kadastro tespiti sırasında yol olarak tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup davacının adına tescil istediği mirasbırakan ...'ın terekesine Sinop Sulh Hukuk Mahkemesinin 19.11.2021 tarihli ve 2019/1211 Esas, 2021/1323 Karar sayılı kararı ile ...'...
tereke temsilcisi ...'nın şahsına yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) içinde uygulanır. TMK'nın 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazlar ve vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın yada kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı reddetmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir. TMK'nın 422. maddesi uyarınca tereke temsilcisinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesi'ne aittir....
Hüküm, davalılar vekili tarafından temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalılar vekilinin tereke temsilcisi Av. ...'ın şahsına yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK'nın 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) içinde uygulanır. TMK'nın 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazlar ve vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi ile ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı reddetmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir....