Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 16/03/2023 tarih 2023/8 Tereke sayılı ara kararına karşı davacı T1 ve mirasçılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muris T9'in 23.05.2022 tarihinde bekar çocuksuz vefat ettiğini, geride mirasçı olarak T1, T7, T2, T3 , T5, T4 ve T6 kaldığını, ölümün ardından üçüncü kişilerin ortaya çıkarak mal varlığı ile ilgili rasyonel olmayan beyanlarda bulunmaları üzerine tereke varlığının ve tüm hareketlerinin belirlenmesi için tereke tespit davası açılması gerektiğini, tereke tespitinde; muris ve mirasçıların karşılıklı ilişkilerini göstermesi bakımından UYAP üzerinden muris ve tarafların açtıkları açık/ kapalı tüm hukuk dava dosyalarının belirlenerek dosya içerisine sistem üzerinden alınması, murisin tüm banka hesaplarının, varsa kredi kartlarının tüm banka genel müdürlüklerine müzekkere yazılarak...
- K A R A R - Davacı vekili, davalı Tereke Hakimliği Tasfiye Memurluğunca, tereke tasfiye dosyasında hazırlanan 15.07.2015 tarihli sıra cetvelinde Vergi Dairesi Başkanlığının alacağının 19.238,18 TL ile 3. sıraya dahil edilmesine karar verildiği, ancak sıra cetvelinin tanzim tarihi olan 15.07.2015 tarihi itibariyle müteveffa ...'in Vergi Dairesi Başkanlığına toplam 39.591,18 TL vergi borcu bulunduğunu, sıra cetvelinin düzenlenmesinden önce ... Vergi Dairesi Başkanlığından güncel borç miktarının sorulmasına yönelik herhangi bir yazı yazılmadığını, ileri sürerek, sıra cetveline karşı itirazlarının kabulü ile sıra cetvelinin iptaline ve talepleri doğrultusunda yeniden tanzimini talep ve dava etmiştir....
, bu konuda gerekirse bilirkişi incelemesine başvurulması ve sonuç tereke mevcudunun tespiti, 13- Yine TMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 05.12.2011 gününde verilen dilekçe ile terekenin resmen yönetilmesi ve tasfiyesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava terekenin resmen yönetilmesi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Bir kısım davalılar davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, ...'nin terekesinin TMK 612 ve 636 maddeleri gereğince iflas yoluyla tasfiyesine karar verilmiştir. Hükmü davalı ... temyiz etmiştir. En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir (TMK. md. 612). Bu madde uyarınca yapılacak tasfiye ise süreye bağlı değildir....
hak ve alacaklarının tespit edilmesinde güçlükler ortaya çıktığından tereke tespiti istenmesi gerekli olmakla, bu konuda dava açılması yoluna gidildiğini bildirerek yapılacak incelemeler sonucu terekenin mal varlığı, alacakların ve borçları ile tespitini talep etmiştir....
Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2 md). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; tasfiye memuru atanarak murisin mevcut malvarlığı ile alacak ve borçlarının tespiti için müzekkere yazılıp oluşturulacak deftere esas kayıtlar celbedilmiş, defter belirlendikten, terekenin aktif- pasif karşılaştırması yapıldıktan sonra veya tasfiyenin süresine göre tasfiye yönteminin yeniden değerlendirilebileceği nazara alınarak toplanan delillerin değerlendirilmesinden; muris mirasının en yakın yasal mirasçılarının tümü tarafından reddedildiği, iflas idaresi/dairesi sıfatıyla görev yapmak üzere tasfiye memuru tayini ile terekenin defteri ve tasfiye usulünün kararın kesinleşmesi sonrası değerlendirileceği gözetilip en yakın yasal mirasçılarını tümü tarafından reddolunan muris Nurdane Akıl'ın terekesinin iflas hükümlerine tasfiyesine ve tasfiye sonunda arta kalan değer bulunması halinde bu değerin mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilmesine, terekeye dair malvarlığı bulunmadığı takdirde tatile karar verilip otuz gün süreyle ilan edilmesine,...
S. 15.12.2006 tarihinde vefat ettiğini, muris vefat ettikten sonra mirasçılar arasında tereke davası açıldığını, taraflar arasında devam eden tereke davasının 04.07.2013 tarihli celsesinde mahkemece dava konusu şirketin yeniden ihyası amacıyla dava açmak üzere yetki verildiğini, şirketin diğer ortaklarının tasfiyeden önce şirketin tüm nakdi ve gayri nakdi mal varlıklarını yeni kurdukları şirketlere aktardıklarını, şirketin tasfiyesinden ne terekeye ne de mirasçılara herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, tasfiye nalinde D. Bilgisayar Sistemleri ve A.Ş.'nin TTK'nın 547. maddesi hükmünce ek tasfiye için yeniden ticaret siciline tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tasfiye memuru vekili tarafından temyiz edilen karar, Dairemizce bozulmuştur. Davalı tasfiye memuru vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır (TMK. 605/2). TMK.nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir. Ancak tereke borca batık olmasına rağmen Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklandığı şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı mirası reddedemez. Mirasçının murisin ölümünden sonra yasal yükümlülüklerini yerine getirerek veraset ve intikal vergisi beyannamesini verip vermediğinin, tereke işlemlerine karışıp karışmadığının, tereke mallarını gizleyip gizlemediğinin veya tereke mallarını kendine maledip etmediğinin araştırılması gerekir....
Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, istem üzerine veya re'sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır. Bu önlemler, özellikle kanunda belirtilen hallerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir. (TMK m. 589) Tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemler süreye bağlı olmadan sulh hakimi tarafından istem üzerine alınabileceği gibi re'sen de alınabilir. Terekenin tespiti ve korunması ile ilgili önlemler alındıktan sonra terekeden el çekilmesine karar verilir. Miras bırakan yerleşim yerinde ölmüş ise yerleşim yeri mahkemesi tereke malların korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır....