Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Dava, ölen eşin mirasçısı tarafından sağ kalan eşe karşı açılan mal rejiminin tasfiyesi talebine ilişkindir. Davacı mirasçı, davayı açmakta hukuki yararının olduğunu bildirerek davanın reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. TMK madde 225 'te " Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer." demekte olup bu halde eşlerin ölümü halinde de mal rejiminin tasfiyesi talep edilebilcektir. TMK madde 236 te " Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir." denilmektedir. Yasal düzenlemeler gereği bir eşin ölümü halinde sağ kalan eş ölen eşin mirasçılarına karşı bu davayı açabileceği gibi ,ölen eşin mirasçıları da sağ kalan eşe karşı mirasın tasfiyesini ve katılma alacağını talep edebilecektir....

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; açmış bulundukları davanın mirasın hükmen reddi davası olduğunu, müvekkillerininin mirası kabul anlamına gelecek hiçbir davranışı bulunmadığını, dosyada ibraz edilen delillere göre davanın kabul edilmesi gerekirken, mahkemenin emekli maaşını mirasçıların almasını hukuken yanlış değerlendirdiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davalıya bağlanan aylık terekeden intikal eden bir hak olarak kabul edilemeyeceğini, sağ eşe kocasından dolayı dul aylığı bağlanmış olması terekeye sahiplenme olarak görülemeyeceğini, sigortalı iken vefat eden kişinin sağ kalan eşine sosyal güvenlik mevzuatı gereğince bağlanan dul aylığı terekeye dahil bir değer olmayıp sağ eşin kanundan kaynaklanan hakkı niteliğinde olduğunu bildirerek kararın kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve aile konutunun özgülenmesi ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki katkı payı alacağı ve aile konutunun özgülenmesi davasının reddine dair İstanbul .. Aile Mahkemesi'nden verilen 27.11.2012 gün ve 476/1734 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, muris ...'ın 11.09.2009 tarihinde ölümüyle geriye sağ eş davacı ve murisin kardeşleri davalıların kaldığını, murise ait taşınmazdan oluşan mal varlığının evlilik birliği içinde davacının kişisel malı da kullanılarak edinildiğini ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan toplam 30.000 TL'nin davalılardan tahsiline ve dava konusu taşınmazın makul bedel karşılığı TMK'nun 255. maddesi gereğince sağ kalan eş davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu üzerinde sağ eşe intifa hakkı tesisi ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki aile konutu üzerinde sağ eşe intifa hakkı tesisi davasının reddine dair ... 3. Aile Mahkemesi'nden verilen 18.10.2012 gün ve 466/1052 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.05.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi. Karşı taraftan kimse gelmedi....

      Davacı sağ eş, hem katılma alacağı nedeniyle tereke alacaklısı ve hem de tereke borcundan dolayı mirasçı sıfatıyla tereke borçlusudur. Bu nedenle alacaklı ve borçlu sıfatı davacı sağ eşte birleşmiş durumdadır, 8. Katılma alacağı alacaklısı miras payı oranında tereke borçlarından sorumludur, 9. Sağ eş katılma alacağını aldıktan sonra borca batık mirası (terekeyi) reddetme hakkı vardır, 10. Edinilmiş malların sürüm değerleri tasfiye anındaki yani karar tarihine en yakın tarihteki değerleri hesaplamaya esas alınır (TMK mad.235/1), bu sebeple davanın sürecine göre ölüm tarihi ile karar tarihi arasında uzun süre geçmiş olabilir (3-5 yıl, hatta daha fazla olabilir), 11. Sağ eşin aldığı katılma alacağı, ölenin evlilik süresince edindiği mallara katkısının bir karşılığıdır, 12-Mal rejiminin tasfiyesinde yetkili ve görevli mahkeme Aile Mahkemesidir, 13. Katılma alacağı oranı kanun gereği ½ (yarı) olup, sabit bir oran olarak belirlenmiştir (TMK mad. 236/1), 14....

        DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Müteveffa Ali Demirel ile Naime Demirel (Ezer) Hatay Aile Mahkemesinin 04/03/2020 kesinleşme tarihli 2010/118 Esas ve 2010/261 Karar sayılı ilamı ile boşanmış ve küçük T1 velayeti babası Ali Demirel'e verildiği, velayet sahibi olan baba Ali Demirel de 11/06/2021 tarihinde vefat ettiğini, evlilik mevcut iken velayeti ana ve baba beraber kullanacağı, boşanma halinde ise hakim velayeti ana veya babadan birine vereceği, müşterek hayat devam ederken ana veya babadan birisinin ölmesi halinde velayetin sağ kalan tarafa geçeceği öngörülmüş ise de, boşanma sonrası velayet kendisine tevdi edilen eşin ölümü halinde ise velayet kendiliğinden sağ kalan eşe geçmeyeceği, boşlukta kalacağı, velayetin sağ kalan tarafa geçebilmesi için bunun ayrıca talep edilmesi gerektiğini, Ali Demirel'in vefatı sonrasında küçüğün velayeti hususunda sağ kalan annesi tarafından bir talep de mevcut olmadığını, dolayısıyla küçük T1 velayeti boşlukta olup açılan davanın...

        Genel açıklamalar karşısında somut dava dosyanın incelenmesinde; davalı sağ kalan eş TMK'nun 255. maddesi uyarınca eşin ölümü nedeni ile birlikte yaşanılan konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınmasını talep etmiştir. Ancak mülkiyet hakkı tanınması, mirasçılar arasında mirasın taksimi niteliğindeki ortaklığın giderilmesi davasında öne sürüldüğüne göre talebin yasal dayanağı TMK'nun 652.maddesidir. 4721 sayılı TMK'nun 652.maddesi "Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir." düzenlemesi bulunmaktadır. TMK'nun 652.maddesinde "eşlerin birlikte yaşadıkları konut" kavramı bulunmaktadır. Aile konutu, resmi evli eşlerin birlikte seçtikleri ve ortak aile yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantılarını buna göre düzenlemeyi amaçladıkları konuttur....

        Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; TMK'nun 613.maddesi ne göre, altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payının sağ kalan eşe geçeceğini, yasal düzenlemenin açık ve emredici olduğunu, müteveffanın altsoy mirasçılarının tamamının mirası reddetmesi durumunda mirası reddeden altsoyun mirasçıların miras paylarının tamamının müteveffanın mirasçısı bulunan sağ kalan eşe geçeceğini, Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 11.01.2017 sayılı ve 2016/7022 E, 2017/132 K....

        Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.(TMK m. 336) Çocuğun velayeti boşanma kararı ile eşlerden birine verilip, bu eşinde ölümüyle, velayet kendiliğinden sağ kalan diğer eşe geçmez. Böyle bir durumda; hakim kararıyla velayetin diğer eşe verilmesi veya velayetin sağ kalan eşe verilmesi uygun bulunmadığı taktirde; çocuğa vasi atanıncaya kadar velayet askıda kalır (TMK. md. 335/2, 337/2). Ana ve baba, boşandığına ve boşanma kararıyla velayet kendisine verilen baba daha sonra öldüğüne göre, bu halde velayet kendiliğinden anneye geçmez. Dolayısıyla, velayet annede değildir....

        Ölen eşin mirasçıları tarafından takip edilen davada, sadece sağ eşin kusurlu olup olmadığının tespitine karar verilecektir. Bu bakımdan sadece sağ kalan eşin kusurlu olup olmadığının tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, ölen eşe de kusur atfedilmek suretiyle hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.10.2017(Salı)...

          UYAP Entegrasyonu