Bu araştırma sonucunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı taktirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan, tercih hakkı doğmadan davalının tercihini kullanması söz konusu olamayacağından daha önce bir tercih yapılmış olsa bile sonuç doğurmaz....
Hemen belirtilmelidir ki, hibe suretiyle devredilen çekişmeli taşınmaz yönünden 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İBK'nın uygulama yeri bulunmadığı saptanmak suretiyle tenkis isteği incelenerek mirasbırakanın saklı payı zedeleme kastı sabit olduğundan tenkis hesabı yapılarak sonucu uyarınca hüküm kurulmuş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Ne varki;davacı tenkis davasında faiz isteminde bulunmadığı halde 6100 sayılı HMK. nun 26. (1086 sayılı HUMK. nun 74.) maddesine aykırı olarak tenkis alacağına faiz yürütülmesi doğru olmadığı gibi 1606 sayılı Kanunu değiştiren 3685 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğınce D.. C..'nin harçtan muaf olduğu göz önünde tutulmadan davalıya harç yükletilmesi de isabetsizdir. Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazı yerindedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/12/2013 NUMARASI : 2013/409-2013/617 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tenkis davası sonunda, yerel mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tenkis isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tenkis isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “... taşınmazın bölünemeyeceği alınan bilirkişi raporu, taşınmazın cinsi ve tarafların açık kabulü ile sabit olmuştur.Davalının "pay vereceğim" şeklindeki beyanı da sonuç doğurmaz....
Reddiyle bu hususlara ilişkin aleyhlerindeki hükümlerin ONANMASINA, Ancak bağışa konu edilen çekişme konusu taşınmazlar bakımından tenkis istekli davanın temyizine gelince; ..... mahkemece tenkis isteği bakımından iki ayrı bilirkişiden tenkis raporu alınmış, tapusu iptal edilen taşınmazların da tenkis kapsamına alındığı gerekçesiyle bilirkişi raporlarına itibar edilmeyerek mahkemece tenkis hesabı yapılarak sonuca gidilmiştir. Ancak mahkemece yapılan tenkis hesabının denetime elverişli olduğu söylenemez. HUMK’nun 275. maddesinde “…çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir.”denilmektedir....
Ne var ki, tenkis hesabı yapılırken; mirasbırakan tarafından davalıların mirasbırakanı olan ... Nadir’e taşınmaz temliki değil de kooperatif ortak payı devri yapıldığı dikkate alınarak kooperatif ortaklık payı değeri üzerinden tenkis hesaplaması yapılması gerekirken taşınmazların değeri üzerinden tenkis hesaplaması yapılması ve mirasbırakan ...ken davalıların mirasbırakanı olan ...’in ölüm tarihi dikkate alınarak değer hesaplaması yapılması, ayrıca davalıların hesaplanan tenkis tutarından miras payları oranında sorumlu tutululması gerekirken eşit miktarda sorumlu tutulmaları doğru değildir....
Gerçekten, 2/5/1987 tarih, 4/5 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme kararına göre, bu tür davalarda iptal isteği ile birlikte kademeli olarak tenkis talebinde de bulunulabilir. Bunun yanısıra, ayrı bir tenkis davası açılmış ve henüz o dava sonuca bağlanmamış ise, daha kapsamlı olan iptal davası hükme bağlanabilir. Ne varki; önceden açılmış davada, davacı mirasçıların hakları tenkis hükümlerine göre tanınmış ve buna ilişkin ilamda kesinleştiği takdirde kesinleşen tenkis ilamına rağmen iptale hükmedilmesine yasal olanak yoktur. Somut olayda davacıların açtıkları tenkis davasının eldeki davaya bakılırken sonuçlandırıldığı ve tenkis ilamının da kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir..... gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddine, 392 ve 1177 sayılı parsellere yönelik tenkis davasının reddine, 411 parsel hakkında açılan tenkis davasının kabulüne, 4.690.32 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, 411 parselle ilgili olarak davalı ... hakkında açılan tenkis davasının husumet yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası ile ilgili olarak muvazaanın söz konusu olmadığı, 392 ve 1177 parseller hakkında açılan tenkis davasının satış bedellerinin muris tarafından davalı tarafa verildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine, 411 parsel hakkında davalı ... hakkında açılan tenkis davasının satış işleminin muvazaalı olduğu gerekçesiyle kabulüne, ... hakkında açılan tenkis davasının husumet yönünden reddine karar verilmiştir....
Bu durumda davanın TMK'nun 565.maddesi gereğince tenkis hükümlerine göre incelenmesi gerekir. Tenkiste, tasarrufa konu malın paylaşımı yönünden araştırma yapmak için sabit tenkis oranı belirlenmelidir. Sabit tenkis oranı, 11.11.1994 gün ve 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile "tasarrufun tümünün değeri ile davalılara yapılan fazla teberru arasında kurulan orandır". Sabit tenkis oranı ile el atılan saklı payın, tasarrufun değerine oranı ile bunun her davalıya yapılan tasarruf tutarları yönünden ayrı ayrı belirlenmesi gerekir. İkinci olarak, temlike konu malın kıymetine noksan gelmeden bölünmezliğinin mümkün olup olmadığı saptanır. Tasarrufa konu mal, sabit tenkis oranında bölünebilir ise bu kısımların bağımsız bölüm olarak taraflar adına tesciline karar verilmelidir. Eğer, tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıkar ise bu defa MK. madde 564'de öngörülen tercih hakkı gündeme gelecektir....
bildirerek tenfizi istenen vasiyetname ile müvekkili T4'in saklı payları zedelendiğinden davacıların taleplerinin ve davasının reddine karar verilmesini taleple, TMK.nun 571/son maddesi uyarınca tenkis definde bulunduklarını ve vasiyetnamenin, Medeni Kanunda (506. madde) yer alan müvekkili T4'e ait saklı pay oranlarında tenkis edilmesini, tenkis hesaplarının yapılmasını ve çıkacak sonuca göre kararın verilmesini talep ettiğini bildirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Acıgöl Asliye Hukuk ve Nevşehir Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, senet iptali ve tenkis istemine ilişkin olup , tenkis istemine ilişkin olarak karşılıklı görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davaya konu taşınmaz ile ilgili olarak yargılama sırasında kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Kadastro Mahkemesi ise, senet iptali davası yönünden iş bu tenkis davası tefrik edilerek,davanın tenkis istemi ile ilgili olarak 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 25. maddesi uyarınca, bu tür davalara genel mahkemelerde bakılması gerektiği gerekçesiyle , görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....