Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın kayden davacı adına kayıtlı olduğu, davalının yapılanmak suretiyle taşınmaza müdahale ettiği, iyi niyet savunmasına kişisel hak karşısında mülkiyet hakkına üstünlük tanınması gerektiği, yapıların kapladığı alan ve bulundukları yer dikkate alındığında iyi niyet savunmasının kabul edilemeyeceği, temliken tescil bakımından davalının karşı davasının olmadığı, talebini cevap dilekçesi ile ileri sürdüğünden temliken tescil talebinin değerlendirilemeyeceği, usulünce bu yönde açılmış bir dava olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Birleşen davada davalı-davacı, paydaşı olduğu 507 parsel sayılı taşınmaz ile 506 parsel sayılı taşınmazların evveliyatının bir bütün olduğunu, taşınmazın ifrazdan önce binanın babası tarafından yaptırılarak kendisine bırakıldığını ileri sürerek, Türk Medeni Kanunun 724. maddesi hükmü uyarınca temliken tescil istemiştir. Mahkemece, 507 parsel sayılı taşınmazın davacıdan başka paydaşların bulunduğu, davacının tek başına temliken tescil isteminde bulunamayacağı ve korunmaya değer hakkının olmadığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, birleştirilen davadaki temliken tescil isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı- davacı temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 684. ve 718. maddesi hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur....
Bilindiği üzere, TMK'nin 725. maddesi uyarınca taşkın inşaat halinde savunma yoluyla temliken tescil istenebilir ise de, TMK'nin 724. maddesi uyarınca haksız inşaat durumunda açılacak dava ile temliken tescil istenmesi zorunludur. Somut olayda, temliken tescil konusunda davalı tarafından açılmış bir dava bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davalının taşınmazı muvafakate dayalı olarak kullandığı, dava açılmakla muvafakatin geri alındığı gözetilerek elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir " gerekçesiyle hükmün bozulmasına dair karar verilmiştir. Bozma kararından sonra davalı vekili ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/29 Esas sayılı dosyası ile dava konusu taşınmazda müvekkili tarafından yapılan yapının bulunduğu kısım ile ilgili temliken tescil isteminde bulunmuş, 06.05.2014 gün ve 2014/253 Karar sayılı ilam ile iş bu dosyanın asıl dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.06.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, savunma yolu ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne temliken tescil isteminin reddine dair verilen 10.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.03.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir....
İyiniyet olmadığı takdirde de, diğer koşulların araştırılmasına gerek bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, davacının davasının kabulüne, savunma yoluyla getirilen temliken tescil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davalının gerekli mercilere başvurduğunu kanıtlayamadığı ve inşa edilen binanın ruhsatsız olduğu da değerlendirildiğinde davalının iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne,tecavüzlü kısmın yıkılmasına,temliken tescil isteğinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının temyiz itirazı yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı/ karşı davalı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.07.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal istenmesi, davalı/ karşı davacı vekili tarafından 26.03.2012 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 24.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/karşı davacı ... ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava TMK’nın 724. maddesi gereğince temliken tescil isteğine ilişkindir. Davalı-karşı davacı ... ve davalı ... vekilleri davanın reddini savunmuşlardır....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının müdahalenin meni, kal ve taşınmazının yola müdahalesinin bulunmadığı tespiti talebinin reddine, davalının temliken tescil talebinin kabulüne dair verilen; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, müdahalenin önlenmesi ve kal, karşı dava ise temliken tescil talebine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17/02/2015 tarihinde verilen dilekçeyle el atmanın önlenmesi, kal, ecrimisil ve savunma yoluyla temliken tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, temliken tescil talebinin reddine dair verilen 07/02/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi taraf vekillerince talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulüne, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, kal, ecrimisil istemlerine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.01.2004 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.02.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanunun 724.maddesine dayanılarak açılan temliken tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, dava kabul edilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Gerçekten Türk Medeni Kanunun 724.maddesinde getirilen düzenleme ile zemin ve üzerindeki yapı arasında bağlantı kesilmiş, bazı koşulların gerçekleşmesi halinde yapı sahibine taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır....
Dava temliken tescil istemine ilişkin olup 24.01.2011 tarihinde sulh hukuk mahkemesinde açılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın geçici 1. maddesinin 1. fıkrasınca bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi gereğince; müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak harç alınır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve mahkemelerin görev konusunu düzenleyen HUMK.nun 1.maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Gerek harç gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır. Somut olayda; eldeki dava gayrimenkulün aynına ilişkin olduğundan, dava değeri temliken tescili istenen zeminin dava tarihindeki değerinden ibarettir....