ın 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Buna göre temliken tescil isteminin ilk koşulu olan iyiniyet iddiası kanıtlanamamıştır. Bu durumda mahkemece, temliken tescil talebinin reddi, elatmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle temliken tescil talebinin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.02.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve yıkım mümkün olmadığı takdirde tazminat, savunma yoluylada temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; savunma yoluyla istenilen temliken tescil talebinin kabulüne, davacının diğer taleplerinin reddine dair verilen 08.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım, mümkün olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkin olup, savunma yoluyla temliken tescil talep edilmiştir. Mahkemece, temliken tescil talebinin kabulüne, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ KARARININ GEREKÇESİ: Dava; temliken tescil talebine ilişkindir. Dava dilekçesi ile muhdesat tespiti davası olarak açılmış olup, davacı dava konusu taşınmazda paydaş değildir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde paydaş olmayan davacının muhdesat tespit davası açamayacağını bildirmesi üzerine davacı vekili cevaba cevap dilekçesi ile, iddiasını değiştirip temliken tescil şartlarını ileri sürmüş, açıkça temliken tescil talebinde bulunmuştur....
Yukarıda da açıklandığı gibi temliken tescil isteminde bulunabilmek için davacının kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermiş olması gerekir. Dosya içerisindeki belgeler ile açıklanan durum karşısında davacının kendisinden beklenen dikkat ve özeni gösterdiğini söylemek olanaklı değildir. Kısaca söylemek gerekirse temliken tescil davasının sübjektif koşulu somut olayda gerçekleşmemiştir. Diğer yandan temliken tescil davasında ödenen bedelin daha önce davalı ... Başkanlığına ödenmesi nedeniyle zemin bedelinin davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmesi de doğru değildir. Temliken tescil davalarında hasım taşınmaz malikidir. Davalı ... Başkanlığına ödenen para ancak sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat davasına konu olabilir. Diğer bir anlatımla, davalı ... Başkanlığının davada pasif dava ehliyeti bulunmamaktadır....
Davalılardan bir kısmı davanın reddini savunarak, savunma yolu ile temliken tescil talebinde bulunmuş, bir kısım davalılar da davanın reddi gerektiğini beyan etmişlerdir. Mahkemece, davacının iddiaları sabit görülerek elatmanın önlenmesi ve yıkım talebinin kabulüne, temliken tescil isteğinin reddine karar verilmiştir. Karar, bir kısım davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Mahkemece; İl Özel Müdürlüğüne karşı açılan davanın, davacının temliken tescil talebinde bulunduğu 122 ada 10 parsel sayılı taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına kayıtlı olması nedeni ile husumet yokluğundan, davalı ... Yönetimine karşı açılan davanın da, temliken tescil şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, TMK.'nun 725. maddesine göre açılan taşkın yapı nedeniyle temliken tescil istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02/04/2013 gününde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.03.2010 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.01.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çaplı taşınmazda iyi niyet iddiasında bulunulamayacağı ve kamu hizmetine ayrılmış taşınmazlarda temliken tescil istenemeyeceği gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Temliken tescil davalarında husumet taşınmaz maliklerine yöneliktir. Somut olayda; dava konusu 110 ada 104 parsel numaralı taşınmaz tapuda dava dışı Hazine adına kayıtlıdır....
Davalı, binasının tecavüzlü olmadığını, iyiniyetli olduğunu belirtmiş, savunma yoluyla irtifak hakkı tesisi veya temliken tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, elatmanın keşfen saptandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, koşulları oluşmadığından temliken tescil isteğinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilip, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 944 sayılı parsele taşkın olan binasını iyiniyetle inşa ettirdiğini ileri sürerek, bedel karşılığı temliken tescil istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlar; karşı dava yoluyla elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır. Mahkemece, temliken tescile yönelik asıl davanın reddine; elatmanın önlenmesi ve ecrimisile yönelik karşı davanın ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece, özetle " Karşı davada yıkım isteği bulunmadığı halde, HUMK.'nun 74. (6100 S. HMK.'nın 26.) maddesi hükmü göz ardı edilip istek aşılmak suretiyle yıkıma da karar verilmesinin isabetsiz olduğu" gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda, temliken tescile yönelik asıl davanın reddine;karşı davanın kısmen kabulü ile elatmanın önlenmesine ve kısmen ecrimisile karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, ECRİMİSİL VE TEMLİKEN TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu dava konusu 59 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından yapılan binanın 10.57 m²'lik kısmının taşkın olduğunu ileri sürerek, müdahalenin önlenmesine, yıkım ve 2.940.-TL ecrimisile karar verilmesini istemiş, aleyhine açılan karşı davanın ise reddini savunmuştur. Davalı, asıl davanın reddini savunmuş, karşı davasında binasını önceki binanın temelleri üzerine yaptığını, iyiniyetli olduğunu ileri sürerek temliken tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece, taşkınlığın keşfen saptandığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile müdahalenin önlenmesine ve yıkıma, temliken tescil talebinin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Karar, davalı-karşı davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı....