Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

esnasında kuyuların var olduğu gerekçesiyle temliken tescil talebi reddedilmiş ise de, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi gereğince kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamayacağından ve dava açılamayacağından temliken tescil isteminin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiş ise de hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Davacı, davaya konu 19 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılan parçasında, bedel artırım davasından sonra davalılara ödenen kamulaştırma bedelinin davacı payına düşen kısmının tahsili ile kamulaştırma dışı kalan taşınmazın 1/2 payının ise adına temliken tescilini istemiştir. Yapılan ilk yargılama sonunda tescil talebinin reddine dair hükme yöneltilen temyiz itirazları dairemizce “davacının dayanağı 51 ada 19 parsel üzerinde varlığını iddia ettiği fıstık ağaçlarından kaynaklanan kişisel haktır. Taşınmazın tapulama tespiti 10.03.1989 tarihinde yapılmış, hükmen davalılar adına 17.10.1991 tarihinde tescil edilmiştir....

      Somut uyuşmazlıkta mahkemece, davalı lehine 11.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda davalıya ait sundurmanın 6m2 si ile 3m yüksekliğinde tel örgü olmak üzere tecavüze konu toplam 17.29 m2 yerin tesciline karar verilmiş ise de temliken tescile konu olacak taşınmaza yapılacak binanın sürekli, esaslı ve mütemmim cüz (tamamlayıcı parça) niteliğini taşıması gerekir. TMK'nın "taşınır yapılar" başlıklı 728. maddesinde kulübe, büfe, çardak, baraka ve benzeri yapıların taşınır yapı kapsamında bulunduğu belirtilmektedir. Fen bilirkişinin raporuna ekli krokide (A) ile ve kırmızı renkle gösterilen 17.29 m2 lik alanda “sundurma” ve “tel örgü” vasfındaki yapılar taşınmazın tamamlayıcı parçası niteliği taşımadığından temliken tescil istemine konu edilemez. Bu itibarla mahkemece asıl davanın yanında eski hale getirme talebinin de kabulüne, temliken tescil isteminin reddine karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kadastro mahkemesi kararının kesinleşmesi ile oluşan mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı 2. kademede temliken tescil isteminde bulunmuş ise de mahkemece bu iki talep bakımından davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı tarafından temliken tescil istemi yönünden değil, tapu iptali ve tescil yönünden temyiz edilmiştir. Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, anılan Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden, görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Yüksek Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, davanın Türk Medeni Kanununun 724.maddesindeki temliken tescil koşulları gerçekleştiğinden bahisle kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davalı ... (...) vekili temyiz etmiştir. Davacı gerek dava dilekçesinde, gerekse de yargılama aşamasında davasını 06.05.1981 günlü "tarla satış senedi" başlıklı harici satış sözleşmesine dayandırmış ve bu sözleşme gereğince Türk Medeni Kanununun 713.maddesinde düzenlenmiş olan olağanüstü zamanaşımı nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Davacının ikinci kademedeki talebi Türk Medeni Kanununun 724.maddesinde düzenlenen temliken tescile yöneliktir. Mahkemece, davacının birinci kademedeki istemi olan harici satış ve zilyetliğe dayalı tescil isteği hiç değerlendirilmeksizin ikinci kademedeki istem hakkında hüküm kurulmuş olması doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil , birleşen dava temliken tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinin reddine, temliken tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; kayden davacıya ait 17 parsel sayılı taşınmaz üzarinde zemin+ iki kattan oluşan bina bulunduğu, davacı L....'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili tarafından, davalı ... aleyhine 18.2.2005 gününde meni müdahale ve ecrimisil, davacı ... vekili tarafından davalı ... aleyhine 3.5.2005 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil ve tazminat istenmesi üzerine dosyalar birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; davacı-karşı davalı ...'in meni müdahale ve ecrimisil davasının kabulüne, davalı-karşı davacı ...'ın temliken tescil davasının reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 18.7.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....

                Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; birleştirilen davada temliken tescil isteyen davacı, taşınmazı 1993 yılında satın aldığını, komşu taşınmaza taşkınlık yapacak bir değişiklik yapılmadığını, asıl davada elatmanın önlenmesini isteyen davacının bu zamana kadar hiçbir itirazı olmadığını, iyiniyetli olduğunu ileri sürmüş ise de elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmediğini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine rağmen bilebilecek durumda olmadığını ispatlayamamıştır. Bu durumda iyiniyetin varlığı kabul edilemeyeceğinden TMK'nın 725. maddesindeki temliken tescil koşulları gerçekleşmemiştir....

                  TMK'nın 729. maddesine dayalı olarak temliken tescil, ikinci kademede TMK'nın 723. maddesi uyarınca ve ıslahen ağaç bedeli olan 80.910,00TL tazminatın yasal faizi ile tahsili isteminde bulunmuştur. Mahkemece, asıl davada elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, haksız işgal tazminatına yönelik istemin reddine, karşı davada ise temliken tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulü ile 80.910,00TL ağaç bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davacı-karşı davalıdan tahsiline 07.02.2012 tarihinde karar verilmiştir....

                    Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı temliken tescil, birleşen dava ise Çaplı mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Mahkemece temliken tescil talebiyle açılan davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile davacı ve davalı kooperatifin 206 ada 18 parsel sayılı taşınmaza bina yaparak oluşan elatmasının kal suretiyle önlenmesine karar verilmiştir. Hükmü davacı ve birleşen davanın davalısı kooperatif temyiz etmiştir. İddia, savunma ve tüm dosya içeriğine göre, davalı ve davacı kooperatifin 206 a6a 18 parsel sayılı taşınmaz üzerine bina yaptığı sabittir. Gerçekten kayıt maliki davalı ve davacılar Türk Medeni Kanunun 683.maddesinden yararlanarak arazi üzerindeki her türlü haksız elatmanın kaldırılmasını isteyebilirler....

                      UYAP Entegrasyonu