WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve müşterekleri adına kayıtlı 2242 parsel sayılı taşınmaz ile o tarihte tescil harici olan yere yaptığını ileri sürmektedir. Davalı ..., dava konusu taşınmaza bina yapıldıktan sonra malik olmuştur. Yukarıda açıklandığı üzere Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak kişisel hak niteliğinde olup bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Davalı ..., dava konusu taşınmaza inşaat yapıldıktan sonra malik olduğundan davanın bu nedenle reddine karar vermek gerekirken davalının pasif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile reddi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.nun 438/VII. maddesi uyarınca hükmün gerekçesi yukarıdaki şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVATÜRÜ:ELATMANIN ÖNLENMESİ,TAPUİPTALİ,TESCİLVE TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi ve temliken tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve karşı dava ile birleşen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR - Asıl dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, karşı dava TMK'nun 724. maddesine dayalı temliken tescil olmadığı taktirde binanın ve ağaçların bedellerinin tahsil, birleştirilen dava tapu iptali, tescil olmazsa bedel isteklerine ilişkindir.Asıl davada davacı, kayden malik olduğu 9262 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı evi oğlu davalı ...'...

      Gerçekten; Türk Medeni Kanunun 724. maddesi ile yasanın taşınmaz mülkiyetinin kapsamı belirleyen Türk Medeni Kanunun 718. maddesine istisna getirilmiş ve bazı hallerin varlığı halinde mülkiyet hakkı sahibinin zeminle ilgisini keserek taşınmazın üzerinde bulunduğu yapıdan ötürü yapı sahibine tescil olanağı tanımıştır. Ne var ki; böyle bir istemin kabulü için öncelikle taşınmazın ... mülkiyete konu yerlerden olması gerekir. Somut olayda ise; davacının adına tescilini istediği taşınmaz başlangıçta yapılan kadastro sırasında «ziraata elverişli olmayan hali arazi» niteliğinde iken 06.12.1985 tarihinde 17760 m2 olarak 2145 parsel sayısı ile davalı ... adına tescil edilmiştir. Davalı Belediyenin de bu yerde kısaca İmar Affı Kanunu olarak bilinen 2981 sayılı 10/b maddesine dayanarak bazı hak sahiplerine tapu tahsis belgesi verdiği görülmektedir. Davacı ise çekişmeli taşınmazda 1976 yılında yaptığı yapı nedeniyle eldeki temliken tescil davasını açmıştır....

        TMK'nin 724. maddesi uyarınca temliken tescil koşullarının davacı yararına oluşması imkanı bulunmadığından, bu gerekçeyle kararın onanması gerekirken, temliken tescil koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması yönündeki sayın çoğunluğun bozma görüşüne katılamıyoruz....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Günü : 14.7.2005 Sayısı : 572-344 Bursa 3.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 20.3.2006 gün, 1988-3192 sayılı, 7.Hukuk Dairesinin 21.2.2006 gün 473-444 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava; şahsi hakka dayalı temliken tescil, olmadığı takdirde bina bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz incelenmesi görevi 14 .Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 14.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 25.5.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Bu iki koşulun varlığı halinde taşkın yapı maliki uygun bir bedel ödeyeceğini bildirerek açacağı yenilik doğurucu nitelikteki temliken tescil davası ile taşkın kısımın mülkiyetini veya üzerine bir irtifak hakkı kurulmasını istiyebilir.Ayrıca,iyiniyet savunmasının yukarda açıklanan niteliği dikkate alınıp, bu savunma içerisinde temliken tescil isteğinin de bulunduğu kabul edilerek, tescil talebi,ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada savunma yoluylada ileri sürülebilir. Esasen bu kuralın uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağıda kuşkusuzdur....

              Kabule göre de; gerekçeli karar başlığında dava türü taşkın bina yapımına dayandırılmış ise de dava dilekçesinde TMK 724. Maddesi kapsamında temliken tescil iddiasından bahsedildiği anlaşılmaktadır. Hal böyleyken tapu iptal ve tescil davasının dayanağına ilişkin olarak 6100 sayılı HMK 31. Maddesi maddesince davacı vekilinden dava dilekçesini açıklaması istenerek, davanın taşkın yapı ya da temliken tescile dayalı tapu iptal ve tescilden hangisine dayanıldığının tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi, talebin açıkça temliken tescile yönelik olduğunun anlaşılması halinde davacının husumet ehliyetinin olacağının kabulüyle TMK 724. Maddesi hükmünce tapu iptal ve tescil davasının yasal şartlarının oluşup oluşmadığının tartışılması gerekmekteyken eksik inceleme kapsamında yazılı gerekçe dahilinde husumet yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi de isabetli bulunmamıştır....

              , 1974'lü yıllarda kadastro çalışmaları sırasında yanlışlıkla Raif Kısar'ın kardeşi T5 ait 202 parsel içerisine dahil edildiği, müvekkillerin bu durumu sonradan farkına vardıklarını, Raif Kısar sağlığında bu yeri kızı Fatma Mutlu'ya verdiğini ve Fatma Mutlu'nun oğlu T18 tarafından ev ve sera yapılmak suretiyle kullanıldığını belirterek müvekkilleri tarafından kullanılan bölümün ayrılarak temliken tescil edilmesi, temliken tescil edilmesinin mümkün olmaması durumunda tapuda hisse verilmesi, bunun da mümkün olmaması halinde tazminine ve davalıya ait görünen arazide müvekkillerin haklarının korunması ve tescil edilebilmesi için 3.kişilere satışının önlenmesi için tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir....

              Dava konusu 243 parsel no’lu taşınmazın 1956 yılında yapılan tapulama işlemi sırasında...oğlu,... adına tescil edildiği, adı geçenin mirasçı bırakmadan vefatı nedeniyle hükmen taşınmazın Hazineye devrine karar verildiği ve 05.07.1961 tarihinde bu karar gereğince Hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece de doğru şekilde belirlendiği üzere temliken tescil isteyen davacıların Hazineye ait tapulu taşınmazda bu durumu bilerek muhdesat oluşturmaları nedeniyle temliken tescil taleplerinin reddedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak, yapıların yıkılmasının fahiş zarar doğuracağı anlaşıldığından TMK'nın 723. maddesi uyarınca mahkemece tapu malikine en az levazım bedelini ödeyip ödemeyeceği sorulmalı, bedeli ödemeyi kabul etmesi halinde bedel karşılığı yapının arsa malikine aidiyetine, bedeli ödemeyi kabul etmemesi halinde ise yıkım isteğinin reddine karar verilmelidir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12/10/2012 ve 17/12/2012 günlerinde verilen dilekçelerle elatmanın önlenmesi ve kal, karşı davada temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal davasının reddine, temliken tescil davasının kabulüne dair verilen 25/02/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 10687 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davacıya, aynı ada 3 parsel sayılı taşınmazın da davalıya ait olduğunu, taraflar arasında sınır ihtilafı oluştuğunu, davacının kadastro elemanları aracılığı ile yaptırdığı ölçümde davalıya ait binanın balkon, bahçe, foseptik çukuru ve ağaçlarının kendisine ait taşınmazın sınırları içerisinde kaldığını öğrendiğini, tecavüzlü...

                  UYAP Entegrasyonu