Maddesine göre yapılan incelemede davacının satın aldığı yer üzerine bina yapması nedeniyle iyiniyetli olduğu, objektif unsurunda gerçekleştiği ancak belediye yazı cevabına göre fen bilirkişisinin krokisine göre dava konusu yapılan taşınmazın ifrazının mümkün olmadığı anlaşıldığından Temliken tescil isteminin reddine, ıslah ile yapmış olduğu ikinci kademedeki yapının ve bahçesinin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine işlenmesi talebinin ise davacının hukuki yararı bulunmaması nedeniyle reddine, sonuç olarak tüm taleplerin reddine karar verilmiştir. Temliken tescil isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm müşterek maliklerin karşılıklı olarak davada yer almaları gereklidir. Paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda inşa edilen bina arzın tamamlayıcı parçasıdır (mütemim cüzüdür). Kural olarak bina, üzerinde bulunduğu ana gayrimenkule tabidir....
Davalı-karşı davacı ... vekili 27.06.2013 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde, müvekkilinin kendisine ait 1138 ada 27 ve 29 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde 1992 yılında belediyeden gerekli izinler alındıktan sonra 25.03.1994 tarihinde yapı kullanma izin belgesi aldığını, belediyenin denetim ve kontrol altında yapılan işlemler nedeniyle davalının herhangi bir kast ve kötü niyetinin olmadığını davalının inşaatı yaptığı sırada davacının dava konusu parselde hak sahiplerini söz konusu olmadığını davalının tüm işlemlerini ilgili belediyenin denetiminde yapmış olması nedeniyle iyi niyetli olduğundan TMK'nın temliken tescil hükümleri gereğince müvekkilinin müdahalesi olan kısım var ise bedeli ödenmek şartıyla müvekilli adına tesciline karar verilmesini talep etmiş davacının davasının ise reddini savunmuştur. Davalı ... 25.03.2014 tarihli ilk celsedeki beyanında imar müdürlüğünün yaptığı tespite göre kendi taşınmazına bina inşa ettiğini, kötüniyetli olmadığını söylemiştir....
Davalı vekili, davacının tescil taleplerinin Türk Medeni Kanununun 723. maddesi hükmüne ve Kat Mülkiyeti Yasasına aykırı bulunduğunu, davacının ancak yapmış olduğu tamamlayıcı işlerin bedelini isteyebileceğini, davacının hiçbir katkısı olmadan binayı bitirip her çocuğuna oturması için birer kat verdiğini, mülkiyet hakkını devretmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tazminat davasının kısmen kabulüne, 16739 TL tazminatın davalıdan tahsiline, ıslah yoluyla faiz istenemeyeceğinden bu talebin ve davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili ayrı ayrı temyiz etmişlerdir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2010/14902 - 2011/955 2-Davacının öncelikli isteği binanın 3. katı ile ilgili temliken tescil istemidir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Asıl dava elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, karşı dava TMK’nın 725. maddesine dayalı temliken tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, 71 ada 66 parsel sayılı taşınmazın davacılara, 41 parsel sayılı taşınmazın ise davalıya ait olduğunu, davacılar tarafından imar planının 41 sayılı parselde ana caddeye cephe kazandırılması için tesis edildiği iddiası ile söz konusu işlemin iptali için dava açıldığını,...İdare Mahkemesinin 2007/3583 Esas, ve 2010/17 Karar sayılı kararıyla işlemin iptal edildiğini ve yargılama devam ettiği sırada davalının bilirkişi incelemesinden hemen sonra inşaata başlayıp hemen bitirerek iptal edilen imar planındaki duruma göre davacıların taşınmazına tecavüzlü bina inşa ettiğini, davalının kötüniyetli olduğunu ileri sürerek taşınmaza yapılan elatmanın önlenmesine, binanın yıkılmasına ve 10.000,00 TL ecrimisile hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Temliken tescil koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “dosya içeriği ve toplanan delillere göre yazılı olduğu üzere karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davacının temyiz itirazlarının reddine, ancak temliken tescil isteği reddedildiği halde reddedilen dava yönünden karşı davanın davacıları yararına Avukatlık parası tayin ve takdir edilmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak asıl davanın reddine, davalı-karşı davacılar tarafından açılan davanın HUMK’nun 409.maddesi gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 8.6.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil (temliken tescil) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.5.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Medeni Kanun’un 724. maddesi (Önceki Medeni Kanunun 650. Maddesi) uyarınca açılan temliken tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Medeni Kanun’un 718/2 (önceki Medeni Kanunun 644/2.) maddesine göre, arazi üzerindeki mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer....
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.01.2011 gününde verilen dilekçe ile TMK'nun 724.maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı temliken tescil istemine ilişkindir. Davalılar, iyiniyetle kayıt maliki olduklarını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalıların pasif dava ehliyeti bulunmadığından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Temliken tescil istemi, malzeme sahibine Türk Medeni Kanununun 724. maddesiyle tanınmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.12.2008 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, bu istem kabul edilmediği takdirde irtifak hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 22 parsel sayılı taşınmazında ruhsatlı bina yaptığını, ancak davalıya ait 23 parsel sayılı taşınmaza 3.62 m2'lik elatmasının bulunduğu iddiasıyla aleyhine elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açıldığını, kendisinin gerekli özeni gösterdiğini ve iyiniyetli olduğunu ileri sürerek temliken tescil, bu istem kabul edilmediği takdirde irtifak hakkı tesis edilmesi isteğinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM VE ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden paydaş oldukları 113 ada 25 ve 27 parsel sayılı taşınmazlara, komşu 113 ada, 24, 26 ve 28 parsel sayılı taşınmazların maliki olan davalı kooperatif tarafından taşkın bina yapılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve yıkıma karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, iyi niyetli olduklarını belirterek temliken tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacıların kayden malik olduğu çaplı taşınmazlara davalının taşkın bina yapmak suretiyle müdahalesinin keşfen sabit olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesine, yıkıma ve ecrimisile karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.06.2002 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.04.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu 135 ada 208 parsel numaralı taşınmazın 1972 yılından bu yana zilyetliğinde olduğunu, taşınmaza bina yaptığını ve ağaç diktiğini, ayrıca nizalı yerin tapusunun da bulunduğunu, kadastro tespitinde kayma olması nedeniyle yerin davalı .... adına tespit edildiğini, malik ...'in, kendisi tarafından dava açılmasını önlemek amacıyla kötü niyetle taşınmazı tapuda oğlu davalı ...'e sattığını ileri sürerek temliken tescil isteğinde bulunmuştur....