WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tescil isteğinde bulunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.03.2005 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil olmazsa muhtesatın tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.07.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil ve 115 ada 10 parsel üzerindeki bina mülkiyetinin tespiti ile kütüğün beyanlar hanesine belirtilmesi istemlerine ilişkindir. Davalılardan Bülent dışındakiler davanın reddini savunmuş, davalı ... davayı kabul etmiştir. Mahkemece, davacının her iki istemi de reddedilmiştir....

      Ancak; 1-Davanın dayanağını oluşturan 2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile Değişik 19. maddesi hükmü uyarınca dava konusu taşınmazın durumunun bildirilmesi ve ayrıca öngörülen ilanın yapılması üzerine Hazinenin davaya herhangi bir itirazı ve katılma istemi olmadığına göre, Mahkemece Hazinenin davalı sıfatı ile davaya katılmasına karar verilmiş olması ve dolayısıyla da yargılama sonunda aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi, 2-2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 19.maddesi tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın kamulaştırmayı yapan idare adına tescilini düzenlemekte olup, irtifak hakkı tesisi ile ilgili bir hüküm içermemekte ise de anılan yasa mülkiyet kamulaştırması hakkında olduğu kadar, kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulmasına ilişkin hükümleri de kapsamaktadır. İrtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için de taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunludur....

        Ancak; 1-Davanın dayanağını oluşturan 2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile Değişik 19. maddesi hükmü uyarınca dava konusu taşınmazın durumunun bildirilmesi ve ayrıca öngörülen ilanın yapılması üzerine Hazinenin davaya herhangi bir itirazı ve katılma istemi olmadığına göre, Mahkemece Hazinenin davalı sıfatı ile davaya katılmasına karar verilmiş olması ve dolayısıyla da yargılama sonunda aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi, 2-2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 19.maddesi tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın kamulaştırmayı yapan idare adına tescilini düzenlemekte olup, irtifak hakkı tesisi ile ilgili bir hüküm içermemekte ise de anılan yasa mülkiyet kamulaştırması hakkında olduğu kadar, kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulmasına ilişkin hükümleri de kapsamaktadır. İrtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için de taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunludur....

          Yasal ayrıcalıklar dışında, Türk Medeni Kanununun 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş olup anılan hüküm; "Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmaz bütünleyici parçası olur. Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.03.2007 gününde verilen dilekçe ile çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal, savunma yolu ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, temliken tescil isteminin kabulüne dair verilen 11.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davalı, savunma yolu ile Türk Medeni Kanununun 725. maddesi uyarınca temliken tescil istemiştir. Mahkemece, davanın reddine, temliken tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

              Köyü ... ada 17 parsel sayılı taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilerek, el atılan kısım ve pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Dava konusu taşınmazların el atılan kısımlarında davacıların payı oranında irtifak tesisi ile tapu iptal ve tescil hükmü kurulması gerekirken, tüm pay üzerinden tapu iptal ve tescil hükmü kurulması, Doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a)2 nolu bendinde bulunan (irtifak) kelimesinin çıkartılmasına, yerine (davacıların payı oranında irtifak) kelimelerinin yazılmasına, b)3 nolu bendinde bulunan (iptaline) kelimesinden önce gelmek üzere (davacıların payı oranında) kelimelerinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.02.2012 gününde verilen dilekçe ile asıl; 24.05.2012 ve 28.03.2013 gününde verilen dilekçelerle birleştirilen davalarda temliken tescil olmazsa tazminat; asli müdahil tarafından ise tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davaları ile asli müdahale davasının reddine dair verilen 02.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme...

                  Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. TMK’nın 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. TMK’nın 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nın 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur....

                    Dava, elatmanın önlenmesi, kâl ve ecrimisil, olmazsa arsa bedeli ve muhik bir tazminat karşılığında temliken tescil isteklerine ilişkindir. Dosya kapsamı ve toplanan delillerden, uyuşmazlığın, davalılar lehine verilen temliken tescil kararı mukabilinde, davacı lehine hükmedilen tazminat miktarına ilişkin olduğu sabittir. Öncelikle belirtilmelidir ki; Mahkemece, gayrimenkul değerleme uzmanı alınmadan keşfe gidilmesi ve dosya kapsamına uygun düşmeyen, denetime elverişli olmayan ve yargısal içtihatlar dikkate alınmadan hazırlanan bilirkişi raporu uyarınca hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Diğer yandan; temliken tescil kararı verilmesi halinde arsa malikinin, tesciline karar verilen taşınmaz parçasının değeri ve arsanın uğrayacağı değer kaybından oluşan zararını karşılamak gerekir. Burada kastedilen zarar, sadece taşılan arazinin değerinden ibaret değildir. Bu değerin içinde arazi sahibinin taşılan kısım dışında kalan arazisinin uğrayacağı değer kaybı da vardır....

                      UYAP Entegrasyonu