"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.11.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat 17.06.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile temliken tescil, olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve duruşmasız temyizi davalılar ... ile ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 29.09.2009 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av.... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, temliken tescil koşullarının bulunmadığı gözetilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 158.44.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 08.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......
Anılan hüküm; "Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmaz bütünleyici parçası olur. Böyle bir irtifak hakkı yoksa zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devrini isteyebilir" şeklindedir. Görülüyor ki, asıl davadaki isteğin dayanağı da Türk Medeni Kanununun sözü edilen 725. maddesidir. Başka bir deyişle, her iki dava çeşidinin dayanakları ayrı ayrıdır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 237. maddesi gereğince kesin hükümden söz edebilmek için davanın tarafları davada dayanılan hukuki sebep ve dava konusunun aynı olması gerekir....
tescil talebinde bulunulabileceğini belirterek davalıyı iyiniyetli kabul edilerek depo kararı vererek temliken tescil isteminin kabulüne ve B harfi gösterilen diğer bölümlere yapılan elatmanın önlenmesine ve basit yapılar ve ağaçların yıkımına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.01.2012 gününde verilen dilekçe ile harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu koşulların varlığı hâlinde taşkın yapı maliki uygun bir bedel ödeyeceğini bildirerek açacağı yenilik doğurucu nitelikteki temliken tescil davası ile taşkın kısmın mülkiyetini veya üzerine bir irtifak hakkı kurulmasını isteyebilir. Ayrıca, iyiniyet savunmasının yukarda açıklanan niteliği dikkate alınıp, bu savunma içerisinde temliken tescil isteğinin de bulunduğu kabul edilerek, tescil talebi, ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada savunma yoluylada ileri sürülebilir. Esasen bu kuralın uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağı da kuşkusuzdur. 34. Tüm koşullar gerçekleşmişse mahkemece, tecavüzün şekline, taşkın yapının ve taşınmazların niteliğine göre, taşılan yerin mülkiyetinin devrine veya üzerinde irtifak hakkı kurulmasına karar verilmelidir..."...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki temliken tescil olmazsa tazminat, birleştirilen dava ile muhdesatın aidiyetinin tesipiti olmazsa kal davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 18.02.2014 gün ve 2013/15852-2014/2076 sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili ve birleştirilen dosya davalısı .... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.08.2002 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yerel mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 01.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki temliken tescil olmazsa tazminat, karşı dava ile ecrimisil istemli davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 29.11.2011 gün ve 2011/10019-14520 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacılar-karşı davalılar tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davalılar ... ve ... vekilinin 09.06.2011 tarihli temyiz dilekçesi davacılar ... ve ... vekiline tebliğ edilmediğinden tebliğ edilmesi, temyiz süresinin beklenmesi, temyiz edilirse temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için MAHALLİNE GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir. Yeni malikler de Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde belirtilen haklardan yararlanabilecekleri gibi borçlardan da sorumlu olur. Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa, durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. TMK’nın 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır....