"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki temliken tescil ya da irtifak hakkı kurulması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 25.10.2010 gün ve 2010/10118-11266 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen yerel mahkeme gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440.maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sınır düzeltilmesi olmaz ise TMK'nun 724. maddesi gereğince temliken tescil olmaz ise irtifak hakkı kurulması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 31.10.2012 gün ve 2012/10799 Esas-12363 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440.maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİAsliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.6.2004 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, 28.10.2004 gününde verilen dilekçe ile de birleştirilen karşı davada da temliken tescil, mümkün olmadığı takdirde irtifak hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 8.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı-k.davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 4.4.2006 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davacı-karşı davalı vekili Av.. geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. ... karara bırakıldı....
Davalı, davanın reddini savunmuş, olmadığı takdirde taşkın kısım üzerinde lehlerine mülkiyet veya irtifak hakkı kurulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalıların müdahalesinin keşfen saptandığı, temliken tescil koşullarının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.609.50.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 26.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki temliken tescil, ıslah ile TMK'nın 725. maddesine göre irtifak hakkı kurulması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24.11.2015 gün ve 10825 Esas, 10756 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK'nın 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Bu tür davalarda taşkın yapıyı yapan kişinin taşınmazı lehine, taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkı yoksa, durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde taşkın yapıyı yapan kimse, taşan kısım için uygun bir bedel karşılığında irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. TMK’nın 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; Öncelikli koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. TMK’nın 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nın 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur....
Taşkın yapılarda TMK'nun 725/2. maddesine dayanan bir tescil isteminin mutlaka dava yoluyla yapılması gerekmez. Savunma yoluyla da tescil istemi öne sürülebilir. Ayrıca taşkın yapılarda iyiniyet savunması temliken tescil talebini de içerir. Somut olayda asıl davada davalılar vekili cevap dilekçesinde müvekkillerinin iyiniyetli olduğunu savunmuşlardır. O halde davalıların karşı dava dışında asıl davada savunma yoluyla temliken tescil istemi de söz konusudur. Diğer taraftan davacı şirket vekilinin tazminat talebinin de TMK'nun 725/2. maddesi uyarınca yapıldığı dikkate alındığında talebin aynı zamanda temliken tescil istemini içerdiğinin kabulü gerekir....
Yapılan incelemede; dava konusu 2154 ada 2 parsel sayılı taşınmazda fen bilirkişi raporu ve ekli krokisinde B1 ve B2 harfleri ile gösterilen toplam 4.984,47 m2lik kısmına boru hattı yapılmak suretiyle irtifak hakkı tesisi amacıyla el atıldığı, bu kısımda 6491 sayılı Türk Petrol Kanununun 10/2. maddesi gereğince petrol boru hattının kullanma hakkının davalı idareye ait olduğu belirtilerek irtifak hakkının Hazine adına tescil edilmesi gerektiğinden Dairemiz kararı düzeltilerek onanmıştır....
Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak on beş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir. Görüldüğü üzere, taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır....
Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.” 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK), “Üst hakkı” başlıklı 726 ncı maddesi şöyledir: “Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmazın bütünleyici parçası olur. Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir.” 3....