Davalı, savunma yoluyla temliken tescil veya irtifak hakkı tesisi isteminde bulunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, müdahale olgusunun kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, kayden davacıya ait çaplı taşınmaza komşu 3 sayılı parselin paydaşlarından olan ve 3 sayılı parsel kaydında lehine muhtesat şerhi yer alan davalı tarafından taşkın merdiven yapılmak suretiyle müdahale edildiği saptanmak ve ... Medeni Kanununun 725.maddesindeki koşulların davalı lehine gerçekleşmediği gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....
Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, birleşen dava ile taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil veya taşan kısım üzerine irtifak hakkı tesisi olmadığı takdirde tazminat talep etmişlerdir. Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, önceki araştırma bozmasından sonra, bu kez “kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olduğu” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, karşı davanın reddine, Nemci Karahan yönünden husumetten reddine karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi, duruşma isteği dava değeri yönünden reddedilip, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki temliken tescil, olmadığı takdirde irtifak hakkı tesisi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 12.04.2021 gün ve 2021/814 Esas- 2021/2688 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar daha önce temyiz nedeni yapılmıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince de benimsenen ve Yargıtay bozma ilamı uyarınca bozmaya uygun olarak verilen mahkeme kararı gerekçesine göre, usul ve yasaya uygun olup, düzeltilmesini gerektirir bir neden bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Bu iki koşulun varlığı halinde taşkın yapı maliki uygun bir bedel ödeyeceğini bildirerek açacağı yenilik doğurucu nitelikteki temliken tescil davası ile taşkın kısmın mülkiyetini veya üzerine bir irtifak hakkı kurulmasını isteyebilir. Ayrıca, iyiniyet savunmasının yukarıda açıklanan niteliği dikkate alınıp, bu savunma içerisinde temliken tescil isteğinin de bulunduğu kabul edilerek, tescil talebi, ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada savunma yoluyla da ileri sürülebilir. Esasen bu kuralın uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağı da kuşkusuzdur....
Savunma yoluyla temliken tescil isteyen 14 sayılı parselin maliki davacı ..., elatmanın önlenmesi ve kal isteyen davacı ...'nın babası ile anlaşarak onun muvafakati ile komşu 15 parsele taşkın inşaat yaptığını, iyiniyetli olduğunu belirterek bu davayı açmış ise de bu konuda tanık beyanları dışında herhangibir delil sunamamıştır. Çaplı taşınmazlarda kural olarak iyiniyet iddiası dinlenemez. Dosya kapsamına, toplanan delillere göre de temliken tescil isteyen davacı iyiniyetli olduğunu kanıtlayamadığından temliken tescil talebinin reddine, elatmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir. Mahkemece belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 09.05.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, ikinci kademede tazminat, savunma yoluyla tapu iptali ve tescil veya irtifak hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tazminat yönünden kabulü ile 133 ada 5 parsel lehine, 133 ada 52 parsel aleyhine irtifak hakkı tesisine dair verilen 25.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, elatmanın önlenmesi ve kal, savunma yoluyla irtifak hakkı veya temliken tescil istemine ilişkindir....
Mahkemece, davacının TMK'nun 724. maddesi gereğince açmış bulunduğu temliken tescil davası, temliken tescilin şartları oluşmadığı gerekçesiyle reddedilmiş, davacının ikinci kademedeki tazminat isteği hüküm altına alınmıştır. Hükmü, taraflar temyiz etmiştir. 1-Davacı derneğin dava konusu taşınmazda müstakil bina inşa edilmemiş olması ve temliken tescil davalarında pay tesciline karar verilemeyeceği hususları dikkate alındığında, temliken tescil isteminin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu durumda davacının TMK'nun 723/1 maddesi gereğince uygun bir tazminat talep etme hakkı mevcuttur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2013 NUMARASI : 2012/475-2013/655 Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava elatmanın önlenmesi yıkım, birleşen dava temliken tescil, mümkün olmaz ise intifa hakkı tesisi istemine ilişkin olup, elatma isteğinin reddine, temliken tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda öncelikle temliken tescil isteğinin çözümlenmesi gerekmektedir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Somut olayda; yukarıda değinilen ilkelere göre, temliken tescil isteyen davacı kendi kadastral parseline bina yaparken davalı parseline tecavüz ettiğinden iyiniyetli değildir. Çapa bağlı taşınmaza inşaat yaparken gerekli özeni göstermeyen davacının iyiniyetli olduğundan söz edilemez. Sübjektif koşul gerçekleşmediğinde diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına da gerek bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece temliken tescil koşulları oluşmadığından asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Bu sebeple temliken tescil talebine ilişkin karşı davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davalı karşı davacı vekili tarafından dava değerinin 756.063,81 TL olduğu bildirilse de esasen 118 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tamamının tapusunun iptalini talep etmiş olması nedeniyle dava değerinin bilirkişi kurulu tarafından belirlenen 613.583,47 TL olduğu anlaşılmış olup yargılama giderleri bu yönüyle hesap edilmiştir. Ayrıca davalı karşı davacının irtifak hakkı tesisi talebi bakımından ise, hukukumuzda bir başkasının arazisine iyi niyet olmaksızın yapı yapan bir kimsenin gerçekleştirdiği fiilin irtifak hakkı tesisi ile korunması gibi bir müessese bulunmamaktadır. Aksi düşünce Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa ile güvence altına alınmış olan mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğuracaktır. Bu sebeple terditli olarak açılan irtifak hakkı talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir....