Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, TBK 69. maddesine dayanan bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat isteminden ibarettir. Enerji nakil hatları da maddede belirtilen yapı eseri kapsamında olduğundan enerji nakil hattının sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2016/18491 Esas, 2018/4392 Karar sayılı ilamı) Somut olayda davalı T4 Şirketi (MEDAŞ), Nevşehir bölgesinde yer alan elektrik dağıtım şebekelerinin bakım ve onarım işini 01/07/2012 tarihli sözleşme ile Bemak şirketine verdiği, 14/08/2012 tarihinde davacıların çocuğunun elektrik direğine temas etmesi nedeniyle elektrik çarpmasına bağlı olarak vefat ettiği, eldeki davadaki talebin anılan olaya ilişkin manevi tazminat talebine ilişkin olduğu belirlenmiştir. İş bu davanın dayanağının davalı yapı eseri malikinin ( T4 Şirketi'nin ) kusursuz sorumluluğu olduğu açıktır....

(TBK m.69; BK m.58) Bir yapı eserinde herhangi bir yapım bozukluğu olmasa bile, ek güvenlik ve koruma tertibatının bulunmaması bir yapım eksikliği sayılır. Koruma kapsamında, tesisatı tetkik ve muayene etmek de vardır. Yapı malikinin sorumluluğu, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Bu nedenle, bu tesislerden meydana gelmiş bir zararın bulunması halinde, zararla tesisin faaliyeti arasında uygun illiyet bağı olması ve hukuka aykırılık unsurları gerçekleştiği takdirde, kusur aranmaksızın sorumluluk doğacaktır. Kaldı ki, bu tesisin yapımındaki bozukluk ve bakımındaki eksiklik de tesis sahibinin kusurunu gösterir. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Elektrik tesisleri de yapı eseri niteliğindedir....

Yargıtay kararlarında, öğretide bina ve yapı malikinin sorumluluğunun objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan "ağırlaştırılmış" "olağan sebep sorumluluğu" olarak isimlendirilen bir kusursuz sorumluluk halidir. Zarar ile özen eksikliği arasında uygun nedensellik bağının sorumluluk için yeterli olup özel hukuk sorumluluğu bakımından her zaman kusur unsurlarının bulunması zorunlu değildir. Bu gibi durumlarda kusur aranmayacaktır. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Başka bir anlatımla,bir bina ve yapı tesis ve benzerlerinin zarara neden olması durumunda yapı malikinin sorumlu tutulabilmesi için zararın bina ve yapının yapımı veya bakımındaki özen eksikliğinden doğmuş olması zarar ile yapımı veya bakım eksikliği arasında uygun bir nedensellik bağı bulunması gereklidir....

Enerji nakil hatları da yapı eseri niteliğinde olup, davalı şirket, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur. Kusursuz sorumlulukta zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur. Burada tehlikeli nesne veya işletme ile gerçekleşen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması sorumluluk için yeterlidir. Kusursuz sorumlulukta ancak illiyet bağının kesildiği durumlarda sorumluluktan kurtulmak mümkündür. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur....

Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi, 2918 sayılı ....’nun 92/b maddesinde yer alan “İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğuna” ilişkin hükümdür. Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından sadece, tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır. Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış, böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda ... kapsamında olduğu benimsenmiştir....

    Yapı maliki bakım sorumluluğunu bir yükleniciye devretmiş ise zarar gören 6098 Sayılı TBK'nun 69. maddesi gereğince kusursuz sorumluluk ilkesine dayanarak malike dava açabileceği gibi, 6098 Sayılı TBK'nun 49. maddesi gereğince yükleniciye karşı da haksız fiil hükümlerine göre dava açabileceğinden davalı GEDİZ...A.Ş. vekilinin husumete yönelen tüm istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Bir bina ve yapı tesis ve benzerlerinin zarara neden olması durumunda yapı malikinin sorumlu tutulabilmesi için zararın bina ve yapının bakımındaki özen eksikliğinden doğmuş olması zarar ile bakım eksikliği arasında uygun bir nedensellik bağı bulunması gereklidir. Enerji nakil hatları, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur....

    HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, davalının kusursuz sorumluluğu iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Taraflar arasında, davalı idareye ait elektrik iletim hattından kopan telin düşmesi nedeniyle davacı tarafın kullanımında olan binada ve eşyalarında hasar oluştuğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.20/06/2017 tarihli yangın raporunda yer aldığı şekilde, yüksek gerilim kablosunun koparak çatı üzerine düşmüş olduğu ve villadan duman çıktığı şeklinde tespit yapıldığı anlaşılmıştır. Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk halleri olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayrıma tabi tutulurken, TBK tarafından hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir....

    D-DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız fiil nedeniyle araçta oluşan zararın ve değer kaybının tazmini istemine ilişkindir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi de dikkate alınarak, duruşmasız olarak yapılan incelemede: Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz (G.Antalya B.Hukuku Genel Hükümler C.1.2012.İst.sh.533.535.)....

    Dosya içinde bulunan tapu kayıtları ve fen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacı taraf dava konusu taşınmazların maliki olup, davalı tarafın da oluşan zarardan kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince sorumluluğu gözetilerek usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya uygundur. Dava ve olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Zamanaşımı" başlıklı 72. maddesinin 1. fıkrası "Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır." hükmünü içermektedir....

    Diğer yandan özel hukuk sorumluluğu bakımından her zaman kusur (kast veya ihmal) unsurlarının bulunması zorunlu değildir. Bu gibi hallerde, zararın, hukuka aykırı bir davranıştan doğması yani objektif koşulu gerçekleşmesi yeterli olup, ayrıca subjektif koşula kusura ihtiyaç yoktur. Özellikle kusursuz sorumluluk hallerinde durum böyledir. Zarar, ihmalden de kaynaklanabilir ve ihmali bulunanlarda zarardan sorumlu olur. Yargılama sırasında yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yapı Malikinin Sorumluluğu başlıklı 69. maddesinin 2. fıkrasında da “İntifa ve oturma hakkı sahipleri de binanın bakımındaki eksikliklerden doğan zararlardan malikle birlikte müteselsilen sorumludur” hükmü düzenlenmiştir. Açıklanan nedenlerle 818 sayılı B.K’nun 58. maddesi gereğince bina maliki meydana gelen zarardan kusursuz sorumlu olduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir....

      UYAP Entegrasyonu