Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, kadın için aylık 650 TL yoksulluk nafakası, velayetleri anneye verilen müşterek çocuklardan 22/08/2012 doğumlu Mete için aylık 500 TL, 22/09/2016 doğumlu Eylül Ela için aylık 400 TL iştirak nafakası takdir edilmiş olup, değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocukların yaşları itibariyle ihtiyaçları, nafakaların niteliği dikkate alındığında, takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Eylül Ela için takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....

DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1994 yılında evlendiğini, tarafların bu evliliğinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, birlik görevlerini ihmâl ettiğini, borçlandığını, hakaret ettiğini, fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, aylık 2.000,00 TL iştirak nafakası, iştirak nafakasının ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

    Hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu, davacı vekilinin talebinin bağımsız açılan yoksulluk nafakası talebi olarak değerlendirildiğinde; Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 23/05/2017 tarih 2016/187 Esas ve 2017/194 Karar sayılı ilamı ile usulüne uygun şekilde yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından kadın yararına yoksulluk nafakası talebi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, iş bu kararın 23/10/2019 tarihinde kesinleştiği, TMK 178....

      Somut olayda, davacı kadının kendisi ve ortak çocuk için talep ettiği yıllık toplam 18.300,00 TL tutarındaki tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası yönünden verilen karar kesindir. Bu nedenle, kadının tedbir nafakası davasının reddedilen kısmına dair temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı erkeğin açtığı aynı hukuki nedene dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesi tarafından erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının reddine karar verilerek boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Hükme karşı, davacı-davalı kadın tarafından tedbir nafakası davasının reddedilen kısmı ile her iki boşanma davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş ve bölge adliye mahkemesince esastan red kararı verilmiştir....

        Somut olayda, davacı kadının kendisi ve ortak çocuk için talep ettiği yıllık toplam 18.300,00 TL tutarındaki tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası yönünden verilen karar kesindir. Bu nedenle, kadının tedbir nafakası davasının reddedilen kısmına dair temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı kadının açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı erkeğin açtığı aynı hukuki nedene dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesi tarafından erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının reddine karar verilerek boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Hükme karşı, davacı-davalı kadın tarafından tedbir nafakası davasının reddedilen kısmı ile her iki boşanma davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş ve bölge adliye mahkemesince esastan red kararı verilmiştir....

          O halde, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 31.05.2017(Çrş.)...

            nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

              Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince tarafların TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile davacı-karşı davalı kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata karar verilmiş, davacı-karşı davalı kadın tarafından, nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurması üzerine Dairemizin 2015/23246 esas, 2017/2550 karar sayılı kararı ile Nüfus Hizmetleri Kanunununa muhalefet nedeniyle bozma kararı verilmiş, ilk derece mahkemesince bozma sonrası, tarafların TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile davacı-karşı davalı kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata karar verilmiş, hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından nafakaların miktarları, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma...

                Bozma ilamına uyulmasına karar veren ilk derece mahkemesi; bozma kapsamındaki iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve maddî tazminat miktarı haricinde; kadın ve ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarlarını da artırmıştır. İlk derece mahkemesinin ilk kararında kadın ve çocuklar yararına aylık 250 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş ve Dairemiz ilamının (1.) bendi ile hüküm tedbir nafakası miktarları yönünden onanarak kesinleşmiştir. Kadın ve çocuklar yararına hükmedilen aylık 250 TL tedbir nafakası yönünden kesin hüküm oluşmuştur. Durum böyle iken, ilk derece mahkemesince bozma sonrası yapılan yargılama sonucu verilen kararda kadın ve çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarlarını artırması doğru görülmemiş ve kararın bu yönden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                  İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk 2008 doğumlu Hümeyre Nur için dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL iştirak nafakası takdiri ile, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen iştirak nafakası yetersiz olduğu gibi yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle kararın kaldırılması talebiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK 355.maddeye göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nın 178 maddesi uyarınca boşanmadan sonra açılan tazminat ve nafaka talebine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu